TBB'den BBP'ye ziyaret

TBB'den BBP'ye ziyaret
TBB Başkanı Feyzioğlu:- "Sayın Cumhurbaşkanı mahkemeye talimat vererek, Anayasa Mahkemesinin kararına saygı duymadığını ifade ederek, hem kendi yetkilerini aldığı anayasayı tanımadığını maalesef ifade etmiştir, bu üzücüdür, aynı zamanda da bu mahkemenin a

ANKARA (AA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı mahkemeye talimat vererek, Anayasa Mahkemesinin kararına saygı duymadığını ifade ederek, hem kendi yetkilerini aldığı anayasayı tanımadığını maalesef ifade etmiştir, bu üzücüdür, aynı zamanda da bu mahkemenin adil yargılama yapabileceğine dair her türlü algıyı, varsa böyle bir algı, yerle bir ederek adli yapıya büyük zarar vermiştir" görüşünü savundu.

Feyzioğlu, "iadeiziyaret" kapsamında BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'yi, partisinin genel merkezinde ziyaret etti. Feyzioğlu, ziyarette yaptığı konuşmada, siyasi partilerin demokrasinin en önemli aktörlerinden olduğunu belirterek, demokrasiyi tüm kurum ve kuralları ile işler hale getirme yükümlülükleri olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin sağlam temelleri sayesinde bugüne kadar dünyada bir başarı öyküsü olarak yerini aldığına dikkati çeken Feyzioğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri ne kadar sağlam olsa da bunları korumak ve güçlendirmenin herkesin vazifesi olduğunu anlattı. Feyzioğlu, "Çoğulcu katılımcı demokrasiyi işletmek, 78 milyon vatandaşı Türk milletinin asli unsuru olmakla gurur ve güven duyar hale getirmek zorundayız. Başka türlü dışarıdan gelen saldırılara karşı bir olamayız" dedi.

Metin Feyzioğlu, bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesinin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili tahliye kararına yönelik sözlerini" nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, "Anayasaya göre hakimlere telkin, tavsiye, emir, talimat verilemez" ifadesini kullandı.

"Sayın Cumhurbaşkanı’nın 'karara uymuyorum ve saygı da duymuyorum’ cümlesi bu manada talihsizdir. Gerçi bu kararı icra etmesi gereken makam zaten Cumhurbaşkanlığı makamı değil. Ne cezaevinin kilidi Sayın Cumhurbaşkanı’nda ne de mahkemenin hakimi olarak karar verme pozisyonunda. Dolayısıyla ‘uymuyorum’ demesi herhalde ‘içime sinmiyor' anlamında" dedi.

Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Asıl kamuoyunun gözünden belki bu cümlenin rahatsızlığı sebebiyle kaçan kısmı şu; 'Bu bir beraat kararı değildir, mahkeme Anayasa Mahkemesinin kararına direnebilirdi. Fakat yargılama bitmedi daha’ şeklinde devam cümleleri, yargılamayı sürdürmekte olan mahkemenin 'mahkumiyet kararı vermesini' talimatlandırır nitelikte. Vahim olan kısmı bu."

Feyzioğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı mahkemeye talimat vererek, Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duymadığını ifade ederek, hem kendi yetkilerini aldığı anayasayı tanımadığını maalesef ifade etmiştir, bu üzücüdür, aynı zamanda da bu mahkemenin adil yargılama yapabileceğine dair her türlü algıyı, varsa böyle bir algı, yerle bir ederek adli yapıya büyük zarar vermiştir" görüşünü savundu.

Metin Feyzioğlu, "yanlışlardan dönülmesi" çağrısında bulunarak, zamanın kavga değil birlik ve bütünlük zamanı olduğunu vurguladı. Artvin Cerattepe konusunda Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tavrını hatırlatarak orada tansiyonun düştüğünü anlatan Feyzioğlu, tüm sorumluların benzer tavır göstermesi gerektiğini ifade etti.

- "Hataların bedelini ülke ödüyor"

Destici de hükümetin iç ve dış politikasını eleştirerek, yanlış adımların bedelini ülkenin tamamının ödediğini savundu.

Büyük devletlerin 100 yıl sonra yine Ortadoğu'da ve özellikle Suriye'de topraklarını kendi çıkarlarına göre böldüğüne dikkati çeken Destici, Suriye'nin artık resmen açıklanmasa bile Esed, DAEŞ ve PYD bölgeleri olmak üzere üçe bölündüğünü öne sürdü. Türkiye'nin bölünmeden kurtulmak için içeride birlik ve beraberliğini sağlaması ve güçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Destici, bunun yolunun demokrasinin güçlendirilmesi, hukukun üstünlüğünün yerleştirilmesi ve tam olarak bunu uygulanmasından geçtiğini anlattı.

Anayasa Mahkemesine yaptıkları seçim barajının düşürülmesi ve hazine yardımlarının adil bir şekilde dağıtılması başvurusunun reddedildiğini anımsatan Destici, "Bütün kurumların kararları eleştirilebilir ama bunların da yine bir hukuk çerçevesinde ve gerçekten toplumu germeyecek, kamplaştırmayacak bir üslup ve lisanla yapılması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Mustafa Destici, Anayasa Mahkemesinin kendilerince haksız bir karar verdiğini ancak buna yönelik itirazlarını yaparken toplumu ayrıştıracak ya da Anayasa Mahkemesinin kendi varlığı ya da mahkeme üyelerinin şahsiyetiyle ilgili hiçbir konuya ya da suçlama içerisine girmediklerini söyledi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.