Uluslararası Erken Çocukluk Eğitim Kongresi

Uluslararası Erken Çocukluk Eğitim Kongresi
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "(Beyoğlu'ndaki terör saldırısı) Esasen dünyada bu tarz saldırı yöntemleriyle netice almış, hedefine ulaşmış hiçbir terör örgütü yoktur. Öyleyse 'Niçin PKK, DAİŞ gibi terör örgütleri, ülkemizi bu şekilde hedef almaktadır?' diye

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyoğlu'ndaki terör saldırısına ilişkin, "Esasen dünyada bu tarz saldırı yöntemleriyle netice almış, hedefine ulaşmış hiçbir terör örgütü yoktur. Öyleyse 'Niçin PKK, DAİŞ gibi terör örgütleri, ülkemizi bu şekilde hedef almaktadır?' diye düşündüğümüzde karşımıza başka güçler ve onların Türkiye'yle ilgili niyetleri çıkıyor" dedi.

Erdoğan, İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDER) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası Erken Çocukluk Eğitim Kongresi"nin kapanış oturumundaki konuşmasına, "Dün İstanbul İstiklal Caddesi yakınlarında yaşanan canlı bomba eylemini şiddetle lanetlediğimi belirtmek istiyorum. Saldırıda hayatını kaybeden misafirlerimiz için taziyelerimi sunuyor, yakınlarına başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar temenni ediyorum" diyerek başladı.

Halka açık mekanlarda gerçekleştirilen bu saldırıların amacının, insanları korku ve yılgınlığa sürüklemek olduğunun gayet iyi bilindiğini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Esasen dünyada bu tarz saldırı yöntemleriyle netice almış, hedefine ulaşmış hiçbir terör örgütü yoktur. Öyleyse 'Niçin PKK, DAİŞ gibi terör örgütleri, ülkemizi bu şekilde hedef almaktadır?' diye düşündüğümüzde karşımıza başka güçler ve onların Türkiye'yle ilgili niyetleri çıkıyor. Güneydoğu Anadolu bölgemizde bazı ilçelerimizde yaşanan hadiseler de bunlardan bağımsız değildir aslında. Buralarda da asla kazanılması mümkün olmayan bir çatışma başlatılıyor ve yüzlerce, binlerce Kürt genci göz göre göre ölüme gönderiliyor. Çatışmalarda şehit olan polislerimiz, askerlerimiz, korucularımız ile katledilen sivil vatandaşlarımız için milletimize yaşatılan acının sebebi, kirli hesapların devreye konulmasıdır. İsmi farklı ama yöntemi, amacı, hedefi aynı olan terör örgütleri bu planın taşeronluğunu yapmaktadır. Bu ölümlerin, bu yıkımların, bu dramların gerisinde şu anki küresel ve bölgesel yeniden yapılanma sürecinde, Türkiye'yi adeta köşeye sıkıştırma amacı öylesine açık ki, uzun uzun anlatmaya ihtiyaç duymuyorum. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesini kendisine düstur edinmiş bir yönetim anlayışının müntesipleri olarak bizim tek bir vatandaşımızın, tek bir kardeşimizin dahi burnunun kanamasına gönlümüz razı gelmez. Hele hele misafirlerimizin hiç razı gelmez. Yaşanan her ölüm, bizi derinden yaralıyor. Şehitlerimizin acılarını her an yüreğimizde hissediyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Ankara'da şehit yakınlarına ve gazilere devlet övünç madalyaları ile beratlarını sunduğunu hatırlatarak, onlara karşı sorumluluklarının en başında Türkiye'yi terör örgütlerinin ve teröristlerin düşürmek istedikleri tuzaklardan uzak tutmanın geldiğini vurguladı. Erdoğan, "Terörün gündemine asla teslim olmayacağız. Ülke ve millet olarak hedeflerimizden kesinlikle uzaklaşmayacak, vizyonumuzu kaybetmeyeceğiz. Milletimizin birliğine, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bekasına sıkı sıkıya sahip çıkarak, terör örgütlerini ve arkalarındaki güçleri Allah'ın izniyle er vaya geç hüsrana uğratacağız" dedi.

