Gelişen teknolojinin hızına ayak uydurmak için her şeyini ortaya koyan insanoğlu nedense eğitim alanında gelişen teknolojinin ve değişen neslin hızına ayak uyduramamaktadır.

Son 20 yılda süratle gelişen teknoloji,  insanoğlunun da davranış biçimini ve beklentilerini değiştirmiştir. Doğru ya da yanlış, insanların bilgiye erişimdeki rahatlığı ve hızı tutumların da değişmesinde önemli rol oynamaktadır.

Örneğin akıllı telefon ve tablet ile 2 yaşında tanışan bir çocuk okul çağına geldiğinde tek tip eğitim sistemi içerisinde kendini bambaşka bir dünya içinde bularak buna adapte olmakta giderek zorlanmaktadır. Yıllarca alıştığı gibi her şeye istediği anda ulaşıp istediğini alıp istediğini kullandığı teknoloji dünyasından, yapmakla yükümlü olduğu tek tip ve kendisine göre sıkıcı bir sistem içine düşmüş hissetmektedir.

Peki, izlenmesi gereken yol nedir?

Bu konunun cevabının birçok açıdan düzenlenmesi gereken bir sistemler bütünü olduğunu söylemeliyim. Ancak teknoloji açısından düşünüldüğünde şunlar söylenebilir.

Artık teknoloji vazgeçemediğimiz bir parçamız olduğuna göre eğitim dünyasında da yerini almalı ve verimli bir şekilde kullanılmalıdır.

Kapalı bir sınıf ve kurallar zinciri katı kurallara ya da yönetmeliklere değil öğretmenin yaratıcılığına bırakılmalı. Mesela; öğrencilerin matematik dersini bir inşaat alanındaki bir mühendis ile ya da bir bilim insanı ile müfredattaki konuyu yaparak yaşayarak öğrenebilmelerinin önü açılmalıdır.

Etkileşimli tahtaların tüm öğretmenlerde etkili kullanımı sağlanmalı. Öğretmenler kendi alanlarında her ders ve konu için eğitim materyali geliştirebilmeliler.

Öğrenciler 1. sınıftan itibaren programlama bilgisi edinmeli ve önümüzdeki yıllarda ülkemizin teknoloji konusunda sadece tüketen değil aynı zamanda yeni teknolojik araçlar ya da yazılımlar geliştiren bir ülke haline gelmesi sağlanmalıdır.

Eğitim ortamları teknolojik araçlarla donatılmalı. Teknolojik araçların kullanımı yasaklanmamalı, sadece bazı sınırlandırma ve kullanım kuralları konulmalıdır.

Kısacası tüm dünyada hızla gelişmekte olan teknolojiye ayak uydurabilmek için eğitim dünyası da kendisini değiştirmelidir. Yeni neslin ihtiyaç ve taleplerine göre sistemin işleyişini değiştirmeli ve öğrencilere programlama öğreterek, bilgi teknolojileri (Information Technology) pazarlayan bir ülke haline gelmemiz sağlanmalıdır.