Türkiye Aktif ve Sağlıklı Yaşlanma Zirvesi

ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Genç nüfusumuzun sayısal olarak çok olması bizim geleceğe ait umudumuz, güvencemizdir. Yaşlı nüfusumuzun artıyor olmasından huzur, mutluluk ve güvence duyan ondan zenginlik üretebilen bireyler olmalıyız" dedi.

Sağlık Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezinin işbirliği ile düzenlenen "Türkiye Aktif ve Sağlıklı Yaşlanma Zirvesi"nin açılışında konuşan Müezzinoğlu, Dünya Sağlık Örgütünün sağlığı "Ruhen, fiziken ve sosyal yönden sağlıklı olma hali" şeklinde tarif ettiğini anımsattı.

Sağlığın çok paydaşlı bir alan olduğuna işaret eden Bakan Müezzinoğlu, "Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu Bey'e çok teşekkür ediyorum. 2015 yılı başı itibarıyla Sağlık Bakanlığına çok paydaşlı sağlık alanının koordinasyonunu, sorumluluğunu verdi. Burada Milli Eğitim Bakanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Gençlik ve Spor Bakanlığımız yerel yönetimlerimiz, üniversitelerimiz ve medyamız paydaşlar arasında yer alıyor" diye konuştu.

Bakanlık olarak tedavi hizmetleri alanında çok başarılı bir hizmet sunumu gerçekleştirdiklerini anlatan Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığının "hastalık bakanlığı" olarak anılmasına itiraz ettiğini söyledi.

Müezzinoğlu, bakanlığının daha çok sağlıklı birey, sağlıklı aile, sağlıklı toplum kültürü oluşturmak için çalışma yapmasının önemine dikkati çekerek, "2016 yılı bütçesine 'sağlıklı yaşam kültürünün teşviki' diye bir başlık koyduk. İstiyoruz ki her bireye sağlıklı yaşam kültürü ile ilgili bilincini kültüre dönüştürmek. Bu kültüre dönüşebilirsek kronik hastalıklar yükü azalacak. Ruhen ve fiziken daha sağlıklı bir toplum olabilmeyi başarabileceğiz" ifadelerini kullandı.

Toplumsal ruh sağlığı adına, yaşlılık ve yaşam süresinin uzamasına ilişkin çalışmalara sigortacılık anlayışı ile bakılmaması gerektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"O zenginlikleri farklı zenginliklere dönüştürerek aktif, dinamik, sağlıklı projeler geliştirebilmeliyiz. Genç nüfusumuzun sayısal olarak çok olması bizim geleceğe ait umudumuzdur. Yaşlı nüfusumuzun artıyor olmasından huzur, mutluluk ve güvence duyan, ondan zenginlik üretebilen bireyler olmalıyız. Yaşlılık sigorta primleri bize ne kadar yük getiriyor diye bakarsak insani değerlerimize, topluma da o kadar ağır yanlışlar yaparız. Onun için bireyin sağlıklı, bilinçli ve sağlıklı yaşam kültürünün olmasına öncelik veriyoruz."

Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete ise Türkiye'nin hızla yaşlanma sürecine girdiğini belirterek, 2014 yılında nüfus artış hızının 1,34'e düştüğünü söyledi. 65 yaş ve üzerindeki nüfusun yüzde 8'e yükseldiğine işaret eden Özmete, "Bugün Türkiye'de 60 yaşın üzerinde 9 milyon kişi yaşamaktadır. 1960-2008 yıllarında yaşamın uzunluğu 25 yıl artmıştır. OECD ülkeleri açısından Türkiye en başarılı ülke olarak gösterilmektedir. Ülkemizde 50 yaşına gelmiş olan bir kişinin ortalama 30,6 yıl daha yaşaması beklenmektedir. Bu da 80 ve daha büyük yaştaki bireylerin yaşının artması anlamına gelmektedir" şeklinde konuştu.