Devlet kutsaldır. Devlet babadır. Devlete saygı esastır. Bizim hamurumuzda bu maya vardır. Devleti kandırmak, yanıltmak, devlete kumpas kurmak hataların en büyüğüdür. Devlet bizim varlık sebebimizdir. Yani devlet varsa biz varız. Bazı geri zekalılar anlamasa da Suriye’den ülkemize hicret eden kardeşlerimizin durumu,  devletin ne anlama geldiğini daha iyi anlatmaktadır. Allah kimseleri devletsiz komasın.

Biz devletimize olan saygımızdan ötürü devletimizden korkarız. Her ne sebepten olursa olsun, devletimizle karşı karşıya gelmek istemeyiz. Hakkımızı ararız amma, diklenmeyiz. Yolları kapatmaz, polisimize, askerimize taş atmayız, atanları da hoş karşılamayız. Borcumuz varsa -mümkünse-  zamanında ödemek isteriz. Vergi dairesinden gelen sarı zarflardan içimiz titrer. Hiç bir evrakımız eksik olmasa da, yasal olmayan hiç bir işle iştigal etmesek de polis çevirmesinden ürkeriz. Gocunmak için yaramız yoktur elhamdülillah amma, devletin elemanlarından yine de çekiniriz.

Bilinen bir hikayedir. Meczubun biri din kardeşliğini bahane ederek padişahtan 100 altın ister. Padişah da “Al şu iki mecidiyeyi diğer kardeşlerine de söyleme. Ya değilse hissene bu kadar da düşmez” der. Demek ki baba evlatlarına eşit davranmalıymış. Birine şöyle, birine böyle davranırsa baba saygıyı kaybedebilir.

Sarhoş taklitleri ile maruf Levent Kırca’nın çocukları “Reddi miras” davası açmışlar. Çünkü paylaşılacak hiç bir malı olmadığı gibi devlete de 400 bin liralık vergi borcu varmış. Ben şimdi devlet babaya soruyorum:

Devlet Baba. Bu adamın bu kadar borcu birikene kadar sen nerededeydin? Bu adamın sağlığında “Levent efendi şu borcunu öde bakalım” demedin mi? Anlaşıldığına göre demedin. Peki Muzaffer Kırmacı’nın yapılandırılmış ve aksatılmadan ödenen borcuna   rağmen 1998 model arabasına neden haciz koydun? Hem de kişiye haber bile vermeden. Alacağını garanti altına almak için yapmışsın bunu. Memurlar öyle söyledi. Muzaffer Kırmacı’ya yeten gücün, Levent Kırca’ya yetmedi mi? Yoksa o ünlü ve şirret diye bulaşmak mı istemedin? Hani bazılarından elektrik parası alamadığın gibi mi? Sayaç okumaya bile gidemiyormuşsun, öyle diyorlar. Ama ben bir gün geciktirsem anamı ağlatıyorsun.

Böyle ikircikli muamele yapmana rağmen, biz yine de saygıda kusur etmeyiz. Bizim mayamız temiz.  Ama ne olur sen de “Bunların nasıl olsa mayası temiz” diye bizleri ikinci sınıf yerine koyma. Torpil de yapma, bizi kollama istersen. Eşit davransan biz şapkamızı havaya atarız.

Çünkü bu devlet bizim…