Ahmet Babaoğlu

Ahmet Babaoğlu

Bayraktaki Kan Kimin Kanı?

Bayraktaki Kan Kimin Kanı?

Bazen çok yemekten, bazen çok yorulmaktan, bazen yaşlılıktan, bazen başka sebeplerden insanlar acayip rüyalar görür. Bu acayip rüyalar, bedenle ruhun farklı frekanslara dönüştüğü hallerde olur. Kimi zaman  korkudan titreyerek uyanır insan, bazen sevinçten uçarcasına. Ama adı üstünde rüya bu, uyanınca kendisini gerçeklerin ortasında bulur. Görür ki, uçuyorum zannettiği meğer bir çamur deryasında yüzmekmiş.

Kaç kişi "gel seni bakan yapacağız" deseler gitmez. Hemen bir hayale dalıp o manzarayı peşinen yaşamaya başlamaz? Bir düşünün etrafınızda neler değişecek bir anda; "buyurun efendim" deyip el pençe divan duranlar, "emredersiniz" diye çiplerinden "itiraz" yazılımı silinmiş zevat size amade olmak için gözlerinizin içine bakacak. Aman Allahım... İşte insan nefsi bu, kapıldı mı hiç dizgin tutar mı?

İslamiyetin ilk yıllarında müslüman olmuş ama babaları müşriklikte direnen iki genç ne kadar babalarını ikna etmeye çalıştılarsa da bir sonuç alamamışlar. Babalarının evde taptığı, baş köşeye koyduğu putu gece yarısı sessizce götürüp lağım çukuruna atmışlar. Baba kalkınca bakmış ki tanrısı yerinde yok; aramış taramış ve nihayet onu lağım çukurunda bulmuş. Kendisinden özür dileyerek silmiş, kurulamış, kokular sürüp baş köşedeki yerine koymuş. Ertesi sabah kalktığında ne görsün? Putu yine lağım çukurunda. Tekrar temizleyip yerine koymuş, ama put gözünden düşmeye başlamış. Bir kaç gün daha böyle devam edince ona şöyle demiş "eğer sen bir tanrı olsaydın kendini pisliğin içine atmalarına izin vermezdin." Onu kırıp parçalayarak lağım çukuruna atmış. Sonra da gidip Hz. Peygamber (s.a.v) in önünde müslüman olmuş. Bunun adı nedir? Bunun adı firasettir, akıldır, yanlıştan ders çıkarmaktır.

Yıllardır kimselere faydası olmayan yanlış uygulamalardan artık vazgeçmenin vakti gelmedi mi? Ne ülkemize, ne milletimize bir yararı olmayan, dışarıdan bizim milletimizin kültürüne hiç uymayan ve uyacağa da benzemeyen dayatmalardan arınmalı değil miyiz? Mesela basit bir örnek; koskoca bir medeniyet kurmuş ve dünyaya örnek olmuş milletimizin gidip te "ey Hırvatlar, siz bizden daha medeni ve üstünsünüz" dercesine Hırvatların kıravatını alıp boynumuza takmak zorunda oluşumuza bir anlam verebiliyor musunuz? Bir düşünün, bu Hırvatların kıravatı  yüzünden amirinden ceza almış nice Osmanlı evlatları oldu bu ülkede. Bu sadece bir örnek. Daha yüzlerce bize uymayan ve uyacağa da benzemeyen, faydasız, anlamsız, adet, kanun, uygulama ve  dayatma kültürlerle nereye varacağız. Artık bizi alemde en değerli yapan öz kültürümüze dönmeli, yanlış uygulamaları devlet ve milletin hayatından ayıklamalıyız.

Gördük ki, gözümüzün önünde  bir devir bitti ve başka bir devir başladı. Devlet-i Al-i Osman'dan, Alaeddin Tepesindeki Selçuklu Sultanlarından nidalar yükseldi. Malazgirt'te bir Ağustos ayında Cuma namazından sonra Ya Allah Bismillah diye atılarak Roma'ya hala torunlarının unutamadığı o büyük mağlubiyeti tattıran Sultan Alparslan'ın miğferinden sesler duyduk Konya'da.  Başkomutanların ve Sadrazamların sesleri yankılandı işte bu Konya'da.

Anlaşılan o ki, Allah'ın davasına artık bu milletten başka sahip çıkan olmadı ve olmayacak. Ve Allah bu büyük vefanın hatırına yine bu necip milletimizin bir eline ilim ve medeniyetin kalemini, diğer eline de İlay-ı Kelimetullah görevinin (bütün alemde Allah'ın adının en yüce yapılması) sancağını tekrar verecek. Zaten o sancakta bulunan " La İlahe İllallah" yazısı bu topraklarda bir Hilal'e dönüşmüştür. Bu kutlu medeniyet o hilalin önünde bir yıldız olarak parlamaktadır. O kırmızı bayrağımızdaki kanın rengi, Allah yolunda haçlıların ve onların uşaklarının içine dalarak korkusuzca çarpışan  asil milletimizin şehid  kanlarıyla al rengine boyanmıştır. Söyleyin, işte o al kanın içinde Türkün kanı gibi, Kürdün de kanı yok mudur, Arabın da, Lazın da, Çerkezin de, Abaza, Gürcü, Boşnak ve nihayet bu vatana sahip çıkan herkesin kardeş olup birlikte savaşarak döktüğü kanı yok mudur? Elbette vardır. Ey tarihe nam salmış ve Allah yolunda kardeş olmuş bu necip milletin asil evlatları; korkmayın, sönmeyecek  bu şafaklarda yüzen al sancak !

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Babaoğlu Arşivi
SON YAZILAR