Güvenlik güçlerinin daha çok çalışarak terör örgütünün eylemlerine engel olduğunu ve olacağını dile getiren Erdoğan, milletçe birliğe, beraberliğe sahip çıkarak, terör üzerinden Türkiye'yi terbiye etmeye çalışanların oyunlarının bozulacağını, gerekirse bu mücadelenin ülke olarak tek başına yürütüleceğini ama mutlaka başarıya ulaştırılacağını vurguladı.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çanakkale'de en zor şartlarda yedi düvele karşı mücadele veren, tarihi bir zafere imza atan ecdadın torunlarına bu yakışırdı, bu yakışır. İşte bunun için bugün burada Uluslararası Erken Çocukluk Eğitim Kongresindeyiz. Yarın da öbür gün de daha sonraki günlerde de ne yapmamız gerekiyorsa, programımızda ne varsa onları yapmaya devam edeceğiz. Bu tavır, teröre vurulacak en büyük darbedir. Bu menfur eylemleri organize edenler, mutlaka birer birer tespit edilecek ve adalete hesap verecekler. Millet olarak, acılarımızı yüreğimize gömüp, kayıplarımızın aziz hatıralarını ömür boyu hatırlayarak, yolumuzda kararlı bir şekilde yürümeyi sürdüreceğiz. Kaderin ötesinde bir şey olabilir mi? Öyleyse biz kadere teslim olmuşuz, mesele o yolda yürümektir ve yürüyeceğiz. Bu zor zamanlarda bizimle birlikte olan dostlarımızı hiçbir zaman unutmayacağız. Aynı şekilde bize çekilen silahları ve onları destekleyenleri de unutmayacağız. Ne diyor İstiklal Marşımızda, 'Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın/Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın."


- "Terör örgütü olarak ilan ettiği halde orada o paçavrayı sallandırıyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu AB ile müzakereler için Brüksel'e gittiğinde toplantının yapılacağı salonun arkasında bölücü terör örgütünün çadır kurduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

"Orada kendi paçavrasını dalgalandırıyor. Avrupa Birliği ki bu örgütü terör örgütü olarak ilan etmiş. Terör örgütü olarak ilan ettiği halde orada o paçavrayı sallandırıyor ve o çadırda ne yazık ki bölücü terör örgütünün mensuplarına broşür vesaire şunları, bunları dağıtıyor. İçeride tabii Sayın Başbakan ve diğerleri arasında müzakere geçiyor. Ne deseler beğenirsiniz? 'Düşünce özgürlüğü'. Bu nasıl bir düşünce özgürlüğü ki Paris'te olduğu zaman kıyamet koparıyorsunuz. Peki Ankara'da olduğu zaman veya İstanbul'da olduğu zaman niye rahatsız olmuyorsunuz? Hatta daha ileri gidip Sayın Başbakana 'Cumhurbaşkanınız da böyle konuştu, bize oradan böyle böyle dedi'. Ne diyecektim? Alkışlayacak mıydım sizi? 'Güzel yapıyorsunuz', bunu mu diyecektim? O paçavraları oralarda sallandırdığınız sürece, bizden bu ifadeleri duyacaksınız, duyurmaya da devam edeceğiz.

Sayın Başbakan oradayken indirdiler paçavrayı, bu konuşmalardan sonra. Brüksel'den ayrılınca tekrar paçavrayı astılar. O teröristlerin resimlerini tekrar koydular. Bunlar nasıl dost ya? Böyle dost olur mu? Bugün de Sayın Başbakana söyledim, 'Dışişleri, vesaire bunlarla hemen yoğun bir şeye girsinler' diye. Nitekim girdiler. Niye? Arkadaşlar, dost dostluğunun gereğini yapacaktır. Biz dostları çoğaltmaya niyetliyiz, düşmanı da azaltmaya niyetliyiz. Ama bunları bilmeyenlere de haddini bildirmek bizim hakkımızdır diye düşünüyorum."

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.