Suyu tasarruf edin ama daha çok tüketin!

Suyu tasarruf edin ama daha çok tüketin!
 Muhabir
Konya Ovası'ndaki kuraklık alarmı su tasarrufunu gündeme taşırken, uzmanlar dengeli su tüketimine dikkat çekti.

Ülke genelinde yaşanan kuraklık problemleri nedeniyle şehirde su tasarrufu çağrıları yoğunlaşırken, uzmanlardan dikkat çeken bir uyarı geldi. Sıvı kaybı riski nedeniyle suyun bir yandan tasarruf edilmesi, diğer yandan ise insan sağlığı için yeterli miktarda tüketilmesi gerektiği vurgulandı.

dsc-0154.jpg

“BESİNSİZ BEŞ HAFTA KADAR HAYATTA KALABİLİRKEN, SUSUZ SADECE ÜÇ GÜN”

Günlük yaşantılarda sudan tasarruf etmeli, ancak vücudun ihtiyacı olan suyun yeterli miktarda tüketilmesi gerektiğini belirten Medicana Konya Hastanesi Beslenme ve Diyetisyen Bölümü’nden Uzm. Dyt. Beyza Vural Öten “Su, geleceğimiz, gelecek nesiller ve hayatımızı sürdürmemiz için hayati öneme sahip bir kaynaktır. Özellikle insan sağlığı açısından su tüketimine özen göstermeli şehrimiz ve gelecek nesillerimiz için de su tasarrufu bilincini geliştirmeliyiz. Su, vücudumuz için hayati öneme sahip en önemli sıvıdır. Besinsiz beş hafta kadar hayatta kalabilirken, susuz sadece üç ila dört gün dayanabiliriz. Bütün hayati fonksiyonlarımızda, dolaşım sistemimizde, beyinden bağırsağa kadar vücudumuzun tüm işleyişinde su kritik bir rol oynar” dedi.

thumbs-b-c-06016e8d940819554a44222dcf5ddd5c.jpg

“KAFEİNLİ VE ŞEKERLİ İÇECEKLER VÜCUTTAN SU ATILIMINI HIZLANDIRIR”

Havaların ısınmasıyla birlikte terleme yoluyla vücudun daha fazla su kaybettiğini ifade eden Öten” Su ihtiyacımız havaların ısınmasıyla daha da artar. Yaptığımız fiziksel aktiviteye, çalışma ortamımızın sıcak ve nemli oluşuna, kronik hastalıklarımızın olup olmamasına, yaşımıza ve cinsiyetimize göre vücudumuzun su ihtiyacı artış gösterebilir. Özellikle çocuklar, hamileler ve yaşlılar için su tüketimi çok daha büyük önem taşır. Susuz kaldığımızda vücudumuzdaki kan hacmi düşer. Kan hacminin düşmesiyle birlikte kandaki sodyum konsantrasyonu artar ve bu durum susuzluk hissini tetikler. Aslında susama hissi ortaya çıktığında, vücudumuz zaten ciddi miktarda su kaybetmiş demektir. Bu nedenle, dehidrasyonu önlemek ve vücudumuzu susuz bırakmamak için susuzluk hissini beklemeden su içmeliyiz. Kendimize birtakım rutinler edinerek susuzluktan korunabiliriz. Her yemeğe oturmadan yarım saat önce bir veya iki bardak su içmek, sabah uyanır uyanmaz bir veya iki bardak su tüketmek, dışarı çıkmadan önce veya eve gelir gelmez su içmek gibi alışkanlıklar edinilebilir. Çok fazla çay ve kahve içmek maalesef su yerine geçmez. Aksine, kafeinli ve şekerli içecekler vücuttan su atılımını hızlandırır. Su, toksinlerin atılmasında, beyinden bağırsağa kadar tüm hayati fonksiyonlarda önemli bir yere sahiptir” diye konuştu.

dsc-0155.jpg

“VÜCUDUMUZUN SIVI İHTİYACINI BU ŞEKİLDE KONTROL EDEBİLİRİZ”

Hafif seviyede susuzlukta baş ağrısı, yorgunluk, konsantrasyon problemleri ve kas krampları yaşanabileceğini belirten Öten, ”İleri seviye susuzlukta bilinç bulanıklığı, aritmi, kalp ritminde değişiklikler, nabız artışı ve böbrek fonksiyonlarında bozulmalar meydana gelebilir. Sıvı içeriği yüksek sebzeler ve meyveler tüketmek de su ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı olabilir. Karpuz, kavun, salatalık, domates, çilek gibi besinler bu konuda faydalıdır. Ancak çok sıcak dönemlerde sıvı kaybımız arttığı için bu miktar 3-3,5 litreye kadar çıkabilir. Güneşte çalışan bir inşaat işçisi ile klimalı ortamda çalışan birinin su ihtiyacının farklı olacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Vücudumuzun sıvı ihtiyacını idrar rengimizi kontrol ederek de anlayabiliriz. Su içmeden tamamen yaşamak mümkün değildir en fazla 3-5 gün hayatta kalınabilir. Ancak sıcak havalarda su içmeyip, asitli veya kafeinli içecekleri çok tüketen kişilerde yorgunluk, halsizlik ve konsantrasyon problemleri sıklıkla görülür” ifadelerini kullandı.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.