Süleyman Sayan

Süleyman Sayan

GELMEYİN!

GELMEYİN!

Sosyal medyada fazlaca dolaşan bilindik bir hikâye;

Vaktiyle Bursa’da bir Müslüman, bir muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş: “Her kula helâl, Müslüman’a haram!” Çeşmeyi yaptıran önce kadıya oradan da sultan huzuruna çıkarılır. Sultan huzuruna çıkınca bir takım isteklerde bulunur sultan kabul eder. Adam, herhangi bir havradan (sinagog) rasgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. İsteğini kilise papazı ve Ulu Cami imamı içinde ister. Museviler, “Ne oluyor, bu ne zulüm? Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim” derler. Benzer durum Hristiyanlar içinde söz konusu olur. Uzun lafın kısası Ulu Cami imamını hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler. Bir Allah’ın kulu çıkıp da, “Ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz? Hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz” gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran olmamış, gıybet iftira dedikodu almış başını gitmiş…

Şimdi bana diyeceksiniz bu konunun futbolla ve dolayısıyla Konyaspor ile alakası ne?

Aykut Kocaman burada biraz Ulu Camii imamının pozisyonunda kalıyor diye düşündüm. Biz ne zaman iyi gün taraftarı olmaktan vazgeçeceğiz ne zaman bestelerde zorla ayağa kaldırılıp 2 kelime söyledikten sonra oturmaktan, maç boyunca homurdanmaktan vazgeçeceğiz bilmiyorum.

Konyaspor taraftarı 2000 kişi ile Kadıköy’de Fenerbahçe tribünlerini kendisine hayran bıraktı. Evinde 20 bin kişiyle ıslık homurdanma ve köstek olmaktan ne zaman vazgeçecek!

Konyaspor tribünlerinde bir şeyleri artık değiştirmenin zamanı çoktan geldi geçiyor. İlk olarak takımına destek olmak isteyen insanları oturtma cabası.

Otur göremiyoruz! Ben derim ki istisnalar dışında, keyfinize bu kadar düşkün olmayın. Çok rahat maç izleme derdine düşen bir zahmet evinde izlesin maçı.

Bireysel Küfür! Bu şehirde sırf rahatlamak ve küfür etmek için stadyuma gelen insanlar var pozisyon gereği istemeden ağzından kaçandan bahsetmiyorum her maç önüne gelen herkese söven tipler var. Kendini rahatlattığını düşünüyor yazık!

Futbolcu ile güreş! Takımda bazı oyuncularımız var top ayağına her geldiğinde tepki ve küfür alıyor hata yapmadığında bile! çok can sıkıcı bir durum. Top oynayanlar bilir bireysel küfürler oyuncuların kulağına gider.

Hocanın görevine talip olma! Konyaspor tribünlerinde en çok mustarip olduğumuz vakaların başında geliyor sanırım. Hocanın aldığı oyuncuya küfür çıkarttığına küfür. “O alınır mı” serzenişleri.

Güvensizlik ve sosyal medyayı kullanamama! Örnekleri çoğaltabiliriz. Takımımızda yediği haksız kırmızı kart ile Jahovic cezalı, Ömer Ali, Hurtado, Jonsson, Yatabare sakat. Yedek kulübesinde kalan oyunculardan ön bölgede oynayabilecek iki isim Mücahit ve Ali Çamdalı’dan başka yok. Dolayısıyla hoca ya Mücahit ile başlayacak, Fofana’yı kenara çekecek tepki alacak ya da bir dinamo gibi çalışan Milosevic’i kulübeye alacak ya da Mücahit’i hamle oyuncusu olarak kullanacaktı. Mevcut seçeneklerin içinde mantıklı olanı yaptığını düşünüyorum. Takımımızda mücadele ve azmiyle Milosevic ve Filipovic damga vurdu. Özellikle Filip elinden gelenin fazlasını yaptı, kaderin bir cilvesi midir bilinmez o mücadele sonunda topta ona çarparak ağlarımıza girdi. Jahovic’in takıma ne kadar faydalı olduğu olmadığı maçlarda daha net anlaşılıyor. Zira alan boşaltmasını sahte koşuları ve rakip takımın çıkmamasını çok iyi ayarlıyor. Sürekli bir tehdit oluşturuyor. Takımımız iyi yolda birçokları sanıyor ki Aykut hoca gitti. Takım kupa aldı ligi üçüncü bitirdi Avrupa’ya gitti. Kaldığı yerden devam edeceğiz. Konsol oyunu oynamıyoruz arkadaşlar. Sosyal medyada yönetime sallayanı gördüm bugün ve açık yüreklilikle şunu söyleyeyim; bazı Konyaspor ismini kullanan gruplara şehrimiz tepki vermeli ve derhal o gruplardan ayrılmalıdır. Hatta şikayet edip kapanmasına vesile olabilirler. Çünkü bunları yöneten şahıslar gün geliyor Messi alınmadığı için yönetime tepki veriyor. Gün geliyor Paulo Dybala’yı istiyor. Kimileri sadece gülmek için onları takip ediyor. Onların dediklerine inanlarda az değil nasıl bir anlayış neyin kafası anlamak çok güç. Bunlar temiz saf düşünceleri maalesef kasıtlı ya da genetik olarak zehirliyorlar.

