Uzun süredir atmak istediğim başlığı nihai sonuçla camia olarak karar bağladık. Her son yeni bir başlangıçtır aslında ve bir dönem bitti; yeni, çok yeni bir dönem başladı. Aslında Çalımbay süreciyle alakalı konuşacak onlarca şey varken nedense hiç içimden gelmiyor. Bunu süreç içerisinde tatlı yollarla, ayrıştırmadan, bölmeden, yapıcı şekilde defalarca eleştirdim ama sakalımız yok ki sözümüz tutulsun. Yaşadığımız bu dönemi dillendirip ne kendi canımı ne de sizin canınızı sıkmaya hiç niyetim yok. Yoğun iş temposu, sanatsal faaliyetler, seyahatler derken yerel gündemi bir süredir uzaktan takip etmek zorunda kaldım. Beklediğimiz, özlediğimiz, umut ettiğimiz yarınlara artık Konya’dan güneş tabiri caizse bir başka şekilde doğacak. Çünkü şehrimizin en büyük reklam yüzünden birisi olan Konyaspor’umuz artık emin ellerde diyebiliriz. Vaktiyle bazı kişiler tarafından yerli yersiz o kadar eleştirilen Aykut Kocaman, şimdilerde bu takımın adata kurtuluş reçetesi oldu. Aslında bu kulübe o kadar yakışmıştı ki bazıları bunu gittiğinde çok daha iyi anladı. Ve bu uyum Zeki Alaysa-Metin Akpınar ikilisi kadar göze, kulağa hoş geliyor. Aykut Kocaman’ın kısa vadede başından geçen olaylar, Konyaspor’un yaşadıklarından sonra Kocaman Konyaspor’a; Konyaspor’da Kocaman’a değer katar. Ki geçmişte bunun örneklerini zaten hepimiz biliyoruz. Ayrılık sürecinin ardından basın yayın kuruluşlarına olur olmaz demeçler veren Rıza Çalımbay’a yolu açık olsun (!) derken bu şehrin kocaman umudu olan Aykut Kocaman’a da yine, yeniden hoşgeldin diyorum. Hocamız ilk antrenmanına çıktı ve haftanın açılış maçında Galatasaray ile karşılaşacağız. Hocadan kısa vadede çok ciddi şeyler beklemenin yersiz olduğunu düşünüyorum. Bazı dalgalanmalar yaşayacağız ve eğer ki sportif anlamda başarıyı gerçekten istiyorsak bu süreci olgunlukla atlatmak zorundayız. Çok sağı solu deşmeyelim. Hani bir laf vardır; yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır diye ve şimdi ellerinizi başınızın arkasına alın, uzanın ve hayatın tadını çıkarın.