Geçtiğimiz haftalarda basit bir grip başıma büyük bir dert açtı.

Sonuç: Septik artrit yani eklem iltihabı…

Doktor doktor dolaştım.

Ne yazık ki birçok doktor sadece belli bir pencereden olaya yaklaşıp teşhiş koymaya çalıştı.

En az bu şekilde 2-3 gün kaybettim.

Sorarsan cevap alıyorsun.

Sormaz isen 2-3 dakika içinde gerçekleşen “Muayene” ile yetinmek zorundasın.

Tamam Alman Sağlık Sistemi; doktorları düşünmüyor diyelim.

Ya o Hipokrat yemini etmiş doktorlar neden hastalarını düşünmezler?

Hele o hasta kabulde oturan hemşirelerin bazıları tam bir facia.

Hipokrat yemimine sadık bir kaç doktor olmazsa hâla daha hastalıkla uğraşıyor olacaktım.

Onun için özellikle Dr.Trabulsi, Frau Dr.Schmalfuss ve Dr.Schram’ a sonsuz teşekkür ederim.

Ama Özel Hastalık Sigortası olanlar için her kapı açık, zaman da çok, bekleme de yok (!)

Napolyon’nun dediği gibi her şey  “Para, Para, Para” mı yoksa?

Biliyorum ki şu anda yaklaşık 2600’ün üzerıinde ev doktoru, 2000’in üzerinde Uzman Doktor ve 1250 civarında Fizyotrapist açığı var.

Bir de 2021 yılı sonu itibarı ile sadece 7 yıl sonra 50 binin üzerinde doktor yaş haddinden emekli olursa halim ne olur düşünmek dahi istemiyorum!!!

Türkiye’deki Yerel Seçimler

30 Mart’ta Türkiye’de yerel seçimler var.

İlk kez Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları bu seçimlerde oy kullanacak.

Yüksek Seçim Kurulu’na göre bu sayı 1,5 milyon civarında.

Bunun için bu seçimler vatandaşlarımızın dikkatini her zamankinden daha fazla çekmeye başladı.

Haftalardır Türk televizyonlarında mitingler canlı yapılmakta.

Liderler hemen her gün 2-3 farklı şehirlerde miting yapıp ne yapacaklarını anlatmakta.

Ben de raporlu olduğum sürede birçoğunu dinledim.

Böyle bir gerginlik böyle bir nezaketsizlik daha görmedim.

Siyasi ahlak diye bir şey kalmamış.

Meydanlarda hakaretler diz boyu.

Seviye çok düşük.

Herkes çamur atma yarışında.

Açıklık ve şeffaflık ortadan kalkmış.

Güç kimde ise yaptırım gücü de onda.

Kimse dediği gibi herkesi kucaklamıyor.

Sadece kendine oy verenleri kucaklayıp onların sesi olmaya çalışıyorlar...

İş öyle bir noktaya geldi ki özellikle iktidar partisi ve diğer partiler; yerel seçimi adeta “olmak ya da olmamak” olarak görmekte.

Acaba bunun altındaki gerçek nedenler neler bekleyip yakında göreceğiz.

Umarım Türkiye’de yaşanan bu kutuplaşma buralara sıçramaz.

Herkes sağduyulu olaya yaklaşır.

Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmaz.

Kırmaz, dökmez üzmez, üzülmez.

Temennim burada yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’deki seçimlere gösterdiği ilgi ve alakayı bizleri daha çok ilgilendiren Almanya’daki yerel ve genel seçimlerde göstermesi (!)

Umarım bir gün o da olur ama ne zaman?