"En İleri Teknolojiler Önce Savunma Sanayisinde Kullanıldı"

"En İleri Teknolojiler Önce Savunma Sanayisinde Kullanıldı"
Türksat Yönetim Kurulu Başkanı Gönül:- "Savunma sanayisinde ne yaptık da hep dışarıya bağlı kaldık? PKK ile mücadele ederken öyle zamanlar oldu ki bize bir kurşun, fişek bile vermediler"- "12 asır boyunca Müslüman topluluklarının dünyanın en medeni bölges

İSTANBUL (AA) - Türksat Yönetim Kurulu Başkanı ve eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, "Savunma sanayisinde ne yaptık da hep dışarıya bağlı kaldık? PKK ile mücadele ederken öyle zamanlar oldu ki bize bir kurşun, fişek bile vermediler." dedi.

Gönül, İstinye Üniversitesinde gerçekleştirilen "Türkiye'nin Yerli ve Milli Savunma Sanayi" konferansında, "Batı Yöntemleriyle Batılılaşma" ve "Savunma Sanayii" konusunda sunum yaptı.

Savunma sanayisinin önemini anlatan Gönül, "Savunmanın temel unsuru hiç şüphesiz inanmış, azimli, fedakar, iyi eğitilmiş insan unsurudur. Atasözümüz olan 'Alet işler, el övünür' sözünü, bu noktada unutmamamız gerekiyor." dedi.

En ileri teknolojilerin önce savunma sanayisinde kullanıldığını belirten Gönül, şöyle devam etti:

"Bunlara RADAR ve İngilizce Automatic Radar Plotting Aids sözcüklerinin baş harflerinin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan ARPA'yı örnek verebiliriz. İleri teknoloji, devletleri için en önemli sır hüviyetini kazanmıştır ve bu sırlar para karşılığında bile verilmez. Hard power (Sert güç) olmadan, soft power (yumuşak güç) olmaz. Savunma o kadar büyük bir öneme sahiptir ki mecburiyet tahtında bir kuruşluk silahı bin kuruşa almak zorunda kalabiliriz. Ayrıca bilmediğimiz teknolojiyi, ne tam kullanabilir ne de tamir edebiliriz. Sanayi katılımı ve offset (dengelemek) yönetimi konusunda da üretim ilkelerini, Türkiye'de yapılma imkanı olanı mutlaka Türkiye'de yapılacak, ortak üretim ve dış alımlarda ise mutlaka offset uygulanacak diye sıralayabiliriz. Tüm projelerde en az yüzde 70 sanayi katılımı ve offset uygulaması, projenin en az yüzde 30'unu yan sanayi ve KOBİ'lere verme zorunluluğu uygulanmaktadır."

İlk yerli ve milli Altay tankını örnek veren, 2009'da bini aşkın "Kirpi" teslimatının yapıldığını, çok amaçlı değişik tip ve boyutlarda milli sahil güvenlik botlarının 7 ülkeye ihraç edildiğini, 2010-2015 yılları arasında yeni tip karakol botunun yapıldığını ve ihraç edildiğini dile getiren Gönül, 20 gün su altında kalabilme özelliğine sahip olan yeni tip denizaltı projesinin ise havadan bağımsız tahrik sistemiyle, su altında uzun süreli kalacak şekilde tasarlandığını, 2020'de teslim edileceğini anlattı.

- "PKK ile mücadele ederken bize bir kurşun bile vermediler"

Yaklaşık 200 senedir Türkiye'nin Batılılaştığını dile getiren Gönül, "Batı yöntemleriyle batılılaşmadığımız sürece, kendi yöntemlerimiz içine sıkışıp kalıyoruz. Savunma sanayisinde ne yaptık da hep dışarıya bağlı kaldık? PKK ile mücadele ederken öyle zamanlar oldu ki bize bir kurşun, fişek bile vermediler." dedi.

Gönül, konuşmasını, şöyle sürdürdü:

"12 asır boyunca Müslüman topluluklarının dünyanın en medeni bölgesine sahip olarak kara ve ticaret yollarına hakim olmasıdır. Bizim kültürümüz, dünyanın en medeni mıntıkasına 12 asır hakim olmuştur ve en medeni diyorum çünkü dünyanın 7 harikasından 6'sı Osmanlı topraklarında yer alıyordu, yalnız Çin Setti Osmanlı toprakları dışındaydı. Bu topraklar ele geçince 1496'da Papa 6. Alexander dünyadan ümidini kaybeden Batı devletleri arasında dünyanın geri kalan coğrafyasını, kıtalarını paylaştırarak sömürgeciliği başlatmıştır. Hindistan dünyanın en zengin ülkesiyken 100-150 seneden dünyanın en fakir ülkesi haline gelmiştir. Mısır, Osmanlı'nın en zengin eyaletiyken, 40 senede dünyanın en fakir ülkesi haline gelmiştir. Sanayi Devrimi ise Batı'yı Doğu'ya üstün kılan ikinci faktördür."

- "GÜVSAM, ayağının tozuyla faaliyetlerine başlamıştır"

İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu da Gönül'ün öncülüğünde pek çok yerli ve milli hamlelerin gerçekleştiğini ve gelişmeye devam ettiğini belirterek, Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'nda yerli ve milli yatırımlarla başarıya ulaşmasını sağlayan olaylardaki başarısında, yerli ve milli şirketlerin öneminin bir kez daha görüldüğünü söyledi.

Güvenlik ve Savunma Stratejileri Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (GÜVSAM) Başkanı Dr. İsmail Safi ise GÜVSAM'ın ilk toplantısının gerçekleştiğini kaydetti.

Safi, sözlerini, "GÜVSAM yeni kuruldu, YÖK tarafından onandı ve ayağının tozuyla hemen faaliyetlerine başlamıştır. İsminden de anlaşılacağı gibi ana konumuz başta dış politika, uluslararası ilişkiler ve güvenlik konularıdır fakat biz bunu kendi amaç ve misyonumuzda daha net bir şekilde belirledik. Genel olarak olarak savunma ve güvenlik üzerine kurulan pek çok araştırma merkezleri neredeyse hiç faaliyette bulunmuyorlar fakat biz kuruluşumuz imzalanır imzalanmaz hemen faaliyetlerimize başladık." diye tamamladı.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.