Yazar Serkan Üstüner "100 Yüze İmza ve Söyleşi" programının konuğu oldu

Yazar Serkan Üstüner "100 Yüze İmza ve Söyleşi" programının konuğu oldu
İSTANBUL (AA) - Yazar Serkan Üstüner, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi tarafından gerçekleştirilen "100 Yüze İmza ve Söyleşi" programına katıldı....

İSTANBUL (AA) - Yazar Serkan Üstüner, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi tarafından gerçekleştirilen "100 Yüze İmza ve Söyleşi" programına katıldı.

Zeytinburnu Belediyesinin YouTube kanalı üzerinde çevrim içi yayınlanan etkinliğin moderatörlüğünü Samed Karagöz üstlendi.

Karagöz, Üstüner'e yeni kitabı "Mahir'i Sakın Uyandırmayın" hakkında sorular yöneltti.

- "Geniş bir okur kitlesi tarafından okunmak istiyorum"

Üstüner, uzun yıllar hikaye yazdıktan sonra romana başlama serüvenini "Kendimi acaba daha iyi nasıl ifade ederim düşüncesi ve yapmak istediklerim, beni romana sürükledi. Celal'le (romanın kahramanlarından) başlayan bir hikayem vardı. Ama Mahir hep bir tarafındaydı aklımın. Sonra kendiliğinden de değil ama benim de bir roman yazma isteğim vardı. Anlatmak istediğimi daha uzun soluklu anlatmak için bir karar vermiştim. Bir öykü gibi kesilecek mi acaba diye tereddüt ettim açıkçası. Bir de ilk roman olmasının yanında daha büyük bir işe de kalkıştım, bir dönem romanı yazacağım dedim. Başlarken aslında meşakkatli bir yoldu. Meşakkatli olunca da yaklaşık 2,5 yıl sürdü." ifadeleriyle anlattı.

Kitabının fazla okunmasını her yazar gibi istediğini belirten Üstüner, "Eser yayınladık ama okurunu bulur demiyorum. Bunun için de ayrı bir çaba sarf etmem gerektiğine inanıyorum. Çünkü geniş bir okur kitlesi tarafından okunmak istiyorum. Daha fazla belki de bu kitap bilinsin istiyorum. Bu bir gerçek yani. Her sanat dalında bu böyle değil midir? Tiyatro yapıyorsanız salonun hıncahınç dolu olması sizin o günkü oyunculuk performansınızı yüzde yüz etkiler veya bir kitabın muhatabını bulması, ikinci üçüncü baskıyı yapması benim için önemli ve bir teşvik. Sanatçının teşviki alkışsa edebiyatta da bu anlamda kitabın çok satılması yazar için teşvik." dedi.

- "Kitap aslında Celal'in bir çığlığı"

Üstüner, kitabın iki ana hikayeyi anlattığını söyleyerek, şunları kaydetti:

"1979'da başlıyor hikayemiz, Celal'in kurşunların önüne atlamasıyla. 1981'e kadar devam ediyor. Zaten bir dönem romanı. Celal bize 1979-1981'i anlatıyor. O dönemdeki büyük aşkı Hacer'i, ülkenin içtimai yapısını, sosyoekonomik durumunu... Bu yılları seçtim çünkü ülkenin gidişatındaki en kritik yıllar. 1979'dan darbeye giden yıllar. Nasıl gittiğine dair alt metinde göndermeler var. Çünkü iki gazeteyi taradım hazırlık sürecinde. Celal de iki gazete okuyor. Sonra bunu nasıl romanda, kurguda başarabilirim dedim. Orada bir karakter oluşturdum hastanede, Celal'in yanında yatan yaşlı amca. Gazete kültürünün olduğu bir dönem çünkü. Gazete bir iletişim aracı. Çok güçlü bir figür. Toplumda kahvedeki adamdan bürokratına kadar herkes çok iyi bir gazete okuru o dönem. Celal bize burada o dönem her şeyi anlatıyor."

Kitabın adının başka alternatiflerinin de olduğunu söyleyen Üstüner, "Kitap aslında Celal'in bir çığlığı. Mahir'i Sakın Uyandırmayın derken bunu Celal bize sürekli söylüyor. İsim de bu noktada önemli. Kitabın okura, kitleye ulaşması açısından önemli. Orada da 50'den fazla insanla istişare ettim. 4-5 isim çıkardım ve bir anket yaptım yakın çevremde. 50 kişiye sorduysam 49 kişi 'Mahir'i Sakın Uyandırmayın' ismini seçti." değerlendirmesini yaptı.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.