Viyana-3

Austrian Agricultural Cluster (AAC) üst yönetimi Türkiye’de Biyoyakıtlar ve Gelişme durumu hakkında bilgiler aldılar. O zamanlar bu Ülke biyoyakıtlar konusunda çok önde idi ve potansiyel bulurlarsa Türkiye’de yatırım yapmak istiyorlardı.
Viyana Havaalanından indim, beni buradan alacak elamanı beklemeye başladım. Eleman biraz gecikince, hemen yanda Türkçe konuşan bir gruba yanaştım. Aynı kıyafette bu kişilerin, tamamının ülkemin değişik yörelerinden taksi şoförleri olduklarını öğrendim. Bana kim ve nereli olduğumu sordular, öğrenince de sevgiyle sarılıp, gitmek istediğim adrese götürmek istediler. Durumu anlatınca da gururlandılar. Nerede olursa olsun, insanımızın sıcaklığı ve insanlığına her zaman rastlanır.
Viyana’yı gezmeye devam edelim. Ancak 35 sene önce gördüğüm viyana ile şimdiki Viyana arasında fark sanki açılıyor. 35 sene önce ülkemin bakımsız halinden, dünyanın düzenli-temiz halleri görülünce elbette iç çekilirdi. Son 30 sene içinde bizde de fiziki gelişmeler (yol, park, spor salonları, bakım ve güzellik merkezleri, AVM ler, lüks giyim vs.) olunca düşünceler değişti, her gidişimde sanki Viyana (veya diğer Avrupa şehirleri) gözümde giderek küçüldü. Viyanalıların şehrin son 50 yılda gelişmesinin durakladığını, Türkiye şehirlerinin geliştiğini söylemeleri manidardı.
Avusturyalılar aslında Almanlar ile aynı kökten gelir. Ancak Almanlardan daha kibar insanlardır. Ana dilleri Almancadır, İngilizceyi pek konuşmazlar, Son senelerde ki değişim ile de Türkçe, Sırpça, Arnavut ve Boşnakça da konuşulur. Bu şehirde 300 bin kadar (çoğu Yozgatlı olmak üzere) Türk olduğu söylenir.
Birkaç defa Viyana’yı ziyaret etmeme rağmen Osmanlının Viyana kuşatmaları sırasında hangi bölgede nasıl bir karargâh kurdukları yeri merak etmiş ancak burayı ziyaret edememiştim. Son seferimde bunu yaptım. Karargâh olarak seçilen yer şehre hâkim bir tepede, gerçekten de stratejik bir konuma sahip. Bu tepede 1683, kuşatmanın 300 yıl anısına asılan yazı dikkatimizi çekiyor, ancak üzülmemek elde değil. Bu tepede küçük bir restoran-kafe var, doğrusu üzülüyorum.
Viyana da Osmanlı izleri sadece bundan ibaret değil.1683 kuşatmasından geri çekilmesi ile yenilmez denen Türk, Avrupalının gözünde yenilir oldu ve sonrasında, değişik mekânlara bozulmayı canlandıran ve Osmanlıları küçük düşüren çeşitli heykeller dikildi. Bunlardan merkezdeki Stephan Katedrali arkasında ki Çıplak insan figürü, Viyana şehrini fazla tahrip etmemek için surların altına kazılan tünel savaşlarında kahramanca savaşan yeniçeri Çerkez Dayı adına yapılan heykel bunlar arasında yer alır. Ayrıca Viyana Milli kütüphanesindeki heykelde, komutanın altında yatan bir Osmanlı askeri, yine meşhur Habsburg Sarayının girişinde kartalın altında duran Hilal de yer almakta. Tüm bunlar ülkem ve kültürüm adına düşündürücü ve üzücü; çağdaş denen Avrupalılar adına da utanç verici diyebiliriz.
Tüm büyük şehirlerde olduğu gibi Viyana’nın da her tarafı lüks bir hayata sahip değil. Tarihi bölgeler dışında kalan bazı semtler Anadolu’muzun şehirlerinin eski haline benzer, bazı yerleri günümüz Türkiye’sinden daha da geri diyebiliriz. Bu manada Viyana’da da tek katlı, bahçeli, henüz ciddi tamir görmemiş, dar sokaklarda, iyi bakımlı, taş kaldırımlı yollar üzerinde küçük evler görüyoruz. Hatta vadilerde eski yeşillikler arasında hayvan barınakları ve ahırlar eğlence ve kafe merkezleri olarak yenilenerek tüketime açılmış.
Avusturya halkı da diğer Avrupa insanlarından, aynı milletten olmalarına rağmen daha kibar insanlar olarak bilinir. Karşılaştığım her Avusturyalı veya Viyanalı sorulan her türlü soruya cevap verebilir, hem de İngilizce olarak konuşabilir. Ben bunu bir toplantıda Viyanalılara söylediğimde özellikle Alman toplumunun daha kaba olduğu hususunda aynı kanaatte olduklarını belirtmeden çekinmişlerdi.
Tüm bunlara rağmen Viyana diğer Avrupa şehirleri gibi tarihi dokularını oldukça yeşil, geniş bahçeler içinde saklayabilmişlerdir. Tüm Viyana’yı 2-3 gün içinde gezmek de mümkündür. Vakit olursa oradan da Budapeşte’ye kolayca geçilebilir. Budapeşte’ye geçmek için Tuna Nehri rehberlik yapmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.