TBMM Başkanı Kahraman:

TBMM Başkanı Kahraman:
"Tek kanatla uçulmaz. Şayet bilginin yanında ahlak, tahsilin yanında terbiye, maddiyatın yanında maneviyat olmazsa bir süre önce bin küsür akademisyenin teröristlere açıkça destek vermelerinde olduğu gibi çok üzücü olaylar yaşayabiliriz" - "Ne yazık ki bo

RİZE (AA) - TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Tek kanatla uçulmaz. Şayet bilginin yanında ahlak, tahsilin yanında terbiye, maddiyatın yanında maneviyat olmazsa bir süre önce bin küsür akademisyenin teröristlere açıkça destek vermelerinde olduğu gibi çok üzücü olaylar yaşayabiliriz" dedi.
Kahraman, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi 10. Yıl Programı ve Fahri Doktora Diploma Törenine katıldı.
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Karaman, aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı da olan Kahraman'a, Üniversite Senatosunun aldığı kararla "Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi" alanında fahri doktora diplomasını verdi.
Doktora cübbesi giyen Kahraman, yaptığı konuşmada, üniversite yönetimine teşekkür ederek, çok bahtiyar olduğunu söyledi.
Kahraman, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin 10'uncu kuruluş yıl dönümünü tebrik ederek, nice 10 yıllara ve başarılara ulaşmasını niyaz etti.
Üniversitelerin, eğitim ve öğretim kurumlarının sıradan kurumlar olmadığını belirten Kahraman, Osmanlı döneminde eğitime gösterilen önemi örneklerle katılımcılara anlattı.
Kahraman, Sultan 2. Abdulhamit Han'ın eğitime katkılarına ilişkin örnekler de aktararak, "Sultan 2. Abdulhamit'in doğum tarihi 22 Eylül 1842, vefat tarihi ise 10 Şubat 1918'dir. Bütün dünyada tarihi şahsiyetler, büyük adamlar doğumlarında anılır, biz de öyle yapacağız. TBMM'miz, İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda Abdulhamit Han'ın doğumunun 174'üncü yılında bir haftalık sürecek programla anma gerçekleştirecek" diye konuştu.
Tevfik İleri'nin eğitime ve diğer alanlarda yapılmasını sağladığı yatırımlara ilişkin de bilgi paylaşan Kahraman, "Bu iki isim, gençlerimize örnek olmalı. Rol model dedikleri hadise olmalı. Böyle kişilerin ve şahsiyetlerin iyi tanıtılması lazım. Örnek şahsiyetlere gençliğimizin ihtiyacı var" ifadesini kullandı.
Kahraman, yüksek eğitimde okullaşma oranının 1950'de yüzde 1,3, 1960'da yüzde 3,1, bugün ise yüzde 75 olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'mizde 196 yüksek öğretim kurumu var. Bunlardan 117'si devlet, 79'u vakıf üniversitesidir. Sadece profesör olarak 21 bin 500 akademisyen var. Öğrenci sayımız 6 milyon 100 bindir. Türkiye'mizde okur yazarlık oranı 1950'de yüzde 33'den 2010'da yüzde 94'e çıkmıştır. Bu güzel gelişmeler Türkiye'mizin layık olduğu yere ulaşmasına kendisini adayanların gayretiyle olmuştur. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi ve minnetlerimizi sunuyor, vefat edenlere rahmetler niyaz ediyoruz."
- "İlimle beraber irfan da lazım"
Üniversite olmayan il kalmadığını ifade eden Kahraman, şunları kaydetti:
"Üniversitelerin sayıca artışı bize gelecek için umut veriyor. Aynı şekilde yüksek öğrenimdeki öğrenci sayısının artışı da istikbalimiz için büyük önem taşıyor. Mesele sadece meslek edindirme ya da iş kapısı açma meselesi değildir. Aynı zamanda bilgili, görgülü, eğitimli toplum olmayı sağlamaktır. Tabii ki üniversitelerimizin her bakımdan daha donanımlı, daha mükemmel hale getirilmesi için çaba göstermemiz gerekiyor. Rizeliler olarak bizler de şehrimizdeki bu ilim yuvasının kıymetini bilmeli, daha iyi noktalara gelmesi için elimizden gelen desteği vermeliyiz. Üniversitemiz bir dünya lideri olan Sayın Cumhurbaşkanımızın ismini de taşımaktadır. Bu yönüyle diğer üniversitelerden farklı bir gözle bakmalı ve ismine layık çalışmalar yürütmeye gayret etmeliyiz."
Kahraman, mana ve bilginin, terbiye ile tahsilin, eğitim ile öğretimin farklı şeyler olduğunun bilinmesi gerektiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Tek kanatla uçulmaz. Şayet bilginin yanında ahlak, tahsilin yanında terbiye, maddiyatın yanında maneviyat olmazsa bir süre önce bin küsür akademisyenin teröristlere açıkça destek vermelerinde olduğu gibi çok üzücü olaylar yaşayabiliriz. İnsan, inanca ve imana dayalı olan ilmi hedeflemeli, ilmi ile amel etmelidir. İlmi ile amel etmeyen alim, başkasını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir. İlimle beraber irfan da lazım. 'İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir' diyor Yunus Emre. Önce kendimizi bilmemiz, haddimizi ve sınırımızı anlamamız gerekiyor. Unutmayalım ki başarımızın büyüklüğünü, inancımızın büyüklüğü, yüceliği ve doğruluğu belirler. İman, hayanın gücü, manası, hikmeti ve kuvvetidir. İlimsiz din topal, dinsiz ilim kördür."
- "Kaba milliyetçi değil, kültür milliyetçisi olun"

