Rasim Atalay
Demek ki futbol sadece futbol değilmiş!
Gündemin en eğlenceli, en şen, en şakrak, en rekabetçi, en çok konuşulan, en çok üzerinde yorum yapılan, en çok dikkate alınan, en ilgiyle takip edilen, en sevilen, en çok oyalanılan konusu olan futbol, bugünlerde yön değiştirdi…
Kara bir leke geldi Türk futboluna…
Maçlardaki heyecanın, ateşli taraftarın, gol krallıklarının, tutulan takımların ligdeki konumlarının, alınan puanların, oynanan oyunların yerini başka oyunlar, başka konular aldı…
Önce hakemler üzerinden bir süreç yürüdü…
Bu olay, futboldaki karmaşık ve zihin bulandıran yapıların birinci dalgasıydı…
Hakemler, maç esnasında verdikleri kararlarla eleştiriliyor ya da savunuluyorken, olay yeşil sahanın dışına çıktı. Türkiye genelinde Süper Lig’den amatör liglere varıncaya kadar birçok futbol liginde, maçları yöneten hakemlerin iddia, bahis ve benzeri kumar oyunlara yönelimleri konuşuldu.
Aslı var mıydı, asılsız mıydı derken, kanıtlarıyla, ispatlarıyla, belgeleriyle birçok hakemin sırf para kazanma hırsıyla, helal – haram ayrımı yapmaksızın ve hakem kelimesinin manasına hiç de uymayacak bir biçimde bahis sitelerinden kumar oynadıkları ve bu kumar üzerinden para kazandıkları gerçeği ortaya çıktı.
Gerçek diyorum çünkü, bu olay savcıların iddiaları üzerine araştırıldı. Üzerinde uzun süre çalışıldı. Kanıtlar ortaya konuldu. En nihayetinde de hakemlerin yaptığı yanlışlar gün yüzüne çıktı. Adaletle hükmetmesi gerekenlerin menfaatleri doğrultusunda nasıl adaletten şaştıkları, hüküm verirken ne kadar hakkaniyet dışına çıktıkları gözler önüne serildi.
Hakemlerle de bitmedi olay…
Bugünlerde sosyal medyanın, haber sitelerinin, televizyon kanallarının, ilgili ilgisiz herkesin dilinde olan olay bazı futbolcuların bahis oynadıkları yönündeki iddialar…
Yani hakemlerle başlayan olay, futbolun ana aktörleri olan futbolculara da uzandı. Dile kolay, 1024 futbolcunun bahis oynadıklarından söz ediliyor.
Kimse de alenen inkar etmiyor, edemiyor!
Kimisi ben 5 yıldır oynamıyorum diyor.
Kimisi ben formasını giydiğim takımla ilgili hiçbir şekilde bahis oynamadım diyor.
En masum olanları bile adına açılan hesapla bahis oynandığından ve kendisinin bahis oynamadığından söz ediyor.
Ne kadar da vahim bir durum!
Akıllara para insanı bozar deyimi geliyor. Para parayı daha çok çeksin isteyenler bahis oyunları ile bu amaçlarına hızlı bir şekilde ulaşmak istiyorlar.
Düşünsenize 50 milyon TL yatırıyorsunuz, bahis oynuyorsunuz, kazandığınız durumda bunu 3’e, 5’e veya 10’a katlayabiliyorsunuz.
Hepsini kürüyüp geçmiyorum elbette. Bir tarafta iddialar, bir tarafta ispatlar var. İspat edilmiş olanlarla ilgili de diyecek söz bulamıyorum. En basit tabirle ayıp etmişler diyebiliyorum.
Bahis soruşturması dalgalandı da duruldu mu?
Sanmıyorum!
Bilmiyorum, belki de yanılıyorum.
Ama ben hakemlerle başlayıp futbolcularla devam eden bu olayın burada nihayete ereceğine inanmıyorum.
Yani?
Yanisi şu ki yakında üçüncü bir dalga operasyonu ile futbolun patronlarına da el uzanabilir. Takımların yöneticileri de bu silsilenin içerisinde olursa, idarecilerle ilgili de benzer bir iddia ile gündem karışırsa inanın şaşırmam.
Çünkü futbolun sadece futbol olmadığını öğrendik.
Çünkü futbolun yeşil sahaların dışında daha çok oynandığını gördük.
En iyi tarafından bakıldığında böylesi bir adaletsizliğin, bahis üzerine kurulu düzenin gün yüzüne çıkması sevindirici.
Ne diyelim, akıbet de hayrolsun.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.