Yeni hükümet sisteminde bakanlar siyasi kimlikli insanlar değil.

Bazı bakanlar her ne kadar siyasi kişilerden seçilmiş olsalar da, genel anlamda bakanların sivil kişilerden seçilmiş olmaları kaliteyi de beraberinde getirecektir.

En azından öyle olmasını umuyoruz.

Bu sözümden siyasiler “kalitesiz olur” anlamını da çıkarmamak gerek.

Bu sistemde, bakanlar, siyasetten daha ziyade konularına yoğunlaşacaklardır.

Ben diyorum ki;

Belediye Başkanları da konusunda uzman, sivil kişilerden seçilmeli.  

İcraatlarını yaparken bir sonraki seçimi düşünmemeli.

Siyasi getiri-götürü hesabı yapmamalı.

Belediye Başkanlarının sorumlulukları sadece kanun ve yönetmelikler olmalı.

Seçimler yaklaşırken, görmesi gerekenleri görmezden gelmek zorunda kalmamalı.

Biliyorum. Bu sözlerim bazılarının hiç hoşuna gitmeyecek. “Neyi görmezden gelmişiz” diye hümerenler de olacaktır.

Ben de diyeceğim ki; bazı şeyleri görmezden gelmemiş olsanız, “İmar Barışı, İmar Affı” garabetleri nereden çıktı?

Zamanında her şey normal seyrinde gitmiş olsaydı 15-20 yılda, bir şeyleri düzeltmek için kanunlar çıkartmaya ne gerek vardı?

“Yanar” rumuzlu vatandaş şunu soruyor.

“Kimse değinmedi acaba imar affı ile deprem yönetmeliği ne ölçüde ilintili. Merak ediyorum. Af, depremlerde ölü sayısını artıracaksa vay halimize. Ve bu vebal kime ...”

Halının altına süpürdüklerimiz bir gün karşımıza bu şekilde çıkıyor.

Vatandaş da haklı olarak soruyor.

Yasalara saygılı olan vatandaşların güveni sarsılırken, yasa tanımazların da cesaretleri daha da azgınlaşıyor.

Büyümekte olan ülkenin sancılarını anlıyorum.

Bazı şeyleri düzene oturtmak o kadar da kolay olmayabilir. Ama her seferinde “Bu son olsun” demişizdir.

Bu defa da aynı temennilerde bulunalım mı?

Bu son olsun inşallah.