Delikanlı olmak parayla pulla değil. Delikanlı olmak yürek işi. Delikanlı olmak bir yaşama biçimi.  Çok bir şey  istemiyorum ki. Yapacağınız tek şey doğruya  “doğru”,  eğriye de “eğri” demek. Bu kadar zor mu bunu yapmak? Üstelik bunu hatır için de yapmayacaksınız. Ülkemiz için, vatanımız için, birliğimiz, bütünlüğümüz için yapacaksınız. Ama olmayınca olmuyor. Vermeyince Mabud, neylesin Sultan Mahmut?

            Musul Konsolosluk görevlileri rehin alındığı zaman muhalefetin söylediklerini bir hatırlayın.

            “IŞİD’le anlaştınız. Görevlileri siz kaçırttınız. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi salıverecekler, siz de ucuz kahramanlık yapacak, bunu başarı gibi gösterip, oy’a tahvil edeceksiniz…”

            “Dervişin fikri  ne ise, zikri de odur” demiş atalarımız. Demek ki kendileri olsa öyle yapacaklar. Nerden biliyorum? “Herkesi nasıl bilirsin, kendim gibi” değil mi?

             Dedikleri gibi olmadı. Komplo teorileri ters tepti. Bu defa rehinelerin hayatlarını tehlikeye sokacak beyanatlar vermeye başladılar. Bir şeyler ters gitmeli, rehinelerin başına bir şeyler gelmeli ki, hükümete saydıracakları  kozlar elde etsinler. Allah bu gibilerine uyuz versin, tırnak vermesin. Ellerine bir fırsat geçse çok hinlikler yapacaklar ya, Allah iyilerin yanında. Bu defa da işler kendilerinin istediği gibi gitmedi. Ne beklediler, ne oldu?

            49 vatandaşımız burunları bile kanamadan –hamdolsun- kurtarıldılar. Haberi  duyar duymaz burnumun direği sızladı. Gözlerim doldu. Eşime seslendim mutluluğumu paylaşmak için. O anda malum kişilerin söyledikleri geldi aklıma. “Şimdi ne söyleyecekler bakalım” diye de düşündüm. Ama biliyordum ki, kişilik zafiyeti geçiren kişilerin her zaman söyleyecekleri bir şeyler olabilir. Oldu da nitekim.

            Bu son olay bile bize gösterdi ki, muhalefetin muhalefet olması onların kaderi değil. Onların tercihleri. Olaylara bir kere de amuda kalkmadan bakmayı ne zaman öğreneceksiniz koçum? Böyle bir zamanda da öküzün altında buzağı aramaktan ne zaman vaz geçeceksiniz? Bırakın hükümeti, bırakın Erdoğan’ı, Davutoğlu’nu. Bırakın hükümete saydırmayı. Bu zaman o zaman mı? Bir kere de bu milletin değerlerine yan gözle bakmayın. Bu devlet hepimizin. Bir kere de delikanlı olun be arkadaş.