Türkeş başkanlık sistemine karşıydı

Konya Aydınlar Ocağı’nda MHP Lideri Alparslan Türkeş’i anlatan 19. Dönem Konya Milletvekili Musa Erarıcı, Türkeş’in devlet başkanlığı sistemine karşı olduğu belirterek Türkeş’in kendilerine söylediği şu sözlerini aktardı: “Devlet başkanlığı sistemi Türk töresine uymaz. Türk’ün geleneğinde yok. Türk töresindeki bu geleneği bozmak doğru olmaz. Biz ondan vazgeçtik. Biz devlet başkanlığı sistemini artık istemiyoruz.”

Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, 4 Nisan 1997’de Hakk’a yürüyen MHP Lideri Alparslan Türkeş, vefatının 25. Yıl Dönümü münasebetiyle düzenlenen programda dualarla anıldı.

Konya Aydınlar Ocağı başkanı Dr. Mustafa Güçlü’nün kısa selâmlama konuşmasından sonra Konya’da 1970’de Genç Ülkücüler Teşkilatı’nı kurduğunu belirterek konuşmasına başlayan Ülkücü İşçiler Sendikası eski başkanlarından Ahmet Polat, Konya İmam Hatip Okulu’nda okurken 1964’te İstanbul’a amcasının yanına gittiğini ve Nihal Atsız’la evinde o yıllarda tanıştığını anlattı. Atsız’ın fikirlerinden son derece istifade ettiğini söyleyen Polat, Alparslan Türkeş’in 1968’de meydana gelen Konya olaylarından bir gün sonra Konya’ya geldiğini belirterek “MHP’nin o yıllarda Anadolu’da yaygın 85’e yakın yan kuruluşu vardı. Genç Ülkücüler Teşkilatı’mızın üye sayısı da 63 idi” dedi.

TÜRKEŞ AKSİYON ADAMIYDI

Karşılıklı diyalog şeklinde devam eden sohbette Türkeş’le yakınlığının 1974’lü yıllara kadar dayandığını ifade eden TBMM 19. Dönem Konya Milletvekili Musa Erarıcı ise, daha yakın temaslarının milletvekilliği döneminde başladığını belirtti. Türkeş’in biyografisiyle ilgili “Asker adam, politikacı adam, yazar adam, ideolog, devlet adamı, aksiyon adamı” diye pek çok karakteristik özelliğini sayan Erarıcı, aksiyon adamlığı üzerinde durarak “60 ihtilâlinden sonra Türkeş, Hindistan’a gönderiliyor. İki buçuk sene sonra ailesiyle birlikte dönüşte Lübnan’a geliyor. Ailesini Türkiye’ye gönderdikten sonra kendisi Almanya’ya gidiyor. Almanya’da 14’lü arkadaşlarıyla görüştükten sonra Bürüksel ve Paris’e geçiyor. Muzaffer Özdağ ile birlikte Makedonya Üsküp ve Selanik’e de uğradıktan sonra kara yoluyla 22 Şubat 1963’te Edirne’den yurda dönüş yapıyor ” dedi. Erarıcı, bir soruya karşılık Türkeş’le ilgili kanaatini de şu sözlerle açıkladı: “Türkeş, eğer Türkiye müstemleke bir ülke olacak olsa (Allah esirgesin) müstemleke olmaktan kurtaracak kabiliyette, güçte bir adamdı!”

TÜRKEŞ ORDUNUN IRAK’A GİRMESİNDEN YANAYDI

Amerika’nın Irak’ı işgal planları kurduğu yıllarda, Özal’ın iktidar olduğu dönemde Türkeş’in, Irak’a girme noktasında kararlı bir tutum içinde olduğunu ve “Bu fırsat bizim ayağımıza 50-100 yılda bir gelir” dediğine dikkati çeken Erarıcı, “Türkeş’in uzlaşmacı, anlaşmacı tarafının yanı sıra korkutucu, cesaret edici tarafı da vardı. Bir kere bize şöyle demişti: “Bir gün solcular kendi toplantılarına beni davet ettiler. Gittim ve salona girdim. Hiç tereddüt etmeden kürsüye çıktım. Konuştum ve herkes beni dinledi. Sonra onlara, ‘Şu anda dışarıda komandolar-ülkücüler tedbir almış vaziyetteler. Eğer bir harekette bulunan olursa işi duman olur,’ dedim ve kürsüden inerek salondan ayrıldım ” diye konuştu. Bu arada Ahmet Polat, 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı başlamadan önce, Ecevit’in telefonla Türkeş’i aradığını ve “Ne yapalım?” sorusuna Türkeş’in, “Hepsini alın, hepsini alın” diye cevap verdiğini aktararak “Kıbrıs’ın hepsini almış olsaydık bugün böyle bir problemimiz olmazdı” diye açıklama yaptı.

