Uğur Özteke

Uğur Özteke

AMAN HOCAM “SAKIZI B…..A DÜŞÜRME” …

AMAN HOCAM “SAKIZI B…..A DÜŞÜRME” …

Bugün biraz sizden, biraz kendimizden bir şeyler yazıp yine kendi çapımızda toz kaldırmaya çalışacağız.

Giriş cümlesi hoşuma gitti. Teşbihte hata olmasın da 6’sı içinden 6 sı dışından gibi oldu…

Niye böyle oldu?

Benim sevdiğim genç bir dostum var. İçinde hâlâ o devrimci ruhu yaşıyor (!) Kafası kel değil ama “Devrimcilik ve Konya!”…

Yani, nesli tükenen Konyalılardan.

Nesli tükenmek üzere olduğu için koruma altına alınan kelaynaklar gibi.  

Özünde çok doğru temiz, dürüst amma hala kendisince idealist devrimci (!). Konya’da yaşadığı için şehrin havası suyu epey bir törpülemiş durumda. Bırakın Konya’mızı Türkiye’yi dünyada devrim kalmadı ama işte bunlar bilmem ne kuşağı yaaa.

Dünya’da Rusya’yı da gördük, Küba’yı da. Devrim mi?....

Bu devrimler çooook su götürür.

Neyse bu dostum dün yine bizi eleştirdi.

“Abi ya milletin sesi olacağım diye sana gönderilenleri yazmandan senin ne yazacağını, ne düşündüğünü öğrenemez olduk artık” diyordu.

Vallahi yine doğruyu söylüyordu. Ama ne yapabiliriz ki?

Sizlerden gelenleri üç gün ötelesek sitemin biri bin parça.

Neyse bugün kendi görüşüm ile ilgili sona birkaç cümle ayırdım.

Ama yine izninizle önce sizlerden gelenleri paylaşalım.

ACİL KARARI İLE BOŞALTILAN

BİNA NE İŞE YARAR?

Çok sevdiğim çok gezen dolaşan eğitimli kültürlü biraz da paralı bir can dostumuz dün önce şu fotoğrafı gönderdi

foto-1-371.jpg

Sonra da altına şöyle yazdı; 

“Sayın büyüğüm bu bina oturulamaz kararı ile acil olarak boşaltıldı. Ve ne yazıktır ki bu şekilde 1 aydır duruyor. Hiçbir şey yapılmış değil. Sizce akıbeti ne olur? Kendi kendine bir gece yıkılır mı? Bunu mu bekliyoruz acaba?” diyordu.

Sonra biz de yazdık.

“Abicim bu bina nerede?”

El cevap

“Öğretmenevleri Mahallesi. Gazdeposu Sokak”…

………..

Biz de durumu yetkililerimize iletelim istedik. Hiç değilse mahalle sakinlerinin merakı da endişeleri de giderilmiş olur.

YABANCI PLAKALI ARAÇ

SÜRÜCÜSÜ BUNU YAPARSA…

Dedik ya bizim siz değerli okurlarımız, bize güvenen inanan dostlarımız olmasa biz gazetecilik filan yapamayız. İyi ki sizler varsın. Allah sizlerden razı olsun.

Bizim sıkı takipçimiz, aynı zamanda yazdıklarımızı pek çoğu zaman beğenmeyen bize muhalif okurlarımızdan Mustafa abimiz bu çirkin anı görüntülemiş…

foto-2-327.jpg

Sonra da şöyle yazıyordu;

“Uğur kardeşim buyur sana bizim insanımız. Yabancı plakalı araç şerit değiştiriyor (!) Bizim yerli otomobiller yapmış çok mu?”

………..

Artık hepimiz biliyoruz ve hepimiz aynı şeyi söylüyoruz.

Yurt dışında yaşayan ve ülkemize özel araçları ile gelen gurbetçilerimiz nedendir bilinmez ama yaşadıkları ülkelerde şehirlerde yapamadıklarını yani her türlü kuraldışılığı neden buralarda yaparlar ki?

Hadi biz cahiliz, eğitimsiziz, memleket görmedik, kurallara uymayabiliyoruz. Sizler oralarda “elin gavuru” dediğimiz memleketlerde her kurala, her polise ya da askere uyarken onlardan haşa Allah’tan korkar gibi korkar iken burada kurallara niye uymazsınız?

Gerçekten hem ayıp oluyor hem de çok yazık.

Çünkü bizim gurbetçilerimiz oralarda sadece o ülkenin kurallarına uymuyorlar bir yandan da var olma mücadelesini bizlere göre iki üç kat daha zorlukla veriyorlar.

