M. Mustafa Özdemir

M. Mustafa Özdemir

Ekonomide kara günler geride kalıyor

Ekonomide kara günler geride kalıyor

Türk ekonomisinde pandemi, kuraklık, Rusya-Ukrayna savaşı, kaynaklı küresel krize bağlı olarak artan fiyatlarla birlikte yaşanan sıkıntılı günlerin artık yavaş yavaş geride kaldığını gösteriyor veriler ve gelişmeler.

Bütün dünyada resesyon senaryoları konuşulurken Türkiye büyümeye devam ediyor ve yıl sonunda yaklaşık yüzde 5 büyüme bekleniyor.

İhracat kesintisiz artmaya devam ediyor.

Merkez Bankası, devam eden faiz indirimlerinde, sonunda hedeflenen tek rakamları gördü.

Yeni ekonomi politikasının ilk başta sancılı olacağı bunun getirilerinin orta ve uzun vadede olacağını zaten söylemişti hükümet.

Türkiye zoru seçti. Ekonomik gücünüz belli. Pis su akan bir havuza, kovayla temiz su doldurmak gibi bir şey.

Küresel sömürü sistemine karşı insanlığın yegâne umudu Türkiye bunu başarmak zorunda.

Başardıkça güçlenecek, güçlendikçe başaracak.

MEMLEKETTE NE KADAR FAİZCİ VARMIŞ!

Süreçte, hem bir yandan her konuşmalarında ülke şu kadar faiz ödüyor deyip eleştirenlerin her faiz indiriminde de feryat figan ayağa kalktığı, muhalefeti ve mandacı iktisatçıları gördük.

“Hükümet ne derse tersini söyle, yaptığı her şeye karşı çık” anlayışındaki çarpık, kalkınma düşmanı, gerici, muhalefet anlayışını biliyoruz ve zaten yadırgamıyoruz.

Ama önünde “profesör” yazan akademisyenleri hop oturup hop kalkarken gördük medyada boy boy.

Ekonomi gibi aslında son derece göreceli bir konuda, papağan gibi kendilerine ne öğretildiyse tekrarlayıp durdular.

Eski, geri kalmış her alanda dışa bağımlı Türkiye’nin bir şey görmemiş, üretmemiş iktisatçılarına da çok görmemek lazım belki de!

3 sente muhtaç olan, IMF’nin kapısında 500 milyon dolar için 500 takla atan, kendi askerinin elindeki tüfeği bile üretememiş geri kalmış eski Türkiye artığı eski iktisatçılar.

Gecelik faizlerin 3 hanelere çıktığı, bir gecede onlarca bankanın battığı Türkiye’nin mimari iktisatçılar bunlar. Bugüne kadar bir şey üretmemiş ve bunun için kafa yormamış çünkü böyle bir dertleri olmamış, el üstünde tutulup memleketin kaymağını yemiş muhabbet kuşu gibi kendilerine ne öğretilmişse onu tekrarlayan eski Türkiye’nin iktisatçıları.

Bir de Sayın Cumhurbaşkanın “Nas” söylemi üzerinden kıt akıllarınca eleştirmeye kalkmaları da tam bir cehalet.

Ee eski Türkiye’den kalma olunca biraz din, maneviyat düşmanlığı da oluyor bunlarda.

Zavallı, bilmiyor ki faiz küresel bir sömürü aracıdır. Sadece Türkiye için ya da Müslüman ülkeler için değil, Afrika için de, Güney Amerika, için de geri kalmış bütün ülkeler için de bir sömürü aracıdır.

İçkinin sadece Müslüman’ı, uyuşturucunun, domuz etinin sadece Müslümanım diyene zarar verdiğini sanıyor ahmak… Aslında sanmıyor biliyorlar da...

Ruhlarına işleyen mandacılık damarları ağır basınca işte böyle emperyalizmin değnekçiliğini yapıyorlar.

AK PARTİ RÜZGARI ARKASINA ALDI

Gerçekten bahsettiğimiz son 3 yıllık süreçte özellikle alt gelir grubu çok zorlu günler geçirdi.

20 yıllık AK Parti iktidarında ekonomik açıdan en zor günler yaşandı.

Bu durum muhalefeti ilk kez umutlandırdı. Tankla tüfekle türlü oyunlarla deviremedikleri AK Parti iktidarının ”tencere” ile devirme umutları arttı.

Öyle ki bu umut birbirine hiç benzemeyen partileri aynı masa etrafında birleştirdi. Ne zaman bir sıkıntı olduğunda halka giden Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan yine halka gitti.

Halkın taleplerini dinledi ve peş peşe adımlar attı ve rüzgarı yeniden arkasına aldı.

Önce cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut, işyeri, arsa projesi. Projenin adı bile konut ve kira fiyatlarının, hızını kesti. Gerçekten çok güzel bir proje. AK Parti’ye yakışan bir proje. Bir çırpı da milyonlara dokundu. Devamında “ek gösterge” , “sözleşmelilere kadro.”

ASGARİ ÜCRET

Asgari ücret belirlendi. Ciddi bir artış oldu. Daha iyisi yapılamaz mıydı? Pekala yapılabilirdi. Yani 10 bin TL olsaydı ne olurdu, inanınız muhalefetten başka hiç kimse kaybetmez gündemi sallardı. Ya da “İşçimiz, emekçimiz 9 bin TL istedi biz de ne talep ettilerse verdik” denseydi yine başka olurdu. Ama mevcut rakam da azımsanmayacak bir rakam. Dolar bazında en yüksek rakam açıklandı. Sayın Cumhurbaşkanı da gerektiği takdirde ara zam yapılabileceğinin altını çizdi zaten. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanının da dediği gibi ahlaksız, namussuz haramzadelere karşı, asgari ücretliyi, halkı, dar gelirliyi koruma zamanı. Bu çağdaş hırsız ve gaspçılara karşı etkili bir şekilde harekete geçmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor.

EYT, MEMUR İŞÇİ ZAMMI

Sırada EYT var. 2 milyona yakın kişi EYT ile yatıp EYT ile kalkıyor. EYT meselesinde başlangıçta planlama belliydi. Ancak sonra sermayenin de baskısıyla ortaya kafaları karıştıran “yaş” konusu ortaya atıldı ki, bu güzel havayı değiştirdi. Şunu en baştan söyleyelim; “Emeklilikte yaşa takılanlar” sorununu yine bir EYT ile çözmek AK Parti’ye yakışmaz! Ki o zaman sorun tam anlamıyla çözülmüş ve gündemden çıkarılmış da olmaz. ‘EYT’lileri bir kez daha yaşa takan çözüm olsa olsa CHP tarzı olur. AK Parti eski Türkiye’nin bütün kötü izlerini silen partidir. AK Parti nasıl eski Türkiye’nin vesayetlerini bitirdiyse, nasıl başörtü sorununu tarihe gömdüyse, nasıl “IMF” defterini kapattıysa, nasıl “nema” sorununu silip attıysa, “EYT” de bir daha konuşulmamak, gündeme gelmemek üzere eski Türkiye’nin tozlu raflarına kaldırılmalı.

Peşinden de memur ve işçi zamları var. İnşallah orada da beklentileri karşılayacak güzel bir adım atılır.

Zaten gelir adaletsizliği gibi bir soruna sahip ülkemizde ne zaman toplumun geniş kesimlerini orta ve dar gelirlileri için bir adım atılsa birileri “kaynak” sorununu ortaya atıyor. Türkiye bu kaynakları üretecek güçte ve kudrettedir.

20 yılda 3 kat büyüyen bu ülke önümüzdeki 20 yılda da en az 3 kat büyüyecek. 250 milyardan 1 trilyon dolar kapısına dayanan GSYH, 20 yıl sonra 4-5 trilyon dolar olacak. İnşallah 2053’te 10 trilyon doların kapısına dayanacak Türkiye.

Yani dar gelirliye vermekle, paylaşmakla ne işveren ne işçi, ne bu ülke kaybetmez.

Ama bu kalkınma düşmanı muhalefet işbaşına gelirse işte o zaman işçi, işveren herkes, tüm ülke kaybeder!

Siz Hakkın, adaletin, garibanın, mazlumun yanında, sömürünün, zalimin karşısında olmaya devam edin Allah (CC) verecektir.

Al sana Karadeniz’de 1 trilyon dolarlık gaz.

AK Parti doğru adımlarla yüzyılın en kritik seçimlerinden zaferle çıkacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
M. Mustafa Özdemir Arşivi
SON YAZILAR