BİR SÖZLÜĞÜN HİKAYESİ

BİR SÖZLÜĞÜN HİKAYESİ
Kültür tarihimizin yaşayan en önemli mütefekkirlerinden D. Mehmet Doğan’ın ‘Büyük Türkçe Sözlük’ ünün hikayesi

Kırk yıl önce bugünlerde, büyük bir eserin yazılma çalışmaları zor şartlarda devam ediyordu.

Büyük Türkçe Sözlük, uzun bir hazırlık çalışmasından sonra, 3 yıllık hummalı bir yazma faaliyeti ile tamamlandı. Yıl 1981’di; bu kadar hacimli bir eserin basımına o zamanın yayıncılarından tâlib çıkmadı. 1980 darbesinin ağırlığı yayın dünyasının da omzundaydı.

Altının kıymetini sarraf bilir: Tek istisna, Mavera dergisi yönetiminden Cahit Zarifoğlu idi. Onun arzusu Akabe yayınları arasında sözlüğü yayınlamaktı. Gerekli kaynak bulunamadığı için bu sadece niyet olarak kaldı…

Büyük Türkçe Sözlük, 1981’de basıldı.

Hangi şartlarda?

O günün şartlarında bir tanıtma broşürü basıldı, elde bulunan adreslere gönderildi. 

Bazı gazetelerde dostluk ilişkilerine dayalı ücretsiz ilanlar yayınlandı.

Sözlük ihtiyaçtı, bir sözlük çıkacaktı ve basılmadan bedelini ödeyenler daha ucuza sahip olacaktı.

Bu şartlarda yaklaşık 1.000 kişi, basılmamış bir sözlüğü talip oldu. Bin aboneden elde edilen meblağla 5.000 Sözlük basıldı ve kısa sürede tükendi. Gerçek bir sözlüğe olan ihtiyacın derecesi böylece anlaşılmış oldu. 

Sözlük neden ihtiyaçtı?

D. Mehmet Doğan, kendisiyle yapılan mülakatlarda sözlük hazırlama işine, öncelikle kendi lügat ihtiyacını karşılamak için giriştiğini söyleyecekti.

Bu ihtiyaç, orta okulda edebî eserler okumaya yönelmesi ile kendini göstermişti. Türk Dil Kurumu inşaatında çalışan bir akrabası ona Türkçe Sözlüğün 3. Basımını hediye etmişti. Bu Sözlük, arkadaşlarının okul sözlüklerine göre, çok hacimli idi ve ona güven veriyordu. Kitap okurken, bilmediği kelimeleri onda bulacağından emindi.

Kısa sürede öyle olmadığını gördü…

Peyami Safa’nın 9. Hariciye Koğuşu romanı ilgisini çekmişti, fakat bu kitapta geçen birçok kelimeyi bu kalın sözlükte bulamamıştı! Kitabın yazarı henüz hayatta idi, fakat eserinin bir öğrenci tarafından anlaşılması, sözlük yetersizliğinden güçleşiyordu. O günün gazetelerindeki köşe yazılarında geçen bazı kelimelere de sözlükte yer verilmemişti.

En şaşırtıcısı, her hafta başı ve sonunda bayrak törenlerinde hep bir ağızdan söyledikleri İstiklâl Marşı’nın birçok kelimesi de yoktu…

Sözlük ihtiyacı, D. Mehmet Doğan’a sonraki öğrenim yıllarında da kendini hissettirmişti. 1974’te askere gitti. Yedek subay okulundan sonra kurayı İstanbul’a çekmişti. Bu 1967’den beri şiirlerinin ve yazılarının yayınlandığı Hareket dergisi çevresi ile daha yakın temas imkânı demekti. Her fırsatta artık Dergâh Yayınevi’nin Cağaloğlu’ndaki merkezine uğrak veriyordu.

Dergâh yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi adında bir ansiklopedinin yayın hazırlıkları içinde idi. Askerliğin sonuna yaklaşırken, ansiklopedinin yayın yönetmenliğini üstlenmesi teklifini kabul ederek bu büyük projede sorumluluk üstlendi. O zamanın üniversitelerindeki Türk dili ve edebiyatı bölümü hocaları ile madde yazımı için tanıştı, görüştü. Hocalar öğrencilerinin ihtiyacını karşılayacak bir sözlük bulamamaktan şikâyetçiydi. “Ne yapmalı?” sorusuna cevap verenler, “hiç olmazsa Kamus-ı Türkî Latin harflerine çevrilip yayınlanabilir” diyorlardı…

Doğan, bu yaygın ihtiyaç karşısındaki çaresizlikten rahatsız oldu ve sözlük hazırlamayı düşünmeye başladı. Sahaflarda eski ve yeni harfli sözlükleri toplamakla işe koyuldu. Sözlük çalışmasında işe yarayacak her türlü malzemeyi biriktiriyordu.

TRT’de Genel Müdür danışmanlığı için Ankara’ya dönmüştü. Genel Müdür görevden uzaklaştırılınca, onun da işine son verilmişti. Yıl 1978…İş aramak yerine sözlük hazırlamaya karar verdi. Üç yıl neredeyse soluksuz çalışıp sözlüğü tamamladı…

Fişleri yarım teksir kâğıdı şeklinde idi, sözlük daktilo ile doğrudan bu kâğıtlara yazılıyordu. İş bittiğinde neredeyse küçük bir odayı dolduracak bir fiş kalabalığı ortaya çıkmıştı…

1981 Sonunda sözlük basıldı…

“Meselesi”, hatta “dâvası” olan bir sözlük

Büyük Türkçe Sözlük, sadece hikâyesi olan bir sözlük değildir.

19. yüzyılın sonu ile 20.yüzyılın başlarında çok canlı bir sözlük yayını faaliyeti dikkati çeker. Ahmet Vefik Paşa’dan, Redhouse’dan, Ebuzziya’ya, Muallim Naciye, Remzi’ya, Salahi’ye Şemseddin Sami’ye, M. Bahaeddin’e bir hayli sözlük yayınlanmıştır bu dönemde.

Hüseyin Kâzım Kadri’nin Türk Lügati ile bu dönem yakıcı bir sona varır. Geniş bir Türk lehçeleri sözlüğü olan bu eserin 2. cildi yayınlandığında Harf inkılabı olur, basım devam edemez. Diğer 2 cildi yaklaşık 20 yıl sonra Latin harfleri ile yayınlanır. Son iki cildi yayınlayan TDK, ilk 2 cildi de Latin harfleriyle, en kısa zamanda yayınlayacağını vaad etmektedir…Fakat heyhat! Aradan seksen küsur sene geçtiği hâlde bu söz yerine gelmez.

Harf inkılabını Dil devrimi takip eder. Dil devrimi harf inkılabının yapamadıklarını gerçekleştirmek için devreye sokulmuştur. Bin yıllık köklerimizle bağlarımızın koparılması için harf değişikliği kâfi görülmemiştir. Dil devrimi katı bir kelime yasakçılığı olarak uygulanır. Türkçeden Osmanlıcaya ve Osmanlıcadan Türkçeye kılavuz sözlükler yayınlanır. Bu minicik kitaplar 7-8 bin kelime ihtiva etmektedir. Önemli bir kısmı uydurma olan bu kelime haznesine okur yazarlar mecbur edilmektedir.

Harf inkılabından sonra ilk sözlük 1945’te yayınlanır. Dil Kurumu yapımı bu sözlük bir teklif ve telkin sözlüğüdür. Söz varlığı 20 bin civarındadır. Bu haliyle o yıllarda yayınlanan İbrahim Alaeddin Gövsa’nın Yeni Talebe Lügati’nden daha fakir bir sözlüktür.

Önsözde şu söylenmektedir: Ey okuyucu, bu yeni uydurduğumuz kelimelerden oluşan bir sözlüktür. Bu baskıda bütün arapça ve farsça kökenli kelimelere karşılık bulamadık, gelecek baskılarda bunu telafi edeceğiz!

Dil, bir milletin birikiminin, kültürünün taşıcısıdır. Türkçe Sözlük, aksine birikimin silinmesi, yok sayılması esasına dayanmaktadır.

İdeolojik tahrifler sözlüğü!

D. Mehmet Doğan’ı sözlük hazırlamaya yönelten çok önemli bir sebep de Türkçe Sözlük’teki tariflerdir. “Devrim”e uğratılmış bir dilin sözlüğü olmanın gereği olarak, tariflerdeki ideolojik çarpıtmalar, bir müracaat eserine yakışmayacak ölçüdedir.  

Doğan, genel geçer havası verilmiş bazı bilgilere, basmakalıp doğrulara itirazı olan, bu hususlarda gerçeği, objektif olanı esas alan bir sözlük hazırlamak için yola çıkmıştır.

Bu nitelikleri ile ülkemizde sözlükçülük anlayışını temelden değiştiren bir eser olmuştur Büyük Türkçe Sözlük.

Büyük Türkçe Sözlük ilk yayınlandığında gayri resmi resmî sözlük söz varlığında 20 binlerden 30 binlere çıkabilmişti.

Dil devrimi döneminde tasfiyeye tâbi tutulan kelimeler eskimiş sayılarak sözlüğe alınmıyordu. Büyük Türkçe Sözlük’ten sonra TDK daha önce tasfiye ettiği bazı kelimeleri sözlüğe almak mecburiyetinde kaldı.

Türkçe Sözlük’te ideolojik saptırmalı tariflerden birkaçı:

Bayram. Ulusça kutlu sayılan gün veya günler.

(1983 baskısında tarife “dinsel” eklemesi yapılmıştır.)

Din. Bu maddede örnek olarak “Kemalizm türkün dinidir” cümlesine yer verilmiştir. Sonraki baskılarda “kemalizm” yerine “atatürkçülük” konulmuştur.

Hafız. Kur’anı ezberlemiş olan kimse. 3. Argo. Aptal.

Hatmetmek. Şaka. Baştan sona okuyup bitirmek.

(Hatmetmenin gerçek mânasına yer verilmemiştir).

Hicap. Utanma anlamına olup pek az kullanılır.

Hoca. Eskiden, medreseden yetişip, sarık saran cüppe giyen din adamı. 

(Bu tarif, hoca kelimesinin eskiye ait bir kelime olduğu, medrese olmadığına göre, hoca da olamayacağı kabulüne dayanmaktadır.)

Papaz. Hıristiyan din adamı.

(Hoca tarifi ile karşılaştırınız).

Türk. Beyaz ırkın Alpli kolundan pek eski ve ileri kültürlü, yiğit, ağırbaşlı, yurtsever ve yüce gönüllü geniş bir budun.

(Bunlar ve benzer birçok örnek D. Mehmet Doğan’ın Bir Lügat Bulamadım eserinde yer almaktadır).

Sürekli yenilenen, geliştirilen bir sözlük

Büyük Türkçe Sözlük, ilk yayınlanışından sonra, sürekli yenilendi, geliştirildi ve genişletildi. Bu yenilenme ve genişletilme söz varlığının artırılması yanında, 4. yayınlanıştan itibaren edebiyatımızın ve fikir dünyamızın önemli isimlerinden seçilen örneklerle de zenginleştirildi.

Türkiye’nin her bakımdan büyük değişim geçirdiği bu dönemde dil ve kültür alanında da ciddi sarsıntılar yaşandı. Büyük Türkçe Sözlük bu sarsıntılı dönemde kültürel süreklilik açısından önemli bir hizmet gördü. Büyük Türkçe Sözlük, 10. Baskısı ile Özbekistan Yazıcılar Uyuşması’nın Mahmud Kaşgarî Mükâfatı’na lâyık görüldü. Hiçbir sözlük 40 yıllık süre içinde bu kadar çok yenilenmedi. Neredeyse her beş yılda bir genişletilen ve mükemmelleştirilen bir sözlük var karşımızda.

Büyük Türkçe Sözlük’ün dilimiz ve kültürümüz açısından taşıdığı değerini, Ekrem Tahir, Bâbil'deki Türkiye kitabında şöyle ifade ediyor:

“Bizde ilk kez bir lügatçimiz, daha doğrusu mevcut lügatler içinde gerek makro gerekse mikro yapı bakımından, bugünkü lügat ilmine (leksikoloji) en uygun lügat, D. Mehmet Doğan'ın Büyük Türkçe Sözlük adlı eseridir. Sayın Doğan, dilimizin kazları ve tazılarının tahribine, yıkım ve ihanetlerine karşı, kaybolan, unutulan, parlak ve hakiki mücevherleri sayfalara kazımış, unutulup hafızalardan silinmesin diye... Umarım bu derviş ruhlu, usta lügatçimiz dilimizde mevcut olan ve rahatlıkla 150-200 bin kelime olan dilimizin kristal, nadir elmaslarını, ihanetin, tahribin, hafızanın unutulan duvarları arasına atılan, gömülen, unutturulmaya çalışılan kelimeleri bize kazandırır.” 

D. Mehmet Doğan, bu süre boyunca sözlükle ilgili çalışmalarını diğer işleri arasında aksatmadan sürdürmüştür. Her gün en az 1 veya 2 saatini bu çalışmaya tahsis etmiştir. Bu arada, dil ve sözlük konulu yazılar yayınlamaya devam etmiş, bunları Bir Lügat BulamadımYüzyılın Soykırımı ve Devlet Sözlük Yazar mı? başlıklı kitaplarında toplamıştır. Bu kitaplar Türkiye’de sözlükçülük çalışmaları ile ilgili ilk kapsayıcı eserlerdir.

Her dem yenileriz, bizden kim usanası…

Büyük Türkçe Sözlük’e, ilk yayınlanıştan itibaren birçok önemli ismin emeği geçti: Tuncer Gülensoy (Prof. Dr.) Rekin Ertem, Yaşar Çağbayır, Muhsin Mete, Önal Kaya (Prof. Dr.), Necati Sungur, Cevdet Çağan, Hanifi Vural (Prof. Dr.) ve Yakup Şimşek.

7. yayınlanıştan sonra D. Mehmet Doğan’ın dil ve kelimeler üzerindeki çalışmaları iki kitap olarak yayınlandı: Kelimelerin Seyir Defteri (2015) ve Söz Okyanusunda Yolculuk (2018).

Bu arada sözlüğün geliştirilmesi çalışmaları da devam ediyordu. Bu yeni yayında, daha baştan itibaren düşünülen, fakat uygulamaya geçirilemeyen bir yeniliğe yer verilecekti. Bütün kelimelerin Osmanlı harfleri ile yazılışı madde başlarında yerini alacaktı.

Niçin “osmanlıca yazılışlı” sözlük?

Büyük Türkçe Sözlük, 1970’lerden itibaren neredeyse elli yıllık sürekli bir emeğin mahsulü, yeni baskısıyla okuyucunun karşısına çıkıyor. Bu yayınlanışta daha önceki niteliklerini pekiştirmekle birlikte gerçek anlamda önemli bir yenilik de dikkat çekecektir. Bu artık, Osmanlıca Yazılışlı Büyük Türkçe Sözlük’tür.

