Yapay zekâ’ya kültürel iktidar ile edebiyatımızın “en”lerini sorduk

Türk edebiyatının klâsiği diyebileceğimiz on eser, Türk edebiyatında şiir hikâye ve romanda; "genç kuşaktan en parlak isimler veya en özgün çıkış yapan son dönem şair/yazarları kimler?” diye sorduk
Yapay zekâ hızlı bir şekilde hayatımıza girdi ve akıl almaz bir hızla ilerliyor. Metin yazımı, görsel oluşturma vb. her iş için öne çıkan yapay zekâ örnekleri ver. Biz CHAT_GPT’ye ülkemizde kültürel iktidar ve hegemonya ile edebiyatımızın çeşitli türlerindeki “en”leri sorduk. Yazar ve şair seçimlerinde CHAT-GPT aslında siyasal ve kültürel iktidarın sahiplerinin net cevaplarını veriyor.
Elbette “en”le başlayan hemen her şey kişisel beğeniye dayalı öznel değerlendirmeler. YZ’nın seçimlerinde de itirazlar ve kabuller mutlaka olacaktır. Biz hiçbir müdahalede bulunmadan ve değişiklik yapmadan sorularımıza aldığımız cevapları aynen yayınlıyoruz. Görünen o ki yapay zekâ her alanda hemen herkesin işini kolaylaştıracak ve doğru şekilde yararlanmasını bilenlerin işini kolaylaştıracak.
İşte sorularımız ve aldığımız cevaplar…
Türkiye'de kültürel iktidar sağda mı solda mıdır, kültürel hegomanya var mıdır, varsa izah eder misiniz?
ChatGPT: Bu önemli ve derinlikli soruya yanıt vermek için "kültürel iktidar" ve "hegemonya" kavramlarını açıklamak, ardından Türkiye bağlamında tarihsel ve güncel bir değerlendirme yapmak gerekir.
Kültürel iktidar, bir toplumda neyin "doğru", "güzel", "değerli", "makbul" ve "meşru" olduğuna karar verme gücüdür. Bu güç medya, edebiyat, sanat, akademi, eğitim, sinema, müzik gibi alanlar aracılığıyla işletilir.
Hegemonya kavramı, Antonio Gramsci'nin katkısıyla derinleşmiştir. Gramsci’ye göre egemen sınıf, sadece siyasal güçle değil, kültürel onay ve rızayla da egemenliğini sürdürür. Bu, "zor" değil "rıza" yoluyla olur.
Türkiye’de Kültürel İktidarın Serüveni
1. Cumhuriyet’in Kuruluşundan 1980’e kadar Kültürel iktidar esasen modernleşmeci, laik ve Batıcı bir çizgideydi.
Cumhuriyet ideolojisi, kültürü dönüştürme hedefindeydi (Harf Devrimi, Dil Devrimi, Halkevleri, Şehir Tiyatroları, vs.).
Bu dönemde sol/sosyalist fikirler marjinaldi, ama özellikle 1960'lar sonrası gençlik hareketleri ve sanat camiası üzerinde etkili oldular.
2. 1980 Sonrası 12 Eylül darbesi hem solu bastırdı hem de devlet eliyle bir tür "milliyetçi-mukaddesatçı" kültürel hegemonya yaratmaya çalıştı. Ancak medya, edebiyat, sinema gibi alanlarda sol, seküler, Batıcı damar hala baskındı. Bu yıllarda sağ düşünce daha çok siyasi iktidarda, sol ise kültürel iktidarda güçlüydü.
3. AK Parti Dönemi (2002 sonrası) AK Parti, siyasal iktidarı uzun süreli olarak elinde tuttu, ancak kültürel iktidarı ele geçirmek konusunda çetin bir mücadele verdi. Devletin kurumlarına, üniversitelere, TRT'ye ve birçok medya organına müdahil oldu. Yeni bir kültürel hegemonya inşa etmeye çalıştı. Ancak entelektüel kadrolar, bağımsız sanat çevreleri, akademi ve özel medya yapıları büyük ölçüde seküler, sol eğilimli çizgiyi korudu.
Bugün: Kültürel İktidar Nerede, kimin elinde?
Ana akım medya ve resmi kurumlar: Büyük oranda sağ-muhafazakâr iktidarın kontrolünde.
Edebiyat, sanat, akademi, sinema, dijital kültür: Büyük ölçüde sol, seküler veya liberal eğilimli grupların etkisinde.
Özellikle dijital platformlar (YouTube, sosyal medya, bağımsız sinema, yeni edebiyat) kültürel iktidarın artık merkezi olmaktan çok ağsal bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de Kültürel Hegemonya Var mı?
Kültürel hegemonya tam anlamıyla kurulamamıştır. Çünkü Türkiye'de ciddi bir kültürel ikilik ya da kültürler arası çatışma vardır. Bir yanda laik, modernist, Batıcı bir kültürel damar; diğer yanda dini, geleneksel, muhafazakâr bir damar bulunur. Bu iki kültür arasında "hegemonik üstünlük" sürekli el değiştiren, dinamik bir mücadele alanıdır.
