HUDER'den Konya Barosuna tepki

Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şube Başkanı Avukat Mustafa Yıldız, çoklu baro olarak tartışılan Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne dair açıklama yaptı. Konya Barosu ve diğer baroların tutumunu eleştiren Başkan Yıldız, sürecin müzakere ile yürütülmesini tavsiye etti.

Başkan Yıldız, “Kamuoyunda Çoklu Baro olarak tartışılan Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmuştur. Sunulmuş olan teklifin öncesinde ve sonrasında yaşanan, Barolar ve Türkiye Barolar Birliği arasındaki ayrışmalar, şehrimizin baro yönetiminin bu konuda tutum ve davranışları ile ilgili olarak kanaatlerimizi bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Öncelikle şunu açık olarak ifade etmemiz gerekir ki Huder Konya Şubesi olarak milli ve manevi değerlerimize açık ya da kapalı bir tehdit, saldırı olmadığı sürece yapılacak olan değişikliklere kategorik olarak karşı çıkmayı doğru bulmuyoruz. Bu konudaki tüm tartışmaların meşru zeminde yürütülmesini, tarafların bir araya gelerek görüş ve kanaatlerini belirtmesini savunuyoruz. Söz konusu teklifi; ne gazetelere ilan veren 78 Baro Başkanı gibi baroların sesini kısmaya çalışan bir tahakkümün ürünü olarak değerlendiriyoruz ne de meslektaşlarımızın haklı eleştirilerine gözümüzü, kulağımızı kapatıyoruz. Tüm tarafları adil ve makul bir hukukçuya yakışır derecede metni okumaya, tartışmaya, değerlendirmeye, katkı vermeye davet ediyoruz. Baroların yapmış oldukları açıklamaları, takınmış oldukları tavır ve davranışları, Huder Konya Şubesi mensupları başta olmak üzere, birçok meslektaşımızın tasvip etmediğini ifade etmek isteriz. Meşru, demokratik bir meclisin yasama yetkisini kullanırken Barolara düşen vazife, yapıcı, yönlendirici, diyaloga açık katkı sunması, eleştirmesi ya da görüş ve kanaatlerini bir masa etrafında muhataplarına ifade etmesidir” dedi.

MİTİNG İLE BU İŞ ÇÖZÜLMEZ

Sürecin diyalogla yürütülmesi gerektiğini savunan Başkan Mustafa Yıldız, şunları söyledi: “Baroların tüm meslektaşlarımızı zor durumda bırakacak şekilde hareket etmeye devam etmeleri meslektaşlarımız açısından taşınması zor bir yük olduklarının göstergesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde muhataplarımıza karşı fikirlerimizi ifade etmek yerine Adliye önlerinde miting yapmak, gazetelere ilan vermek son tercih olması gereken bir demokratik tepkidir. Konya Barosu Yönetimini gerek şifahi görüşmelerimizde gerekse de kamuoyu önünde yapmış olduğumuz açıklamalarda açık bir şekilde diyalog yöntemini işletmeye davet ettik. Yasama organına sunulacak yeni teklifler ile söz konusu değişiklik teklifine katkı sunulabileceğini bu konuda Huder Konya Şubesi olarak yanlarında yer alacağımızı ifade ettik. Ancak Konya Barosu yönetimi söz konusu değişiklik teklifine amasız, fakatsız karşı olduklarını belirtmişlerdir. Bizler söz konusu değişikliklerde eksikliklerin olabileceğini, bazı noktalarda değişikliklerin olmasının faydalı olacağını ancak tüm bu hususların parlamentoda ifade edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Meclisimizdeki temsilcilerin kapıları Barolarımıza açıkken, meslektaşlarımız Siyasi Partilerin Grup Yönetimlerinde yer alıyorken, Barolarımızın meslektaşlarımızı meydanlara çağırmasının, yersiz ve çözümü zorlaştıran bir tercih olduğunu ifade ediyoruz. Söz konusu değişiklik öncesinde yaşanan temsilde adaletsizlikleri ve başta Ankara, İstanbul, Diyarbakır Baroları olmak üzere milli ve manevi değerlerimize dil uzatan açıklamaları görmezden gelerek geliştirilecek tutum ve karşı duruşları samimiyetsiz buluyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir Barolarının peşine takılan, edilgen, yönlendirilmeye açık bir Konya Barosu görüntüsü bizi rahatsız etmektedir. Ankara Barosunun milli ve manevi değerlerimize saldıran, hukuki zeminde izahı mümkün olmayan bir açıklama karşısında kurumsal olarak sessiz kalan Konya Barosunun, çoklu baro teklifi karşısında canla, başla mücadele etmesini de manidar buluyor ve kendilerini kamuoyu önünde uyarıyoruz: Sayın Başkan ve Baromuzun yetkili organları, eleştirilerinizi Türkiye Büyük Millet Meclisi nezdinde yapın ve Yasama organını aşarak meslektaşlarımızı meydanlarda temsil etmekten vazgeçin.”