"Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı"

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balkanların küresel barış ve güvenliği sağlamakla mükellef olan kurumların ataletinin yükünü en fazla çekmiş bölgeler olduğunu belirterek, "Sizler üstlendiğiniz görevler itibarıyla bölgesel barış ve istikrarın önemini en iyi şekilde takdir edebilecek pozisyonlarda bulunuyorsunuz. Bugün üzerinden geçen onca zamana alınan mesafeye rağmen bu tıkanıklık ve atalet nedeniyle ödenen bedeli çok yakından biliyorsunuz." dedi.

Erdoğan, "10. Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı"nın açılışında, ortak bir tarih, coğrafya ve kader paylaşılan dost ve kardeş Balkan ülkelerinin genelkurmay başkanları ile NATO'nun temsilcilerini misafir etmekten memnuniyet duyduğunu ifade ederek, ikinci evleri olan Türkiye'ye hoş geldiklerini söyledi.

Konferansın, ülke, bölge ve tüm Balkan coğrafyası için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, konferans süresince yapılacak fikir alışverişlerinin, teklif ve tespitlerin Balkan ülkelerinin istikrarına, huzuruna ve güvenliğine katkı sağlamasını ümit ettiğini dile getirdi.

Konferansa gözlemci olarak katılan Lübliyana ve Zagreb'in önümüzdeki dönemde üye olarak katılım sağlamasını temenni eden Erdoğan, konferansın bölgesel ve küresel gelişmeler bağlamında kritik bir dönemde icra edildiğini aktardı.

Avrupa Atlantik bölgesinin soğuk savaşın sona ermesinden bu yana en ciddi sınamalarla, en ciddi belirsizlik ortamıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Erdoğan, böylesi bir kırılmaya, sonuçları itibarıyla bu tarz büyük bir değişime dünyanın en son 1991'de Sovyetlerin dağılmasıyla şahit olduğunu anlattı.

Erdoğan, soğuk savaşın bitmesinin tüm dünyada güvenlik başta olmak üzere dış politika, ekonomi, ticaret ve enerji gibi tüm alanlarda parametrelerin yeniden belirlenmesini sağladığını belirterek, "Bizlerin içinde yer aldığı geniş coğrafya hem soğuk savaşı, hem de akabinde yaşanan gelişmeleri birinci elden yaşadı. Yarım asra yakındır süren güç rekabetinin odak noktası Ortadoğu ve Balkanlardı. Duvarların yıkılması tüm bölgede yeni umutların yeşermesine, kalıcı barış ve istikrar beklentilerinin artmasına sebep oldu. Yarım asırlık gerilimin sona ermesi en çok senelerce özgürlükleri gasbedilen tek tipçi, baskıcı yönetimlere mahkum edilen Kafkaslar ve Bakanlardaki kardeşlerimizi sevindirmiştir." diye konuştu.

Kısa süre sonra başlayan etnik temelli çatışmaların büyük darbe alınmasına neden olduğunu vurgulayan Erdoğan, maalesef 1990'lar boyunca bilhassa Balkan coğrafyasında herkesin yüreğini burkan ve içini acıtan olaylara şahit olunduğunu ifade etti.

- "Kriz tüm bölgede tahribatlara yol açtı"

Erdoğan, krizleri çözmek yerine dondurmanın, bunları görmezden gelmenin doğru bir yaklaşım olmadığının çok acı tecrübelerle öğrenildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bunun yanında çıkarlar adına gerilimleri tırmandırmanın sonuçlarının sadece birkaç ülkeyle sınırlı kalmadığını, krizin tüm bölgede telafisi uzun süren tahribata yol açtığını gördük. Balkanlar küresel barış ve güvenliği sağlamakla mükellef olan kurumların ataletinin yükünü en fazla çekmiş bölgedir. Sizler üstlendiğiniz görevler itibarıyla bölgesel barış ve istikrarın önemini en iyi şekilde takdir edebilecek pozisyonlarda bulunuyorsunuz. Bugün üzerinden geçen onca zamana alınan mesafeye rağmen bu tıkanıklık ve atalet nedeniyle ödenen bedeli çok yakından biliyorsunuz. Maalesef burada şu üzüntü verici tespiti yapmak zorundayım. Bugün uluslararası kuruluşların 1990'larda yaşanan acı tecrübelerden gerekli dersi çıkarmadığını görüyoruz. Küresel güvenlik ve istikrarın teminatı olması gereken kuruluşlar bir kez daha iç çekişmelere, kısır siyasi hesaplara taraf yapılarak yıpratılıyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye başta olmak üzere birçok kriz ve çatışma bölgesinde süre giden hadiselerin bunun en somut, en acı tezahürü olduğunu belirterek, 6 yıldır Suriye'de tüm kırmızı çizgilerin aşılmasına, yaklaşık 600 bin insanın hayatını kaybetmesine rağmen bir adım atılmadığını söyledi.

Yemen, Irak ve Ukrayna konusunda halen umut verici gelişmelerin yaşanmadığını anlatan Erdoğan, göç krizi ve terör sorunun ise bırakın çözülmeyi, giderek daha çok ülkeyi ve insanı etkisi altına alacak şekilde genişlediğini ve çetrefilleşme haliyle karşı karşıya kaldığını anlattı.

(Sürecek)