AMAN HOCAM O SAKIZ

BÜYÜK SIKINTI OLUYOR

İnsanların özel hayattaki davranışları, oturuş kalkışları, ben beni bildiğim sürece beni hiç etkilemez. Dahası ilgilendirmez. Çünkü zamanla kendi iç dünyamda yaşadıklarım bile beni yıkıyor.

Gençliğimde hiç kot pantolon giymez iken, bir günde ütüsü bozuldu diye iki kumaş pantolon değiştirirken, hep takım elbise gömlek giyerken, 60 yaşına doğru kafamız kel ağarmış sakallarımız ile spor giyiniyorum ya vallahi kendimi tanıyamıyorum. Bizim hatun bile “Bana niye yıllarca eziyet ettin. Anneni niye bu kadar üzdün. Bir günde iki pantolon giyerdin. Sen yaşlandıkça bir tuhaf olmaya başladın…” diyor.

Hem de bir günde en az beş defa giyimim ile ilgili bu tür eleştiri yapıyor. Hem de anacığımın yanında onun kulakları duya duya aynı şeyi tekrarlıyor. Anam da hemen “benim aslan oğluma her giydiği yakışır” diyor ama hatun böyle diyor işte.

Ha doğru mu diyor bence de doğru.

Ben böyle iken bir başkasını giyim tarzı ile gömleği şapkası ile nasıl eleştirebilirim ki?

Ama günümüzde bizler ne kadar rahatımıza düşkün olursak olalım, ne yazık ki toplumun önündeki insanların yani toplumla mal olmuş örnek insanların rahat etme ya da alışkanlıklarını sürdürme gibi bir şansları yok. Çünkü bu insanlar bir yerde de şansız insanlar.

Sözüm Konyaspor’umuzun teknik direktörü Mustafa Reşit Akçay hocaya.

Hocam ile bugüne kadar hiç karşı karşıya gelmedik. Tanışmadık. Bunda kabahat benimdir. Ama Konyaspor’daki yanlışlar beni bu işlerden uzak tutuyor.

Hani bir dizi vardı orada da Muro diye vardı. İkide bir  “Lanet olsun içimdeki insan sevgisine” gibi bir şey derdi ya. Eğer bizim de çocukluktan bu yana gelen kanımıza giren Konyaspor sevdası olmasa vallahi ne maçlara gideceğim ne de takip edeceğim.

Sezon başından bu yana hep şunu söylüyorum, “Mustafa Hoca Konya’ya olabilecek iki üç isimden birisidir”…

Başarılı olur mu olamaz mı? Bunlar müneccimliğe girer.

Ama iki haftadır kiminle bir Konyaspor muhabbetine girsek laf dönüp dolaşıp Mustafa hocanın şapkasına, eşofmanına ve özellikle de sakızına geliyor. Yani bu sitem bayağı oturmuş gibi.

Atiker Konyaspor’un Avrupa’da aldığı ilk galibiyet sonrası da, Malatya maçının analizi de yapılsa ortak dil şu “Konya’yı Konyaspor’u temsil eden isim hiç değilse kendisini izleyen Avrupa basının karşısına o şapkası eşofmanı ile çıkmamalıydı. Hele hele sakız ile hiç çıkmamalıydı.”

………….

Dedik ya Mustafa Hoca ile hiç muhabbetim olmadı. Olmadığı için de sırf bu iş için görüşmenin uygun düşmeyeceğini bildiğim için yine hocamızın yıpranmaması için şu garip köşemizde kendi kendimize dertleşelim istedik.

“Hocam her şehrin her kulübün kendine özgü bir yapısı vardır. Çok sevdiğim inanılmaz değer verdiğim ve hala görüştüğüm bir valimiz bir gün makamında çok ciddi konuları özelde bizimle görüşüp görüşümüzü aldıktan sonra şöyle demişti. “Uğur Bey sizin yazılarınızı takdirle, ibretle takip ediyorum. Sizi de seviyoruz. Ama şu sakalınız ile spor giyim tarzınız size hiç yakışmıyor…” 

…….

Mustafa Hocam şu sakız meselesi ise gerçekten koca bir balon olacak gibime geliyor.

Biz dostuz ve sizi seviyoruz. 

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İyi insanı secdelerden değil doğru sözünden ve emanete ihanet etmemesinden tanırsın

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Trafikte ana caddelerde arıza yapmış, ya da benzini bitmiş veya direksiyonda ki hanımefendinin “ustalığından” arabasını stop ettirmiş özetle duran araca ve sürücüsüne karşı biraz sabırlı anlayışlı olabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz,

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR