Türkiye, emeklilerini Avrupa Birliği standartlarına kurban etmektedir.

Şüphesiz çalışanların da sorunları emeklilerden az değil; ama ömrünün son deminde mutlu-mesut yaşaması gereken insanları geçim derdi ile baş başa bırakmak acımasız bir uygulamadır.

Emekli olan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu geçim derdi ile emekli olduktan sonra da çalışmak zorunda kalmaktadırlar.

Sen misin çalışan?

Önce maaşından yüzde 15 keserler.

Çok maaş alıyorsun ya. Dengeye getirmek için fazlasını kırparlar.

Bu konuda da bir tuzak hazırlamışlardır emeklilere. Sürücüleri tuzağa düşürmek isteyen trafik polisi gibi en zula yere konuşlanırlar.

Emekli olduktan sonra serbest çalışmak isteyen bazı emekliler, vergi mükellefi olmak zorundadır. Vergi dairesine giderek yasal işlemleri yaptırıp, vergi levhasını alırlar.

Meğerse iş bununla bitmiyormuş. SGK’ya da gidecekmiş emekliler. Birçoğu bunu bilmediği için SGK ayağını ihmal etmektedirler. SGK da birikmiş borçlara geriye dönük faiz uygulayarak, emekliyi çalıştığına, çalışacağına pişman etmektedir.

Peki bu işin bir pratiği yok mudur?

İstenirse olur. Amaç emekliyi tuzağa düşürmek değilse olur. Vergi Dairesine gittiğinizde Vergi Dairesi SGK ile paralel çalışsa ve ilgili emeklinin vergi mükellefi olduğunu SGK’ya bildirirse hiçbir problem yaşanmaz.

Bu o kadar zor bir işlem midir? Her iki kurum da devletin kurumları olduğuna göre  koordineli çalışamazlar mı?

Onbinlerce emekli bu tuzağa düşürülmektedir. Şimdi bir af bekleniyor. Anaparasını yine alacaklar da, faizlerin affedileceği söyleniyor.

Bunun yanında Genel Sağlık Sigortası konusunda da vatandaşlar yeteri kadar bilgilendirilmediği için, onlar da benzeri sıkıntıyı yaşıyorlar. Genel Sağlık Sigortası Prim borcu olanların sağlık hizmetinden yararlandırılmadığını da biliyoruz. Bir yanda hiçbir sosyal yardım kurumuna bağlı olmayanların sağlık hizmetlerinden yararlanması varken, öte yandan prim borcu yüzünden sağlık hizmeti verilmemesi hiç de adil bir uygulama değil. Çünkü sağlık şakaya gelmez. Sağlık sorunlarını prim borcu yüzünden erteleyen vatandaşların son noktaya geldiğinde yapacağı tek şey, bu dünyaya veda etmektir.

Buna sebep olanlar bu vebalden nasıl kurtulacaklar acaba?