Milli ve yerli tarım ve adam gibi tarım politikalarıyla yola çıkalım. Çiftçiye mazot desteği, gübre desteği çok önemli. Artık tarımsal alanlar giderek azalmaya, çiftçi topraklarını banka faizlerine kaptırmaya başladı. Üreticilerin ve üretimin desteklenmesi ülke kalkınmasının en önemli mihenk taşlarından biridir. Ancak bugün gelinen noktada bankalara borçlanan çiftçiler bu borç batağına saplanıp kalmış durumda.

Geçen gün hemen hemen hepinizin izlediği bir süt üreticisinin sütlerini bankanın önünde yerlere fırlatması, dökmesi size de bana da başka şeyleri çağrıştırdı. Süt konusunda yıllardır süregelen, süt çiftliklerinin ürettiklerinin karşılığını alamaması nedeniyle bu tür görüntüler zaman zaman yaşanmıştır. Çiftçi borç batağından çıkmak için Tarım kanununda yazan tarımsal desteği istiyor. Biz burada rakamsal istatistiklerden bahsedersek konu uzayacak. Ancak gübreye ve mazota gelen zamlara rağmen destekler yerinde sayınca açık kapatılamıyor. Tarımsal üretimde ikinci ve üçüncü el dediğimiz aracıların kazancı üreticiden daha çok olunca, üretici isyan bayrağını kaldırıyor. Yani çiftçinin desteği mazot zammına yenildi.

"Milli ve Yerli Sanayi" denirde nedense "Milli Ve Yerli Tarım" sözünü hiç duymayız. Üstelik şeker fabrikaları satılırken….

Lütfen dikkat…

Devlet tarıma desteğini artırsa ne olacak? Bütün bunlar yaşanırken baktığınızda tarımda çalışacak adam bulamayacaksınız ve üretim yapamayacaksınız. Çiftçinin, üretenin sesine kulak verin. Milli ve Yerli Tarım için beklemeden yola çıkmamız lazım.

Üretici pahalıya ürettiğini ucuza satmaktan dertli. On süt fabrikasının sekizi yabancıların elinde. Dünyada süt üretimini elinde bulunduran "Anglosakson" ülkeler süt pazarını ellerinde tutarken, Türkiye’yi süt tozu konusunda çok büyük sıkıntıya soktular. Süt sanayicileri bu durumdan sonra süt üreticilerine tek kuruş zam yapmadılar ve üretici perişan oldu. Süt üreticiliği çökmüş. Süt hayvancılığına yönelik hayvancılık politikaları yenilenmeli. Yani Türkiye’nin yeni Tarım Kalkınma Programına ihtiyacı var.

Bankaların kredi borçlarına uyguladığı yüksek faizler üreticiyi bıktırmış durumda. Tarlasına ya da hayvanına gelen hacizden kurtulmak için ne yapacağını şaşırmış durumda. Bankaların bu yüksek faiz uygulamalarına ne zaman dur denilecek ve üretimin önündeki engeller kaldırılacak. Çiftçi bankaların bu konuda büyük şirketlere uyguladığı yapılandırmalardan kendileri içinde bir düzenleme yapılması konusunda beklenti içerisinde.

Kısacası üreticiyi desteklemek için, "köye dön" çağrısı yapan Tarım Bakanı Fakıbaba’nın köylerdeki çiftçileri ayağa kaldırmak için yeni politikalar için çalışmaları başlatması lazım.