Bu yazının başlığı “Gül Ne Yapmalı?” olacaktı. Olmuştu da. Çünkü yazımı yazmış, Editöre göndermiştim. Akabinde Face’de dolaşırken bir de baktım ki, Gül kararını vermiş. Haberler Gül’ün siyasete girmeyeceğini duyuruyordu. Dolayısıyla yazı güncelliğini yitirmişti.  Peki ne yazmıştım o yazımda?

O yazımda herkesin aksine Gül siyasete girecek mi, girmeyecek mi diye sorgulamaktan öte, girmeli mi, girmemeli mi bunu sorgulayalım demiştim. Gül’ün siyasete girmesinin önünde yasal bir engel olmamakla birlikte girmemesinin daha doğru olacağını söylemiştim. “Yalanım varsa iki gözüm önüme aksın” demeyeceğim elbette. Doğru söylediğime editörüm şahit.

11. Cumhurbaşkanımız Sayın Gül en doğru kararı verdi. Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti’nde bir vatandaşın gidebileceği en son nokta. Yani zirve. Oradan sonra gidilebilecek başka bir yer yok. Zirveye kadar çıkmış bir kişinin tekrar siyasetin dolambaçlı yollarına girmesi etik olmazdı. Ülkesine hizmet etmek isteyen bir kişinin vekil olmadan da yapabileceği şeyler vardır elbette.

Gül verdiği bu kararla muhalefet tarafından dillendirilecek olan muhtelif dedikoduların da önünü almıştır. Ülkemizde muhalefet etmeyi bulanık suda balık avlamak sananlar var. Ya da durup dururken arının deliğine çöp dürtmek muhalefet etmektir onlara göre. Gül aldığı bu kararla uyanık (!) muhalefete güzel bir ders vermiştir. Gül, kararını açıklamadan önce Kılıçdaroğlu yapması gerekenleri yapmış, “AKP Davutoğlu’na güvenmediği için Gül’ü devreye sokuyor”  mealinde beyanlarda bulunmuştu. Bu karardan sonra Kılıçdaroğlu ne düşünmüştür bilinmez. Demek ki aceleci olmamak gerekiyormuş. Demek ki dereyi görmeden paçaları sıvamamak gerekiyormuş. Ancak Kılıçdaroğlu bunu hep yapıyor. Hemen her attığı karavana. Böyle olduğu için de kimseleri kendisine inandıramıyor. Şimdi de yüzde 35’le iktidara geleceğini söylüyor. Yüzde 50 ile iktidara gelmiş olanlar için söylediklerini bir hatırlayalım isterseniz. Ne diyordu? “Yüzde elli ile iktidara geldiğin için böbürlenme. Yüzde 50 seni onaylıyorsa, yüzde ellilik bir kesim de senin karşında.” Tam böyle demese de mealen dediği bundan farklı değildi. Bu adam ya sayı saymasını bilmiyor. Ya da dayak yememiş. Yüzde 35’le iktidara gelirse yüzde 65’de karşısında olanlar olacak. Birisi bunu hatırlatsın Kılıçdaroğlu’na.

Konumuz Kılıçdaroğlu değil. Esas konumuza dönecek olursak Gül, muhalefetin iştahını kursağında bıraktı. İyi de yaptı aslına bakarsanız. Kayserililer uyanık ve kurnaz olurmuş. O da bir Kayserili. Millet kendisi çaldı, kendisi oynadı. Gül de sakince takip etti olup biteni. Sonunda en doğru kararı verdi.

Hafızalarımız onu 11. Cumhurbaşkanı Gül olarak hatırlayacak. Zirvedeki haliyle.