Ziya Uysal

Ziya Uysal

DİNDEBOL

DİNDEBOL

Güneş doğar Torosların taşından

Yazı tarafından, İzvit kaşından

Fatihasız, Mezarlığın başından

Geçene yetmiş beş, geçmeyene de

 

 

Manzaranın en güzeli kulede

Dere gözü, Büyük Keben nerede

Çaldıvardan geçen küçük derede

Çimene yetmiş beş, çimmeyene de

 

 

 

Katın başı eski deniz tabanı

Söyler anlayana eski zamanı

Sülük gölündeki uçan yılanı

Görene yetmiş beş, görmeyene de

 

 

 

Hacivat-karagöz, Abbışla Mavış

Asar kayasında tellal çağırmış:

Ülüves arıkta angarya varmış,

Gidene yetmiş beş, gitmeyene de

 

 

 

Ak var da beyaz yok öz dilimizde

Karaman oğluyuz fermanı bizde

Birer hoş anıdır geçmişimizde

Alana yetmiş beş, almayana da

 

 

 

Horoz nasıl bilmez sağı-solunu

Her sabah uyarır insanoğlunu

Şafağı bilip de yayla yolunu

Bilene yetmiş beş, bilmeyene de

 

 

 

Ilkılıkta oğlakları meleşir

Camönünde yaşlıları söyleşir

Böyle yerde keder nasıl eğleşir

Gülene yetmiş beş, gülmeyene de

 

 

Eğriklerde yatar köyün davarı

Sarıcellezdeki karamıkları

Bahçedeki birkaç evlek avarı

Güdene yetmiş beş, gütmeyene de

 

 

 

Bahar gelir coşar tüm dereleri

Açar çiğdem, çiçek, yaban gülleri

Suvat yaylasında mor sümbülleri

Derene yetmiş beş, dermeyene de

 

 

 

Kuzugöbekleri çıkar ormanda  

Lale, nergis boy gösterir yaylada

Cemrelerde, hele Sultan Nevruzda

Durana yetmiş beş, durmayana da 

 

 

 

Eşek arısının ocağı yerde

Çoğu Kütüklüde, Beğ Beleninde 

Kabak, ejderhaya çevrildiğinde 

Vurana yetmiş beş, vurmayana da

 

 

Kış gelince kepek karlar yağar mı

Dağlarına kör dumanlar ağar mı

Dindebol tarihtir, asra sığar mı

Yazana yetmiş beş, yazmayana da

 

 

 

Kuru baranada keklik öter mi

Ateşsiz ocakta duman tüter mi

Bir gün olur bu devir de biter mi

Sorana yetmiş beş, sormayana da

 

 

 

Yayla yollarında, Dere Gözünde

Erik Güneyinde, Kuyu Özünde

Töreler yaşarmış büyük sözünde

Uyana yetmiş beş, uymayana da

 

 

 

İnsanın hep köyde kalası gelir

Maziyi andıkça gülesi gelir

Kebende bir ladin olası gelir

Olana yetmiş beş, olmayana da

 

 

 

Uzaktır demeden hep gidilmeli 

Dindebol balından getirilmeli

Nimeti verene şükredilmeli 

Edene yetmiş beş, etmeyene de

 

 

 

Kalaylı kazanda pekmezi kaynar

Sanki yaşamamış, unutulanlar

Kimi göçmüş, bencileyin namı var

Sayana yetmiş beş, saymayana da

 

 

Ziya Uysal der ki bu şiir bitmez

Didebol deyince gayrı gerekmez

Dağını yazmaya bir ömür yetmez

Duyana yetmiş beş, duymayana da

 

NOT: Benim de doğum büyüdüğüm Didebol, Ermenek’te şimdiki adı Katranlı olan bir orman köyüdür. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ziya Uysal Arşivi

SAPMA

16 Eylül 2019 Pazartesi 00:01
SON YAZILAR