TÜRKEŞ-ERMENİSTAN-SAMSON ÖZARARAT

Türkeş’in Ermenistan’la olan ilişkileri ile Türkiye’nin Ermenistan’a buğday yardımı yapmasıyla ilgili açıklamalarda yapan Konya eski milletvekili Erarıcı, Ermenistan meselesiyle ilgili şunları söyledi: “Ermenistan Karabağ’ı işgal etti. Bu işgalden sonra Ermenistan’la olan ilişkilerimiz kesildi. Türkeş, devletin müsaadesiyle Paris’te eski Ermenistan Cumhurbaşkanıyla bir görüşme yaptı. Bu görüşmeyle ilgili arabuluculuğu da Konya doğumlu Panos’un oğlu Samson Özararat yapmıştı. Karabağ’ı iktidarda olan Taşnak ve Hınçak grupları işgal etmişlerdi. Karabağ’ın kurtuluşunda ben diyorum ki, Türkeş Bey’in stratejisi uygulandı. Nasıl uygulandı? Türkiye, Ermenstan’a Karabağ teslim edilmeden sizinle anlaşmamız mümkün değildir, dedi. O savaşı da o günkü başbakan bir şekilde çıkarttı. Savaş yapıldı ve Karabağ gerisin geri iade edilmiş oldu. Altılı ittifakla Karabağ’da barış ve huzur sağlanacakmış gibi gözüküyor.” Ahmet Polat ise, Esenyurt Belediyesi eski başkanı Gürbüz Çapan’ın Ermenistan’da temaslarda bulunmadan önce Türkeş’le görüştüğünü ve Çapan’ın, Ermenistan’da yetkililerle yaptığı görüşmeleri bir rapor halinde Dışişleri Bakanlığına sunduğunu bilgisine yer verdi.

TÜRKEŞ BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞIYDI

80’den önce milliyetçi ve ülkücü camianın devlet başkanlığı sistemine olumlu baktığını ve devamla propagandasını yaptığını, 80’den sonra bu sistemle ilgili ne yapılması gerektiği konusunda Türkeş’in fikir ve düşüncesine başvurduklarını ifade eden Erarıcı, Devlet Bahçeli’nin de bulunduğu bir ortamda Türkeş’in bu konuda cevaben şunları söylediğini dile getirdi:

“Devlet başkanlığı sistemi Türk töresine uymaz. Türk’ün geleneğinde yok. Biz o zaman dedik ve savunduk. Ama sonra yanlış olduğunu anladık. Başbakanlık var. Cumhurbaşkanlığı da var. Veya padişah var ve altında başvezir var. Türk töresindeki bu geleneği bozmak doğru olmaz. Biz ondan vazgeçtik. Biz artık devlet başkanlığı sistemini istemiyoruz, olmayacak.” Ararıcı, “Ama bugün devlet başkanlığı sistemiyle yönetiliyoruz ” dedi.

Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen ve Memleket TV’den çevrimiçi olarak canlı yayınlanan ve 2 saat 15 dakika süren sohbetten sonra Konya Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, emekli sendikacı Ahmet Polat’a “Büyük Selçuklu Mirası-Mimari” adlı ciltli eseri hediye etti. Konya eski Milletvekili Musa Erarıcı’ya da şair-yazar Kâmil Uğurlu’nun “Arif Ağa’nın Tuz Değirmeni – Bir Türkmen Ailesinin Sıradışı Öyküsü” adlı kitabını takdim etti. MHP Lideri Alparslan Türkeş’in ruhuna Fatihaların gönderildiği programda katılımcılara, Erarıcı ailesi tarafından cezerye ikrâmı yapıldı.