Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kuruluyor

TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Tasarısı'nın 6 maddesi daha kabul edildi.

Genel Kurulda, "temel kanun" olarak ele alınan tasarının görüşmelerine 6. maddenin oylamasından devam edildi.

AK Parti Grup Başkanvekili Coşkun Çakır tarafından verilen değişilik önergesiyle, tasarının, Kurulun yapısını düzenleyen 10. maddesinde değişiklik yapıldı.

Buna göre; Kurul, biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere 11 üyeden oluşacak. Kurulun 8 üyesi Bakanlar Kurulu, 3 üyesi Cumhurbaşkanı tarafından seçilecek. Bakanlar Kurulunca seçilecek bir üye Yükseköğretim Kurulu tarafından insan hakları alanında çalışmalar yapan öğretim üyelerinden önerilecek iki aday arasından; 7 üye ise aranan şartları taşımak kaydıyla, insan hakları alanında çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşları, sendikalar, sosyal ve mesleki kuruluşlar, akademisyenler, avukatlar, görsel ve yazılı basın mensupları ve alan uzmanlarının göstereceği adaylar veya üyelik başvurusu yapanlar arasından belirlenecek.

Bakanlar Kurulunca seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan iki ay önce durum, Kurum tarafından uygun iletişim araçlarıyla kamuoyuna duyurulacak.

Başvurular ve aday bildirimleri Başbakanlığa yapılacak. Yeni seçilen üyeler, yerlerine seçildikleri üyenin görev süresinin bitiminden itibaren göreve başlayacak.

Başkan ve ikinci başkan, Kurul tarafından Kurul üyeleri arasından seçilecek.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, geçmişte kurulan Türkiye İnsan Hakları Kurumunun, kurulmak istenen Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumundan daha ileride olduğunu savunarak, Paris İlkelerine uygun olması gerektiğini dile getirdi.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de düzenlemeyle, bağımsız olması gereken Kurul üyelerinin Hükümet ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesinin öngörüldüğünü belirterek, iktidarın yasanın uluslararası standartlara uygun çıkarılması için çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Baluken, "Hükümet temsilcisi, Kurulun 5 üyesinin Meclis tarafından seçilmesine olumlu baktığını söyledi. Ancak, yukarıdan gelen talimatla bunun gerçekleşmediğini gördük. Bu alandaki insan hakları derneklerinin üye belirleme hakkı olmalı." dedi.

Kurulun yapısı için İskandinav ülkelerinden örnek verilmesinin inandırıcı olmadığını anlatan Baluken, iktidarın ayrımcılık, işkence ve insan hakları ihlallerine karşı AB kriterleri ve uluslararası standartlarda bir düzenleme yapmadığını savundu.