Hayırsever İş Adamının Son Röportajı.... Ahlak Bozuldu Ticari Ahlak Değişti

Hayırsever İş Adamının Son Röportajı.... Ahlak Bozuldu Ticari Ahlak Değişti
Konya Ticaret Odası eski yöneticilerinden, ayakkabıcı, petrolcü, Renault bayii, girişimci bir iş adamı olan rahmetli Mehmet Bayır’la yıllar önce yapmış olduğum bir röportajı ve hatıralarını sizlerle paylaşıyorum. (Erol Sunat)

İNDİRİM ANLAYIŞI BÖYLE OLMAMALI!

Şimdi bütün mağazalarda hep ucuzluk, hep ucuzluk, indirim indirim. Eskiden indirimler böyle değildi.

Mesela Tuhafiyeci bir arkadaş malını satmış, sezonu atlatmış sattıktan sonra elinde yüz parça, iki yüz parça malı kalmış. indirimle malını satabilecek mal kalmış.

Ben indirim yapacağım diye Ticaret Odasına müracaat ederdi.

Bizde Ticaret Odasından memur arkadaşlar verirdik.

Memur arkadaşlar o dükkana gider inceleme yaparlardı.

Diyelim ki 200 kalem mal var.

Ticaret odasından kendine belge verilir.

Oda malını indirimli olarak bitene kadar satardı.

Tespit edilen mallar kaç parçaysa indirime onlar dahil olurdu.

Şimdi öyle değil. Çok haksız rekabetler yapılıyor.

Adam sezonu açtı. Mesela 9. ayda açılan sezon dört ay sürüyor. Adam düpedüz milleti kandırıyor.

Sezona girer girmez on beş gün sonra, yirmi beş gün sonra indirim yapıyor.

Diyelim ki yüz liraya sattığı ayakkabıya yüzde kırk indirim yapıyor. Ayakkabı 60 lira diyor öyle ucuzluk olmaz..

Ardından mal üzerine mal geliyor. Bu arada elindeki malı satıp bitirme diye bir şey yok. Mal alıyor.

40 liraya aldığı ayakkabıyı 60 liraya veriyor.

Buna Allah’ta razı olmaz, kulda razı olmaz. Böyle ucuzlukta olmaz.

Millette bekliyor. Niye yüz liraya ayakkabı alayım diye.

Azıcık gezseler 40 liraya alacaklar.

Ancak büyük marketlerden alıyorlar.

Oralar cazibe merkezi haline geldi.

Gezerken alışveriş yapıldığı için, bir yere çoluk-çocuk giriliyor, biri almasa, biri alıyor.

Girince de alınmadan olmuyor.

Herkesin yaşadığı bir şey bu.

Eskisi gibi cebine parayı oysa, iki-üç yer gezse bu milletin borcu-derdi de azalır.

Kredi kartı gibi insanları cayır cayır yakmaz. İnsanlar bankalarla uğraşmaz.

 

KONYADA BİR OTOMOBİL FABRİKASI İYİ OLURDU!

Otomotiv sektörü ağır bir sektör. Ama Konya bu sektörde iyi durumda. Otomobil satışı ve Pazar payı da iyi.

Son 2-3 senede kâr yok.

Kârlar çok düşük. Beş yüz lira, bin lira kârla araba satılıyor. Riskine ve sıkıntısına değmiyor.

Konya’da otomobil fabrikası hayal olur.

Çünkü deniz şart.

Türkiye’ye gelen bütün arabalar deniz yoluyla geliyor.

Yedek parçaları da öyle gelir.

Konya’da bir otomobil fabrikası iyi olurdu.

Keşke, arzu ederdim.

Konya otomotiv yedek parçaları da yapıyor. Yan sanayide oldukça iyi durumda. Hepsi var, var.

Olur ama…En basit şey uçak seferleri.

Öyle zaman geliyor ki, sabah ve akşam iki sefer olsa yetmiyor.

Ayakkabı sektöründe dahi uçak lazım.

Yurtdışına mal satıyorsunuz. Sefer daha çok olsa, daha fazla mal satacağız.

Adam gelip akşama kadar burada kalmak istemiyor. Adam sabah gelecek, bir-iki saat içinde işini bitirip gidecek.

Adamın günü ölüyor. İnsanları akşama kadar burada tutuyorsun.

