TBMM İçişleri Komisyonu

TBMM İçişleri Komisyonu
Komisyon, Kolluk Gözetim Komisyonu kurulmasına ilişkin tasarıyı görüşüyor - İçişleri Bakanı Ala:- "Tasarıyla, kolluk şikayet isteminin daha etkin ve hızlı çalışması, kolluk şikayet sistemine duyulan güvenin üst seviyelere taşınması amaçlanıyor"- "Hesabı k

TBMM (AA) - TBMM İçişleri Komisyonu, Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’nı görüşmeye başladı.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç başkanlığında toplanan komisyon, 23 ve 24. Dönem’de kadük kalan, Hükümetin yenilediği tasarıyı ele aldı.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, komisyona, tasarıyla ilgili bilgi verdi. Tasarıyla, kolluk şikayet isteminin daha etkin ve hızlı çalışmasını, kolluk şikayet sistemine duyulan güveni daha üst seviyelere taşımanın amaçlandığını belirten Ala, "Güvenlik hizmetini" hak ve özgürlüklerin layık olduğu şekilde kullanılması için insanların ihtiyaç duyduğu kamu hizmeti olarak tanımladıklarını, kamu düzeni için de özgürlük ve hakların kullanılabileceğini, bunların birbirini besleyen bütünün parçaları olduğunu, birindeki sıkıntının diğer alanı olumsuz etkilediğini ifade etti.

Ala, "Güvenlik, özgürlük, hak, kamu düzeni, toplumsal düzen deyince, aslında ortalama standardı yüksek olması gereken bütünlükten söz ediyoruz. Bir standarttan bahsediyoruz. Çünkü birbiriyle doğrudan ilişkili, birbirini olumlu ya da olumsuz etkileyen faaliyetlerden söz ediyoruz. Kamu düzeni, özgürlükler derken ortalama standarttan bahsediyoruz." dedi.

Kolluk görevlilerinin özgürlükleri sınırlayıcı nitelikte bazı olaylar çıktığında kullandığı yetkilere sahip bulunduğunu, görevi, niteliği gereği şikayete muhatap olduklarını, bu şikayetlerin zaman zaman toplumda geniş yankı bulduğunu anlatan Ala, şöyle konuştu:

"Bu yetkilerinin kanun kapsamında, toplumun beklentileri yönünde kullanılıp kullanılmadığının tespiti ve kamuoyunca paylaşılması da önemlidir. Kolluk içinde birtakım yanlışlar olabilir, suistimaller ve yasaya aykırı eylemler olduğuna dair iddialar dile getirilebilir. Bu konuların açıklığa kavuşturulması, iddiaların üzerine ciddiyetle gidilmesi, uzman ve yetkili kişiler eliyle yansız ve objektif soruşturulması esastır. Bunun böyle yapılıyor olması, bundan sonra bu alanda hiçbir düzenleme yapmayacağımız anlamına gelmez. Bir düzenleme getirirken, peşinen söyleyelim, 'şimdiye kadar şöyle olmuyor muydu?' sorusu yerli yerine oturmaz. O zaman bir defa düzenleme yaparsınız, sonra bir daha reform ihtiyacı hissetmezsiniz. Böyle bir anlayış mümkün değildir. Bugün yapacağımız düzenlemeyi, şartlar gerektirirse yeniden reforme edeceğiz. Nasıl ki bundan önceki düzenlemeleri reforme ederek yola devam ediyorsak..."

Ala, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir güllük gülistanlık ortamdan da bahsetmiyoruz. Terörle mücadele eden bir Türkiye'den bahsediyoruz. Etrafımızda bir ülke batmış, başka ülke iç karışıklıklar içinde, bizim buralarla sınırımız var, hem oradaki istikrarsızlığın ülkeye yansımasını önleyen politikalar izliyoruz, hem Türkiye içinde demokrasimizin standardını yükseltecek, sosyal refahı artıcı politikalar izliyoruz. Daha birçok alanda reformları yapacağız. AB ülkelerindeki sistemler incelendi, vatandaşlarla anketler yapıldı, kamu kurum ve kuruluşlarla değerlendirildi. İstişareler sonucunda şekillendi."