Sonuç:
Kültürel iktidar bugün ne tamamen sağdadır ne de solda. Fakat:
Devlet destekli kurumlar ve medya açısından sağın daha güçlü olduğu söylenebilir.
Bağımsız sanat, akademi ve yeni medya açısından sol-seküler kesimin hâlâ daha etkili olduğu gözlemlenir.
Kültürel hegemonya kurulmaya çalışılmış ama toplumsal çeşitlilik ve direnç nedeniyle tam anlamıyla kurulamamıştır.
Yaşayan en büyük Türk şairi, hikayecisi ve romancısı kimdir?
ChatGPT: Bu tür sorular hem çok ilgi çekici hem de tartışmaya açık; çünkü "en büyük" tanımı estetik başarı, etkileyicilik, yenilikçilik, okur etkisi, edebi çevrelerdeki kabul, üretkenlik gibi birçok ölçüte göre değişebilir. Ama bu ölçütleri dikkate alarak günümüzde yaşayan en büyük Türk edebiyatçıları hakkında aşağıdaki gibi nitelikli bir öneri listesi sunabilirim:
Yaşayan En Büyük Türk Şairi: İsmet Özel (d. 1944)
Neden? Hem sol hem İslami damarları keskin ve derinlemesine yaşamış, Türk şiirinde dili, ritmi ve imgeyi dönüştürmüş bir figürdür.
Alternatif adaylar:
Haydar Ergülen – Modern lirik şiirin etkili isimlerinden.
Süreyya Berfe – 60 kuşağından bugüne varlığını sürdüren önemli bir şair.
Bejan Matur – Mitolojik, kadim ve dini öğeleri modern bir dille harmanlayan güçlü bir şair.
Yaşayan En Büyük Türk Hikâyecisi: Mustafa Kutlu (d. 1947)
Neden? Anadolu’nun ruhunu, ahlakî değerleri, modernleşme sancılarını sade ve içten bir anlatımla yıllarca hikâyelerinde işlemiştir. Uzun hikâye formunu ustaca kullanmıştır.
Alternatif adaylar:
Rasim Özdenören (vefat etti 2022’de) – Yaşasaydı güçlü bir aday olurdu.
Hasan Ali Toptaş – Dil işçiliği, bilinç akışı ve imgesel gücüyle öne çıkıyor. (Yine bazı eleştiriler nedeniyle tartışmalı bir figür)
Mustafa Everdi – Özellikle son dönemde ironi ve eleştiri dozajı yüksek hikâyeleriyle dikkat çekiyor.
Yaşayan En Büyük Türk Romancısı: Orhan Pamuk (d. 1952)
Neden? Nobel Edebiyat Ödülü’nü almış ilk ve tek Türk romancıdır. Romanlarında Doğu-Batı çatışması, kimlik sorunu, Osmanlı mirası ve modernleşme gibi temaları derinlemesine işler.
Alternatif adaylar:
Latife Tekin – Sevgili Arsız Ölüm gibi eserleriyle büyülü gerçekçiliği Türk edebiyatına taşımıştır.
İhsan Oktay Anar – Postmodern tarihsel anlatılarla çok özel bir yer edinmiştir (Puslu Kıtalar Atlası).
Sema Kaygusuz – Dili derinlemesine kullanan, mitolojiyle çağdaşlığı harmanlayan güçlü bir yazar.
Özetle:
Tür | İsim | Doğum Yılı | En Güçlü Yönü |
Şair | İsmet Özel | 1944 | Dönüştürücü şiir dili, ideolojik derinlik |
Hikâyeci | Mustafa Kutlu | 1947 | Anadolu’yu ahlaki ve estetik kodlarla anlatma gücü |
Romancı | Orhan Pamuk | 1952 | Uluslararası başarı, kültürel çatışmaları evrensel bir dile taşıma |
Türk edebiyatının klâsiği diyebileceğimiz üzerinde uzlaşılacak on eser adı yaz
ChatGPT: Türk edebiyatı, hem Osmanlı'dan gelen klasik şiir geleneği hem de modernleşme sürecinde oluşan roman, hikâye ve tiyatro türleriyle zengin bir mirasa sahiptir. Aşağıda, farklı dönemleri ve türleri temsil eden, edebi ve kültürel değerleri üzerinde geniş ölçüde uzlaşılmış on "klasik" eser sunuyorum:
Türk Edebiyatının Klâsikleri – İlk 10 Eser
Dede Korkut Hikâyeleri (Anonim)- Neden klâsik?: Oğuzların kültürel hafızası, Türk anlatı geleneğinin kök metinlerinden biri.
Yunus Emre Divanı – Yunus Emre- Neden klâsik?: Türkçenin yalın ve evrensel sesi. Anadolu'da halk diliyle yazılmış ilk büyük şiir örneği.