TBMM Başkanı Kahraman, gençlere şöyle seslendi:
"Kimin nesli olduğunuzu hiç unutmayın. Cihat ruhu bizleri muhteşem bir devlet yaptı. O ruhu, inancı ve imanı kaybetmeyin. Kaba milliyetçi değil, kültür milliyetçisi olun. Unutmayın ki bizi Yaradanın yanında değerimiz, doğduğumuz yerle mensup olduğumuz kavimle değil, takva ile Cenab-ı Hakka itaatle ölçülecektir. Yanlış yönlendirmeler, propagandalar, sahip olduğumuz değerlere karşı bizi ters düşünceli yapmasın."
Kahraman, katılımcılarla şu kıssayı paylaştı:
"Bir müzisyen, ziyaretine gelen arkadaşına ithafen son bestesini dinletmek üzere piyanosunun başına geçer. Parçasını çalmaya başlar. Misafiri meşhur bir akort ustasıdır. 'Bu ne biçim sesler' der. 'Hiç biri doğru değil, senin piyanonun akordu bozulmuş.' Arkadaşı, 'bu senin ustası olduğun bir sanat, gel düzelt' der. Piyanonun akordunu belli bir zamanda tamamlayan arkadaşı, 'tamam, sesleri ayarladım' der. 'Artık, do ile si birbirine karışmayacak.' Ev sahibi piyanosunun başına geçer ve parçasını icra etmeye başlar fakat birden öfke içinde bağırır 'ne yaptın, piyanomu katlettin, ben o seslere o kadar alışmıştım ki...' Ne yazık ki bozuk akortlar düzeltildikçe engellemek isteyenler çok oluyor. Gençler yanlışa rıza göstermeyin. Türkiye'mizin geleceği, istikbali sizsiniz."
- "Türkiye büyük devlettir"
Yaşanan terör olayları dolayısıyla millete ve ailelere baş sağlığı, yaralılara da şifa dileyen Kahraman, "Türkiye büyük devlettir. Büyük devletlerin dertleri de büyüktür, meseleler de büyüktür ama Allah'ın izniyle ve lütfuyla meselelerimizin üstesinden geleceğiz. Cenab-ı Hak yardımlarını esirgemez inşallah" dedi.
Kahraman, rahmetli Yücel Çakmaklı'nın iyi bir rejisör olduğunu ifade ederek, "Kuruluş adlı dizinin rejisörlüğünü yapmıştı. Sultan Orhan, hasta yatağındaki babasına gider, 'müjde, Bursa'yı aldık baba' der. Osman Gazi, yataktan doğrulur ve 'daha ötelere, daha ötelere...' der. Terör yaptığı her faaliyetin yankı bulmasını, üzüntü vermesini ister. Buna yardım etmeyeceğiz, bu duyguya mahal vermeyeceğiz. Büyük devletiz ve üstesinden geleceğiz inşallah" diye konuştu.
- Rektör Prof. Dr. Karaman
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Karaman ise ülkenin farklı yerlerinde meydana gelen terör saldırılarını kınayarak, "Terörle mücadelede şehit olan vatandaşlarımız ile güvenlik güçlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Son zamanlarda bazı akademisyenlerin özgürlük bahanesiyle terör ve şiddet söylemlerine alet olmasını ve terör eylemlerini desteklemelerinin kabul edilemez olduğunu belirtiyorum. Toplumun teröre karşı dayanışmasını zedelemeye dönük, şiddeti öven, ayrılıkçı ve ayrımcı eylem ve söylemleri teröre destek olarak niteliyoruz" dedi.
"İster akademisyen isterse de yazar veya gazeteci olsun, terör propagandası yapanlar ile failinin etnik, dini, mezhepsel veya ideolojik kökenine, amacına, hedefine, kurbanlarının kimliklerine bakmadan, her türlü terör eylemini herhangi bir kayıt düşmeden hangi adresten gelirse gelsin, ilkesel olarak reddediyor ve lanetliyoruz" ifadesini kullanan Karaman, şunları kaydetti:
"Nasıl ki bundan tam 101 yıl önce ülkemizin insanları Kürt'üyle Çerkezi'yle Lazı, Arnavut'u, Arap'ı, Boşnak'ı ve Gürcüsü ile bayrağı düşürmemek, vatanı savunmak için yan yana, omuz omuza Çanakkale'de savaşmışlarsa bir var oluş mücadelesi vermiş ve sonuçta en kesif orduları yenerek Allah'ın yardımıyla galip gelmişlerse bugün de aynı inanç ve aynı kararlılıkla iç ve dıştaki bütün düşmanlar ile işbirlikçi hainlere karşı tek vatan, tek millet, tek bayrak ve tek devlet için verdiği mücadelede başarılı olacak ve ülkemiz üzerine oynanan bütün oyunları boşa çıkartacaktır. Bundan hiçbir şüphemiz yoktur."
Törene, Rize Valisi Ersin Yazıcı, Giresun Valisi Hasan Karahan, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, MGK Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, AK Parti Rize Milletvekilleri Hasan Karal, Hikmet Ayar ve Osman Aşkın Bak, AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan, AK Parti Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, AK Parti Kocaeli Milletvekili Zeki Aygün, İl Garnizon Komutanı Jandarma Albay Semih Coşkun, Rize Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Hakan Yağız, Belediye Başkan Vekili Coşkun Yeğen, ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Başkanı Nusret Bayraktar, diğer ilgililer, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Tören, üniversiteye katkısı olan hayırseverlere, geçmiş yıllarda idarecilik yapmış akademisyenlere protokol üyeleri tarafından ödül verilmesinin ardından sona erdi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.