Tarih meraklıları için Konya'da gezilecek antik kentler

Tarih meraklıları için Konya'da gezilecek antik kentler
 S. Yazı İşleri Müdürü
Konya'da birçok medeniyete ev sahipliği yapan, tarihi açıdan görülmeye değer zenginliklerle dolu antik kentleri tarih meraklıları için derledik.

Konya'da yer alan bu mekanlar eski medeniyetlerden günümüze kadar ulaşan mistik hava, tarih kokan atmosfer ve etkileyici mimari ile dolu. Tarih meraklıları için derlediğimiz haberimizde Konya'da gezilecek 5 antik kent yer alıyor.

1-Savatra Antik Kenti

Bozdağ’ın eteklerinde kurulan kent, kendisine komşu olan Perta ve Kana antik kentleri ile beraber Lykaonia Bölgesi’nin en doğu kesiminde yer alıyor. Antik Çağ’dan günümüze kadar birçok yazar ve araştırmacı Savatra antik kentinden söz etmiştir. Strabon, Savatra (ya da Soatra) için, Garsaura (Aksaray) yakınında bir kasaba olduğunu, burada dünyanın en derin kuyularının bulunduğunu ve suyun bu kuyulardan çekildiğini söyler. Ayrıca su olmadığı halde, ülkede müthiş bir koyun yetiştiriciliğinin yapıldığını ve derin kuyulardan elde edilen suyun da burada parayla satıldığını belirtmekte. Bir diğer seyyah Charles Texier ise Küçük Asya; Coğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisi adlı eserinde Strabon’un tariflerini aktararak ve doğrulayarak Savatra’dan bahsetmekte.

savatra-antik-kenti-inceleme-3.jpg

Savatra Kazısı ve Önemi

Savatra Antik Kenti konum itibari ile Konya-Aksaray arası turist geçiş güzergâhı üzerinde yer almakta. Ürgüp-Göreme, Ihlara Vadisi ve Karatay Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanmak üzere olan ve Cumhurbaşkanlığımız tarafından hassas bölge ilan edilen Obruk Han’a bu yol üzerinden gidilmekte.

savatra-antik-kenti-inceleme-4.jpg

- Anadolu’nun bilinen en geniş antik yol güzergâhının geçtiği hatta yer almakta.

- Tarih boyunca ticaret kafilelerinin geçiş noktasında bulunduğu için zengin bir kentt.

- Antik Çağ’da ticaret kafilelerine parayla su satan ve antik yazarlar tarafından “dünyanın en derin su kuyularının” bulunduğu bir yerleşim yeri.

- Kilometrelerce uzunluğa sahip “yer altı dehlizlerine ve sığınaklarına” sahip.

- Kent içerisinde büyük bir höyük yapısı mevcuttur ve burada yapılan çalışmalar uyarınca “5000 yıllık” bir geçmişe sahip.

2-Astra Antik Kenti

Antik İsaura Kenti’nin güneyinde, yüksekliğindeki Temaşalık Tepesi mevkiinde Astra adında büyük bir antik yerleşim bulunmakta. Astra Antik Kenti ile bir üçgen oluşturan Isaura Eyaleti’nin önemli kentleri İsaura ve Astanada, Astra'dan çıplak gözle görülebilmekte. 1885 yılında Sterret tarafından keşfedilmiş olan kentin yazıtları üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda kentin adının Astra olduğu Sterret tarafından tespit edilmiştir. Yazıtların okunması sonucu, kentin İsaura' ya bağlı bir yerleşim olarak kendine özgü bir yönetimi olduğu anlaşılmış.

astra-2.jpg

astra-1.jpg

Helenistik, Roma ve Bizans devirlerinde yerleşim yeri olarak kullanılan etrafı harçsız moloz taşlarla örülü surlarla çevrili Astra Antik Kenti’nin doğu, güney ve kuzey eteklerinde devrine ait çok sayıda sivil yapı yer almakta. Konya Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kurtarma ve temizlik çalışmalarında nekropol alanı, bouleterion ve kilise kalıntılarına ulaşılmış. Doğu ve batıdaki Nekropollerde çok sayıda kül kutusu, stel ve mezar aslanları bulunmakta. Bunların yanı sıra kentte bazı kabartmalı taşlar, yazıtlar, mimari parçalar ve antik kent içerisinde yer değiştiren aslan heykelleri de mevcut.

astra-3.jpg

3-Kilistra Antik Kenti

Kilistra Antik Kenti, Konya’nın 49 km güneybatısında, bugünkü Gökyurt Mahallesi sınırları içerisindedir. Arkeolojik incelemeler Kilistra’da M.Ö. 2. yy - M.S. 3. yy’da, Helen ve Roma çağında yerleşim bulunduğunu ortaya koymuş. Bizanslılar Dönemi’nde ilk Hıristiyanların sığındığı bölge olmuştur. Tepe ve yamaçlarda bulunan mağaralar, kovuklar; kolay kazılmaya elverişli toprak yapısı sebebiyle sonradan oyulan veya genişletilen sığınaklarda erken dönem Hristiyanların gözden uzak kalmak için tercih ettikleri bir coğrafya.