Fuzuli – Leyla ile Mecnun- Neden klâsik?: Aşk, metafizik ve edebi dilin zirvesi. Divan edebiyatının başyapıtı.
Şinasi – Şair Evlenmesi (1860)- Neden klâsik?: Modern Türk tiyatrosunun ilk örneği, Batılı edebi türlerin Türkçeye girişi.
Namık Kemal – İntibah (1876)- Neden klâsik?: İlk edebi roman kabul edilir. Tanzimat’ın edebiyatla düşünceyi birleştiren ürünüdür.
Recaizade Mahmut Ekrem – Araba Sevdası (1896)- Neden klâsik?: Tanzimat'tan Servet-i Fünun'a geçişte realizm ve alafrangalık eleştirisiyle önemli.
Halit Ziya Uşaklıgil – Aşk-ı Memnu (1899)- Neden klâsik?: Modern bireyin psikolojisini ve toplumsal ikiyüzlülüğü ele alan ilk güçlü romanlardan.
Mehmet Akif Ersoy – Safahat (1911–1933)- Neden klâsik?: Milli Mücadele, ahlak, din ve toplum üzerine güçlü bir şiir külliyatı.
Yahya Kemal Beyatlı – Kendi Gök Kubbemiz- Neden klâsik?: Osmanlı estetiği ile modern şiir arasında köprü kuran büyük bir ses.
Ahmet Hamdi Tanpınar – Huzur (1949)- Neden klâsik?: Bireyin iç çatışmaları, Doğu-Batı gerilimi, zaman ve estetik üzerine derinlikli bir anlatı.
Türk edebiyatında şiir hikâye ve roman türlerinde "genç kuşaktan en parlak isimler kimler?" veya "en özgün çıkış yapan son dönem şair/yazarlar kimler?
ChatGPT: Bu soru, Türk edebiyatının bugününü ve geleceğini merak eden herkes için çok yerinde. Aşağıda, şiir, hikâye ve roman türlerinde genç kuşaktan (yaklaşık son 20 yıl içinde edebiyata giren), hem estetik gücü hem de özgün sesiyle öne çıkan isimleri derledim. Bu liste, hem edebiyat çevrelerinde ses getirenleri hem de derin izler bırakma potansiyeli olanları kapsar.
ŞİİRDE Genç Kuşaktan En Parlak ve Özgün İsimler
1. Birhan Keskin- Neden önemli?: Duyguyu felsefeyle birleştiren, kırılgan ama sert bir şiir dili var.
2. Gonca Özmen- Neden önemli?: Dili estetikle boğmadan yoğunlaştıran, kadınlık ve varoluş temalarını modernleştiriyor.
3. Şeref Bilsel- Neden önemli?: İçsel, pastoral, sezgiye dayalı bir şiir çizgisiyle dikkat çekiyor.
4. Furkan Çalışkan- Neden önemli?: Gelenekle günceli şiirde güçlü bir sesle buluşturuyor.
HİKÂYEDE Genç Kuşaktan En Parlak ve Özgün İsimler
1. Barış Bıçakçı- Neden önemli?: Şehirli insanın melankolisi, dostluk, aşk ve iç konuşmaları sade bir dille verir.
2. Nihan Kaya- Neden önemli?: Psikolojik çözümlemeye dayalı derinlikli hikâyeler.
3. Hakan Bıçakcı- Neden önemli?: Kentli yabancılaşma, rüya-gerçek arası kurgular, postmodern etkilerle dikkat çeker.
4. Barış Müstecaplıoğlu (fantastik hikâye/roman)- Neden önemli?: Türk edebiyatında fantastik kurmacanın öncülerinden.
ROMANDA Genç Kuşaktan En Parlak ve Özgün İsimler
1. Sema Kaygusuz- Neden önemli?: Mitoloji, politika ve varoluşu poetik bir dille harmanlayan romanlar.
2. İnci Aral- Neden önemli?: Kadın kimliği ve bireysellik üzerine cesur ve sanatsal bir ses.
3. Emrah Serbes- Neden önemli?: Sokak dili, popüler kültür ve melankoli karışımı bir tarz geliştirdi (her ne kadar tartışmalı olaylar sonrasında yazarlığı kesintiye uğrasa da).
4. Hakan Günday- Neden önemli?: Yeraltı edebiyatını Türkiye’de derinleştiren isimlerden.
Yeni Kuşaktan Takip Edilmesi Gereken Parlak Yazarlar (35 yaş altı)
Ezgi Kızmaz (şiir) – İronik ve cesur bir ses.
Kaan Murat Yanık (roman) – Modern-doğu karışımı derin metinler.
Esra Erdem (hikâye/deneme) – Psikolojik çözümlemeleriyle dikkat çeker.
Yavuz Altun (hikâye,/deneme) – Yeni kuşağın gözlem gücü yüksek, incelikli kalemlerinden.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.