Bütün dünyada dil kültürel devamlığın esas zeminidir, Türkiye’de ise, kültürel devamlığı belirsizleştirmenin aracı hâline dönüştürülmüştür. İşte bu eser, kültürel devamlılığı dil ve sözlük üzerinden sürdürmeyi esas tavır olarak benimsemiştir

Öncelikle osmanlıca öğrenme ihtiyacı veya merakı olanların ihtiyacına cevap vermek için kelimelerin osmanlıca yazılışları olan bir sözlük gerekiyordu. İkincisi, Türk dünyasında alfabe birliği yok. Hâlâ bizim “eski yazı” dediğimiz harfleri kullanan Türk toplulukları var. Komşumuz Irak’da, Suriye’de, İran’da milyonlarca türkçe konuşan Türkler, Türkmenler, Afganistan’daki Türk toplulukları ve nihayet Çin istilasına maruz kalmış Uygur bölgesinin Türk toplulukları. Bu sözlüğün bunlar için de bir müracaat kitabı olacağı tahmin edilebilir.

Latin harfli “osmanlıca” sözlüklerde arapça ve farsça kelimelerin eski harfli yazılışları var. Bunlarda türkçe kelimelere yer verilmiyor. Son yıllarda umumî sözlük olarak arapça farsça kelimelerin yazılışlarına yer verilen sözlükler yayınlandı. Arapça ve farsça kelimelerde imlâ meselesi yok, asıl türkçe veya türkçeye batı dillerinden geçen kelimelerin yazılışları sıkıntılı. Bu Sözlük’te, sadece arapça ve farsça kelimelerin değil, türkçe, yabancı dillerden türkçeye geçen kelimeler ve yeni türetilen veya uydurulan kelimelerin de osmanlıca yazılışları var. Dilimizde kullanılan her türlü kelimenin osmanlıcasına bu sözlükte ulaşmak mümkün olabilecek.

Şahitlerimiz bini geçti...

Bu baskı seçilmiş örnek cümleler bakımından da çok zenginleştirildi. Kelimelerin anlamlandırmasında şahit tuttulan şair ve yazarların sayısı bin yüz otuz beşe (1135) ulaştı. Edebiyat tarihimize mal olmuş şair ve yazarlardan seçilen mısralar, beyitler, cümleler, türkü veya şarkı gibi anonim metinlerden alınan örneklerle benzersiz bir güldeste ortaya çıktı. Yusuf Has Hacib’den, Hoca Ahmed Yesevî’den günümüze kadar edebiyat ve fikir silsilemiz Sözlük’te görünürleşiyor.

Yunus Emre’den günümüze Anadolu türkçesinin temsilcilerinden daha fazla örnek yer alıyor. Süleyman Çelebi, Fuzulî, Bâkî, Nâbî, Nef’î, Neşâtî, Şeyhülislâm Yahya, Evliya Çelebi, Niyazî Mısrî, Nedim, Karacaoğlan, Âşık Ömer, GevherîŞeyh Galib, Dertli, Ziya Paşa, Ahmet Rasim, Ömer Seyfeddin, Mehmed Âkif, Ahmed Haşim, Yahya Kemâl, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halit Ziya, Refik Halit Karay, Reşat Nuri, Halide Edip, Yakup Kadri, Peyami Safa, Safiye Erol, Kemal Tahir, Necip Fâzıl, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra gibi büyük edebiyatçı ve yazarların yanında, Nureddin Topçu, Ömer Nasuhi Bilmen, Elmalılı Hamdi Yazır, Şekip Tunç, Hilmi Ziya Ülken, Şevket Süreyya Aydemir, Cemil Meriç, Erol Güngör, Turgut Cansever gibi ilim ve fikir adamlarından seçilmiş örnekler de büyük yekûn tutuyor. Fikir adamlarının, hukukçuların, mimarların, gazete yazarlarının cümleleri, anlamlarımızın şahidi olarak sözlüğümüzü mükemmelleştiriyor.