1-kilistra-antik-kenti-1.jpgSümbül İni Kilisesi’nin bulunduğu yerin bugün bile ‘Paul Önü’ diye anılması bu hatıraların ne kadar derin ve canlı olduğunu gösterir. Kilistra’da, Devrek mevkiinde bulunan gözetleme kuleleri ve karakol önemli gezi yerlerindendir. Antik şehrin iç kısımlarına doğru uzanan yol takip edilerek Konacak’taki kaya oyuklarına yapılmış mezarlara ulaşılır. Yakındaki büyük salon oda ve evler gezilir. Güneyde bulunan Sandıkkaya’daki haç planlı şapel fevkaladedir. Tek parça kaya kitlesinin oyulması ve traşlanmasıyla yapılmıştır. Kral Yolunun izlenmesiyle çevrede bulunan diğer gözetleme kuleleri, karakol, sarnıç ve ‘Kapçı-ini’ gezilir. Katırini’ndeki sarnıç, Sögütdere’deki çifte şırâhaneler görülür.

1-meram-kilistra-eski-kopru.jpg

‘Paul-önü’ denilen bu yerden, Ardıçlı Tepe’ye geçilir. Büyük Sarnıca doğru giderken Nekropol alanındaki kaya mezarlar dikkati çeker. Her köşesi tarih, gizem ve ibret taşıyan antik kent, genel olarak, ‘içine kapalı’ bir yapılanma gösterir. Birbirinden uzak beş yerleşim alanından oluşmuştur.

4- Zengibar Kalesi

Günümüzde Bozkır Kazası’nın Ulupınar, Hacılar, Işıklar ve Yazdamı yerleşimleri arasındaki dağlık bölgede, “Zengibar Kalesi” olarak bilinen ve Helenistik dönemin yapısı yer alır. Kale, Antik Çağ’da “İsaura” olarak anılan bölgenin başkentliğini yapmış önemli bir tepede konumlanır. Bugüne kadar yapılan araştırmalarda, tepenin birbirini görecek şekilde inşa edilmiş kuleler ve surlarla çevrelendiği tespit edilmiştir. Kaynaklar İsaura’nın uzun süre ele geçirilememesinin iki ana nedeni olarak kentin çok iyi korunan surlarını ve cesur askerlerini gösterir. Orta Anadolu’nun Efes’i olarak nitelendirilen bu antik kentin, sur duvarları ve sağlam kuleleri dışında akropol ve şehir kapısı, sütunlu caddesi, zafer takı, bazilika ve kiliseleri, antik taş ocakları ve nekropol alanları yanında çok sayıda muhteşem yapısı bulunmaktadır. Roma’ya en görkemli çağını yaşatan meşhur imparator Hadrianus (MS. 117-138) anısına yapılan zafer takı herkes tarafından bilinen kentin en gözde yapısıdır. İmparator Hadrianus’un Zengibar’a yaptığı ziyaretin anısına yapılmış olan bu anıt son derece önemli olup günümüze kadar büyük oranda korunmuş. Kentin bir diğer önemli yapısı olan Hadrianus Zafer Takı’nın hemen yanında İsaura’nın en büyük binası durumundaki Bazilika da yıkıntılar arasında asırlardır yerini korur.

zengibar-kalesi-5.jpg

zengibar-kalesi-1.jpg

zengibar-kalesi-2.jpgIsaura Antik Kenti, 1988 yılında Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararı ile tescil edilmiş ve 2006 yılında 1. ve 3. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenmiştir. 2010 yılından itibaren Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izniyle Aksaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Doğanay başkanlığında yüzey araştırmaları başlatılmış, antik kentin merkezindeki kalıntılar büyük oranda temizlenmiş ve kent bir parça ortaya çıkarıldı.

5- Çatalhöyük

Medeniyetler beşiği Anadolu‘nun göbeğinde, dünyayı buluşturan yolların kesiştiği yerde 9500 yıllık mazisiyle bir antik kent konumunda yer alıyor.

Bereketli Konya Ovası‘na hâkim bir noktadaki bu tarihî kalıntılar, dünyanın ilk sivil ve dinî mimari örneklerini, sanatsal ve kültürel geleneklerin gücünü ve 2000 yıllık kesintisiz şehir yaşantısının renkli izlerini ziyaretçileriyle paylaşır.

2-catalhoyuk-secilen-1-1.jpg

2-catalhoyuk-secilen-2.jpg

Çatalhöyük, 2000 yıldır varolduğu yerinde, Çumra ilçesi Küçükköy mahallesi sınırları içinde büyüleyici mimari yapıları ve bugün bile hala canlı gibi duran şehri ile ve sadece 9 kilometre uzaklıkta da ataları Boncukluhöyük‘te ziyaretçilerini bekliyor.

2-catalhoyuk-secilen-1.jpg

2-catalhoyuk-secilen-4.jpg

Güncel Gelişmelerden Anında Haberdar Olmak İçin Aşağıdaki Linki Tıklayarak Whatsapp Grubumuza Dahil Olabilirsiniz Https://chat.whatsapp.com/emhe2a1a0eschu9ysiriyr

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.