Halktan olmak, halkla olmak…

Dünkü yazımızda “halkın tercihine yezit diyenlere fırsat veren”lerden bahsetmiştik.
O kısmı biraz daha açmak gerekiyor, ancak öncelikle “halkın tercihi” konusunu da detaylandırmak gerekli.
AK Parti’ye, AK Parti öncesi Milli Görüş geleneğinden gelen partilere en büyük desteğin başta Konya ve Kayseri olmak üzere Orta Anadolu’dan gelmesi neyi işaret eder?
Bunun sosyolojik-siyasi-ekonomik anlamlarını uzun uzadıya tartışabiliriz elbette.
Bu tartışmaları uzatmadan Türkiye Selçukluları devletinin dayandığı temel coğrafyanın Orta Anadolu olduğunu işaret etmekle de yetinebiliriz.
Konya, Selçuklular’ın başkentidir; ama Kayseri ve Sivas da, Amasya, Tokat ve Malatya da önemli şehirlerdendir bu dönemde.
Karaman, Kastamonu, Kırşehir, Aksaray, Niğde gibi illeri de dahil edebilirsiniz bu listeye.
Sonuç değişmez.
“Coğrafyadan vatan” çıkaran medeniyetin şehirleridir bu şehirler.
Bu şehirlerin tercihini küçümsemek genel olarak bu “vatan”ın vatan oluşunu küçümsemekle eşanlamlıdır bir bakıma.
Bu şehirlerin hemen hepsinde hakim toplumsal sınıfın esnaf kökenli olması da şaşırtmasın sizi.
Çünkü bu şehirlerin hepsinde bir şekilde Ahi kültürünün izleri dolanır.
Ve ahiler çok “kalenderi” derviş görmüşlerdir ve o kalenderi dervişleri pek sevmemişlerdir.
Sevmemişler, fakat tümden de düşman kesilmemişlerdir.
Çünkü Ahi yiğitbaşları asla, haşhaşi ve kalenderi taifelerin tıynetinden olmamışlardır.
Bu sembolizmi bilenler demek istediğimizi rahatça çıkarsayabilirler.
Bu halkın yiğitliğine laf etmek isteyenlerin, doğrudan halka saldırmak yerine, halkın tercihlerine mazhar olmuş kimselere saldırmalarındaki mürailiğe dikkat etmek yeter bunun için.
Demem o ki, milleti karşısına almaya cüret edemeyen kendini bilmezler “milletin adamları”nı hedef almaktadırlar.
O haşhaşi ruhlulara fırsat verenlerin, o haşhaşi ruhluların mürai tıynetine aldananlar olması sonucu pek değiştirmiyor doğrusu.
Bunun hesabını bu “millet”e ve bu milletin temsilcilerine vermeleri zor görünüyor.
Ola ki bu hesabı kendilerince verdiler, ama şunu unutmasınlar: Güttükleri denge siyasetlerinin engin bir irfan ve hikmetin taşıyıcısı millet nezdinde hiçbir hükmü yoktur.
Er ya da geç, bu dengeler adına parti, meslek örgütü ya da STK başkanı olanlar, milletin vereceği kararla yer ile yeksan olacaklardır.
Kuşandığımız celadet şeddinin, giydiğimiz velayet libasının, ettiğimiz cesaret ahdinin gereği elbette yerine gelecek.
Böyle biline!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Murat Güzel Arşivi

Ateş seni çağırıyor

18 Haziran 2015 Perşembe 20:38

Siyasetten belediyelere

15 Haziran 2015 Pazartesi 20:02

Şimdilik hesaplaşma ertelendi

14 Haziran 2015 Pazar 19:58

Abdullah Ağralı ve YHT iptali

11 Haziran 2015 Perşembe 20:03

Musa Arat’ın özeleştiri ögeleri

10 Haziran 2015 Çarşamba 20:03

Seçimin genel yorumu

09 Haziran 2015 Salı 20:27

AK Parti Konya’da başarılı mı?

08 Haziran 2015 Pazartesi 20:03

Seçime dair…

07 Haziran 2015 Pazar 20:05

AK Parti ile “Birlikte Konya”

04 Haziran 2015 Perşembe 20:02

Konya için bir ilk!

03 Haziran 2015 Çarşamba 20:03