Hafta sonu gündemin bunaltıcı yoğunluğundan biran olsa da kurtulmak için Konya Devlet Tiyatrosuna sığındık eşim ve yeğenlerimle. Sinemanın soğuk ekranından bin kat daha candan ve sıcak olan tiyatro sahnesinin bizi biraz olsun eğlendirmesiydi temennimiz. Öyle de oldu iyi ki gitmişiz.

Sanatçıları değerlendirmek haddim olmasa da oyuncular sahnede mükemmel bir performans sergileyerek tüm salonu oyuna dâhil etmeyi başardılar. Adeta seyirciler oyun hiç bitmese de bütün akşam seyretsek havasındaydı.

İlk perde göz açıp kapayıncaya kadar geçti. İnanır mısınız on beş dakikalık perde arası bile iki saatlik oyundan daha uzun geldi bana. Beni asıl memnun edense salonun tamamen dolu olmasıydı. Anlaşılan sinema ve televizyon gönüldeki tiyatro sevgisinin üzerine sünger çekmeyi başaramamıştı hala.

Oyun Epraim Kishon tarafından yazılmış ve Hale Kuntay tarafından Türkçeye çevrilmişti. Yönetmen Ferdi Dalkılıç, oyuncular Bengisu Gürbüzler Doğru, Doğan Doğru ve Can Ali Çalışandemir idi. Oyun üç sanatçı tarafından sergilense de yüzlerce kişilik bir kadroya taş çıkaran bir performans vardı sahnede.

Oyunun konusuna gelince; “Gerçek hikâyede Romeo ve Juliet zehir içerek intihar etmişti. Peki, Romeo tam zehri içerken Juliet gözlerini açarsa… Romeo ve Juliet evlenip, bir de kızları olursa… Tüm bunlar gerçekleşince trajik aş, nasıl bir komediye dönüşür sizce?”

Sizde bu trajik aşkın nasıl komediye dönüştüğünü merak ediyorsanız 28 Nisan 2015’te tekrar sahne alacak oyuna davetlisiniz. Unutmadan belirteyim bilet fiyatları da öyle sinema gibi pahalı değil sadece 5 lira. Öğrenci indirimi mevcut ayrıca 65 yaş üzeri vatandaşlarımıza oyun ücretsiz. Daha ne bekliyorsunuz? Biletler tükenmeden sizde bu güzel oyunu seyretmek için biletinizi alın. İnanın bana hak vereceksiniz.

Saygılarımla…