Taraftar aylardır bu günü bekliyordu. Nihayet aldığımız beş maçlık ceza sona erdi ve 175 gün sonra taraftar takımıyla kendi evinde buluştu. Milli takımın hazırlık maçları sebebiyle lige verilen arayı kartalların nasıl değerlendirdiği merak konusu olurken maç günü geldi, çattı. Geniş güvenlik çemberi içerisinde maçtan bir gün önce şehrimize gelen Antalyaspor ligde pekiyi günler yaşamazken madalyonun bu tarafındaki temsilcimiz Konyaspor'da da durumlar pek iç açıcı değildi. Ben maçtan önce Konyaspor'un kendi saha ve seyircisi önünde bu avantajını kullanıp baskılı bir oyun kurarak maçtan galip geleceğini, hatta bu galibiyetle ligde çıkış yakalayacağını düşünüyordum. Ama maalesef maçın geneline baktığımızda baskılı oyun kurmayı başarsak da istediğimiz sonuca gidemedik. Gidemememizin en büyük sebebinin üçüncü bölge olduğunu artık 7'den 77'ye hepimiz biliyoruz. Topu kaleden başarıya çıkıyoruz. Orta alanda yan pas yaslarla oyunun 3. bölgede şekillenmesini sağlayıp kanatlardan yahut orta alandan dikine 3. bölgeye, rakip takımın ceza alanına kadar giriyoruz lakin taraftarı ayağı kaldırıp gol vuruşuyla sevindirecek son vuruşu yapamıyoruz.

Bu maçta da oldukça baskılı oynadık. Tempomuzu rakibe kabul ettirdik. Hırsımızı sahaya döktük. Ama arzu ettiğimiz sonuca gidemedik. Bunu aşamadığımız sürece düşme potasında ki tehlikeyi sürekli ensemizde hissedeceğiz. 3. bölgede bu kadar sorun yaşarken onlarca pozisyonun ardından güzel bir ortayla maçın son çeyrek diliminde öne geçiyorsak en azından skoru korumayı başarmamız lazımdı. Bu anlamda tabelayı lehimize çevirdiğimiz anda takımın geriye yaslanması buna öncülük etti. Temsilcimiz karşısında o dakikaya kadar çokta varlık gösteremeyen Antalyaspor bizim bu yanlış hamlemiz karşısında oyuna denge getirmek adına baskı yaptı ve bunun sonucunu da on dakika içerisinde aldı. Tamam, önümüzde Avrupa ve kupa maçı olabilir. Saha içerisinde koşuşturmaktan dilimiz damağımız da kuruyabilir. Ama 15 dakika daha dişimizi sıkmamız gerekirdi. Böylelikle hak ettiğimiz 3 puanı istemeye istemeye de olsa paylaşmak zorunda kaldık. Avrupa kupasında bizim gruptan çıkmamız için kaderimizi belirleyecek Marsilya maçı öncesi çokta umutsuz, moral motivasyon kırıcı söz söylemek istemiyorum. Zaten 3. bölge sıkıntımız ile golden sonra geriye yaslanmamız dışında pek kayda değer hata da yapmadık. Bu maçın değerlendirmesini çok uzatmaya gerek duymadan şehir olarak Marsilya maçına odaklanmamız gerekiyor. Dün dünde kaldı, bugün Marsilya'yı yenmemiz lazım diyerek herkesi maça davet ediyorum.