Şimdilerde öğretmenler, siyasi kimliklerini öğrencilerine yansıtıyorlar mı bilmiyorum. Ama bizim zamanımızda -özellikle solcu öğretmenler- öğrencilerini etkilemek için bir gayretin içinde olurlardı. Hemen her fırsatı değerlendirirler, kendi ideolojilerini öğrencilerine aşılamak için küçük dokunuşlar yaparlardı.

            Orta sondayız.

            Bir matematik öğretmenimiz vardı. Kendimi çok zeki olarak tanımlamasam da adını hâlâ unutmadım. Elinde tebeşir kara tahtada problem çözüyor. Ancak kendisi problemi değil, siyaseti anlatıyor.

            Yaşları 50’nin üstünde olanlar hatırlarlar. O yıllarda Amerikan yardımı olarak okullarda süt tozundan üretilmiş sütlerden içilirdi. Öğretmenimiz de o sütlere takmıştı kafasını.

            “Amerika o sütleri bizim çocuklarımıza neden içiriyor biliyor musunuz?  Kafamız  çalışmasın, geri zekâlı olalım diye. Amerika bizi sevdiği için yardım yapmıyor” diyordu.

            Sonra da geliyor benim kulağıma eğiliyor, şöyle söylüyordu: “Sütler Rusya’dan da gelse tehlikelidir Muzaffer.”

            Gavurdan dost olmayacağını bilirdik ama komünist Rusya’ya göre Amerika sanki biraz daha iyi idi.

            Ya da solcular Rusya yanlısı olunca ister istemez etki-tepki diye Amerika tercih edilirdi. Moskof’un mezalimi anlatılırdı; ama Amerika’nın Kızılderili katliamı pek göze görünmezdi. Dillendirilmezdi nedense.

            Bir de müttefikimizdi ya.

            Müttefik olmak, bir anlamda dost olmaktı. Dost olmayacaksak, müttefik olmamızın ne anlamı olurdu?

            Oysa işin doğrusu ne solcular Rusya’dan yana olmalıymış, ne de sağcılar Amerika’dan yana.

            Yani bize o yıllarda “Gavurdan dost” olmayacağını öğretmelilermiş.

            Takke düştü, kel göründü.

            Şimdi anladık Hanya’yı da Konya’yı da.

            Amerika dost ve müttefik görüntü ile bizi kuşatmak istiyor. Terörü ve teröristi destekliyor. Bizi bölüp parçalamak isteyenlere her türlü yardımı yapıyor.

            Bizim siyasetçilerimiz yıllarca Amerika ne dediyse onu yaptı. Böyle olunca da hiçbir problem yaşamadık.

            Erdoğan, bu oyunu bozdu. Yerli işbirlikçiler hoşlanmasa da gerçek vatanseverler Erdoğan’la bir ve beraberler.

            Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın vesselam.