Bu yayınlanışta söz varlığı yüz otuz bine (130.000) yaklaşan bir “kamûs” var elimizde. Söz varlığı genişletilirken yazılı kültürümüz esas alınmış, sözlüğü şişirmek için hayatta karşılığı olmayan “abanoz-laştırıvermek” gibi fiiller türetilmemiştir. Bu yeni baskıda ilk defa yer alan kelimeler edebî metinler taranırken tesbit edilmiş olanlardır.

Osmanlıca Yazılışlı Doğan Büyük Türkçe Sözlük bu baskıda 130 binlik söz varlığına ulaştı. 2552+20 sayfalık bu hacimde bir sözlüğün teknik olarak tek ciltte kalması mümkün değildi. Bu yüzden iki cilt halinde yayınlandı.

Bu baskıya emeği geçenler: İsmail Sıtkı Erden (Osmanlıca yazılışlar) ve İdris Nebi Uysal (Doç.Dr. Son okuma).

 

SÖZLÜK İÇİN NE DEDİLER

 

Büyük Türkçe Sözlük’le ilgili bu süre içinde birçok ilim, fikir ve edebiyat adamı görüşlerini çeşitli yayın organlarında ifade etmişlerdir.

M. Orhan Okay: “D. Mehmet Doğan’ın Yüzyılın Soykırımı adlı yeni kitabı, dilimizin hiçbir zaman akıldan çıkmaması gereken meselelerine bir daha eğilmemize fırsat veriyor. Başta çeyrek yüzyıldan beri gittikçe geliştirerek Büyük Türkçe Sözlük olmak üzere Dil Kültür ve YabancılaşmaBir Lügat Bulamadım, adı kitaplarıyla türkçeye olan sevdasını bildiğimiz D. Mehmet Doğan’ın yayınlanmış farklı konulardaki diğer eserlerinden yer yer Türk dilini çıkmaza sürükleyen kişi ve kurumlara karşı çetin mücadelesini gördük.”

 

M. Niyazi Özdemir: “Kültür ve sanat adamı olarak tanıdığımız Doğan’ın her ciddi kalem erbabı gibi, dilin önemini kavradığını hazırladığı Büyük Türkçe Sözlük’ten biliyoruz.

 

Beşir Ayvazoğlu: Sürekli genişletilerek yeni baskıları yapılan Büyük Türkçe Sözlük’ün çok kapsamlı ve güvenilir bir sözlük olduğunu söyleyebilirim.

 

Turan Karataş: Yılların emeği ve birikimi olan Doğan Büyük Türkçe Sözlük, kemal mertebesine erişmiş görünüyor. Elimizdeki eser şu haliyle büyük bir kıymeti haizdir. Güvenerek bakacağımız bir kaynaktır.

 

İdris Nebi Uysal: Büyük Türkçe Sözlük kültür ve medeniyetimizin temsilcilerine kucak açan kelime kadrosu ile sözlükçülük tarihimizde nevi şahsına münhasır bir duruş sergileyerek kullanıcılarını bilgilendirmeyi sürdürüyor.

 

Cihan Aktaş: Hata yapmamak için başvurduğu güvenilir kaynaklardan biriydi Büyük Türkçe Sözlük. Gün içinde defalarca açılır, karıştırılırdı.

 

Ali Ayçil: Pek çoğumuzun yıllar boyunca masasının üzerinde tuttuğu ve başvurduğu Büyük Türkçe Sözlük yazarın kültürümüze yaptığı en önemli katkıdır. Burada sadece bir sözlükten değil, sözlük yapma, hazırlama bilincinden de bahsediyoruz.

 

Ersin Özarslan: Türkiye’deki dil meselesinin aynı zamanda bir “lügat meselesi” olduğunu fark etmiş ve hazırlanması büyük bir gayret ve cesaret gerektiren bir işe girişerek, türkçenin şu andaki en nitelikli sözlüklerinden birini hazırlamıştır. Doğan’ın sözlüğü şu anda en yeni sözlüktür.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.