Yunanistan’a, Hollanda’ya, Irak’a ve Özbekistan’a ayakkabı gönderdik. Geçen sene Dubai’ye verdik.

Biz fuarlar yaparız. Antalya’da yazlık, kışlık fuarlar. Birer haftalık on günlük. Müşterilerimizi oraya davet ederiz.

Adamlar gelirler, mallarını alırlar, siparişlerini verirler.

Biz de ona göre yaptırırız. Geçen hafta geldiler önümüzdeki sezonun kışlıklarını yaptırdık. Müşterilerimizi davet ediyoruz.

Markamız Punto. Adamlar gelirler malları alırlar. Bizden istedikleri siparişlere göre ayakkabılar yaptırıyoruz.

Önümüzdeki sezonun kış fuarını yaptık. 6. ve 7. ayda mallarını vereceğiz. Binlerce adama iş veriyoruz.

Biz bir kişiye değil belki 300 tane firmaya iş yaptırıyoruz.

12. ayda fuar yaptık.  12. aydan beri çalıştığımız yerler var. Kendimize ait atölyemiz yok.

Modellerimizi, siparişlerimizi fason olarak yaptırırız. O malları satarız.

Çeşit çok. Hepsini birden yapmak mümkün değil. Çocuk, kadın, erkek, spor ve terlik çeşitleri var.

Otomobil fabrikasının olmasını arzu ederim. Olsa da beş yüz kişi orada istihdam edilse. İlaç fabrikası yapıldı 200-300 kalifiye insan burada istihdam ediliyor. Bunlar iyi paralara çalışacaklar. Bu paranın en az yarısı Konya’da kalacak.

Bakın Algida dondurma fabrikası kuruyor burada da yine 300-400 kişi çalışacak, bunların kazançlarının da en az yarısı Konya’da kalacak.

 

GENÇLER ZAMAN MEFHUMUNU DÜŞÜNMEYECEK

Babamdan nasihatliyim siyasete hiç girmedim. Babam rahmetli, siyaset ateştir, adamı yakar, kaldırır kaldırır yere vurur. Bir oy’unu kullan. Onu nereye kullandığını da kendin bil, derdi.

Babamda öyleydi, bende öyleydim, oğlum da öyle.

Hayır işlerinde, nereye ne hayır yaptığımı söylemek istemiyorum. Bunlardan bahsedersem eciri kalmaz.

Gençler çalışacak, zaman mefhumunu düşünmeyecek.

Vay efendim Sekiz saat çalıştım, istirahata ihtiyacın var, yatayım demeyecek, çok çalışacak. İktisadı bilecek, gelişigüzel harcamayacak, har vurup harman savurmayacak, bu demek değil çoluğuna çocuğuna bakmayacak, fuzuli ve dengesiz harcamalardan kaçınacak.

Bugün sermayesiz iş olmuyor.

Bugün bankalar fırıl fırıl koşuyor, herkes onu hak-bayram sanıyor, oraya koşuyorlar. Sonlarının hüsran olduğunu hesap etmiyorlar.

İş öz sermaye ile dönecek.

Mümkün olduğu kadar, çalışmak, çalışmak, çalışmak çalışmadan olmaz.

Akşamların olduğuna falan öfkeleneceksin, neden akşamlar çabuk oluyor diye. Şimdi akşamın gözüne bakıyorlar, ne zaman olacak, ne zaman gideceğiz diye.

Gençler iş yok diyorlar.

İş yok olur mu?

Şimdi herkes masa başında kolay iş arıyor.

Sanat okullarının yetiştirdiği ara elemanlarına çok ihtiyaç var.

Eskiden motor ustası, tesviye ustası, elektrikçi ustası bu okullardan yetişirdi.

Ancak bu okullarda okuyan çocuklar, mühendis oluyorlar.

Elinde diploması var, işimi yapacağım diyor.

Eskiden, atölyelerde çalışmadan, kendini göstermeden olmazdı. Kolay rahat iş isteyenler daha hafif bir iş oldu mu, oraya geçiyorlar.

Yeniden iş kurmak zor.

Yeniden iş kurup, meydana gelmek, toparlayabilmek, oturtabilmek zor.

Parada olacak, akılda olacak, gayrette olacak, az çok temel de olacak.

Olmazsa zor.

Sıfırdan bir işi oturtabilmek, yapabilmek çok zor.

Kolay bir hadise değil, durum bu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.