Tasarının geçmiş dönemlerde yasalaşmadığını hatırlatan Ala, bugün Türkiye'nin öncelikleri arasında bulunduğunu, ayrıca AB ile vize muafiyeti kapsamında da ele alındığına işaret etti.

Bakan Ala, kolluk şikayet sistemiyle, mevcut sistemde idari soruşturma sisteminin güçlendirildiğini, mevcut yapının üzerine bazı ekler konulduğunu belirterek, ceza yargılaması sisteminde değişiklik öngörülmediğini, yargının yetkilerinin aynen devam ettiğini, Kolluk Gözetim Komisyonu'nun ihbar ve şikayetlerle ilgili resen mevcut mekanizmayı harekete geçirebileceğini, kamuoyunun sistemi takip etme imkanı da olacağını bildirdi.

- Komisyon yapısına eleştiri

Komisyonda söz alan muhalefet milletvekilleri, Kolluk Gözetim Komisyonu üye yapısına ilişkin eleştirilerini ifade ederek, yürütmenin baskısının söz konusu olacağını savundu.

HDP İstanbul Milletvekili Celal Doğan, yeni bir bina kurulduğunu belirterek, "Bu şekilde ihdasın faydası yok. Hiç kurmayalım daha iyi. Polisi, jandarmayı, sahil güvenlikteki personel esas alınmış. İstanbul’da halk otobüslerini yakan MİT elemanları olduğunu söyleyen bir bakan var. MİT faaliyetlerinin denetlenmediği bir yapı düşünülmemeli. Türkiye'de özel güvenlik kuvvetlerinin davranışı, eğitilmiş polisten çok mu iyi. Kapsam dışı bırakılması doğru değil. Bir defa yapacağımız binayı sağlam yapmada fayda var. Komisyonda nazar boncuğu gibi hiç mi sivil olmayacak? Bu kadar mı güvenmiyorsunuz?" diye konuştu.

MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan da AB vize muafiyeti kapsamında alınacak tedbirleri içeren bir düzenleme çıkarılmak istendiğini belirterek, "Bu çalışma yapılırken dostlar alışverişte görsün anlayışıyla, 'bu yasağı da savalım' diye görülüyor. AB ile ilgili son dönemde daha çok çeviri yasalarla karşı karşıya kalıyoruz." dedi.

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ise kolluk kuvvetlerinin maaş, özlük hakları ve çalışma koşullarının da ele alınması, bununla ilgili yasal düzenleme yapılması gerektiğini bildirdi.

Kolluk gözetim komisyonu ve diğer kurulan birimlerin idarenin etkili olduğu yapıya sahip ve sivil kurumların da işin içine gireceği yapılara ihtiyaç olduğunu savunan Murat Bakan, "Uluslararası kurumlar ve AB, burada yaptığımız çalışmaları izliyor. Buradan çıkacak sonuç, hedeflenene uygun olmalı." ifadesini kullandı.

CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin de "Kendi kendimizi kandırıyoruz. AB'nin bunu kabul ettiğini düşünmüyorum. Komisyonu şeffaf ve bağımsız yapıda kurmalıyız." diye konuştu.

AK Parti Kilis Milletvekili Mustafa Hilmi Dülger, komisyonun bağımsızlığının oluşturulduğunu ve düzenlemenin bir boşluğu dolduracağını kaydetti.

Komisyon Başkanı Güvenç, düzenlemenin ileri bir adım olacağını, Avrupa ülkelerinde de parlamento ya da yürütmenin ağırlıklı olarak komisyondaki üyeleri görevlendirdiğini vurguladı.

İçişleri Bakanı Ala, eleştirilere yanıt verirken, hesap verebilirliği sağlamanın önemli olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Kuruma mı siyasete mi güveneceğiz tartışması var. Ben geldiğimde bana hesap soracaksınız. Aranan niteliklere sahip kişiyi siyasetin seçmesi, hesap verilebilirlik açısından daha uygundur. Siz hesap soracaksınız, ben hesap vereceğim."

Tasarı üzerindeki görüşmeler devam ediyor.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.