Bakınız Aykut Kocaman’ı sanırım bazıları anlamamış. Aykut hoca kim ne der ya da ne diyecek diye iş yapmaz. Hoca gereği ne ise onu yapar ve bu takımı benden, sizden ve herkesten çok daha iyi biliyor. Maç biter bitmez istediğimiz sonuç olursa, övgüler, şahlanmalar, tebrikler istemediğimiz sonuç olursa, Ne hakaretler ne küfürler hani ezberleyemediğiniz beste var ya işte onu bu insanlara ezberleteceğiz. Sadece sözlerini değil ruhunu da… ’’Kendine has oyunuyla muhteşem taktik kurguyla sefasıyla cefasıyla seninleyiz Aykut hoca.’’ Herkes kötü gününde olabilir tribün olaraktan da günümüzde olmadığımızı söylersek yanlış olmaz.

Sonuç olarak; tribünde güzel şeylerde yok değildi. Yönetimimizin çocuklar ve kitaplar ile yaptığı çalışma takdire şayan. Kayserispor taraftarlarının kendilerine ayrılan bölümü doldurup, PKK’lılar tarafından şehit edilen kardeşimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu unutmayıp ölüm yıl dönümünde ona ve bize destek vermeleri çok güzeldi.

Maç bitiminde kuzey tribününde bulunan Nalçacılılar grubunun Kayserisporlu futbolcuları alkışlamaları ve Umut Bulut’un uyarısıyla Kayserili oyuncuların kuzeye karşılık vermesi sahalardaki ender görülen güzel anlardandı. Takıma zarar veren ayrık otlarına birkaç laf etmeden yazıyı bitirmek istemedim.

Takıma destekten fazla köstek olacaksanız, gelmeyin kardeşim!

Aldığınız bilet ile kulübü satın aldığınızı sanıyorsanız gelmeyin!

Tribünde beğenmediğiniz oyuncuya küfür etme hakkını kendinizde buluyorsanız gelmeyin!

Alınan her kötü sonuçta sosyal medyada provoke edecekseniz gelmeyin!

Takıma destek olacak genci oturtuyorsanız gelmeyin!

Sağınıza solunuza bakmadan edep dışı davranacaksanız gelmeyin!

Hoşgörü şehrine yakışır hep destek tam destek anlayışı ile buyurun gelin…

Biz bu kulübü karşılıksız sevdik hem de çok sevdik, tuttuğumuz takım büyüdüğümüz şehir gibi kokuyor diye sevdik, stadına bile gitmediğimiz platonik takım sevgilerinden değildi bizim ki. Varlığımızdan habersiz televizyonda desteklemedik. Hani dedik ya şerefle savunduk bu şehri satmadık diye işte öyle sevdik. Yendiğimizde de yenildiğimizde de çağırdığımız için, onların buna cevap verdiği için sevdik. Sevmesini de eleştirmesini de zamanında yapabilen taraftar hükümdar olur. Bir taraf hükümranlıktan bahsederken bir bölüm can çekişiyor.

Maçın sözü; Yenilgi, eğitimden başka bir şey değildir.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman Sayan Arşivi
SON YAZILAR