"İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" iddianamesinde çarpıcı detaylar!

"İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" iddianamesinde çarpıcı detaylar!
Ekrem İmamoğlu'na 2 bin 430 yıla kadar hapis cezası istemi! "İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" iddianamesinde çarpıcı detaylar!

Ekrem İmamoğlu'na 2 bin 430 yıla kadar hapis cezası istemi

- "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik iddianamede, şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun, "Örgüt kurma, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma, suç gelirlerini aklama, kişisel verileri yayma" suçlarından hapsi istendi
- İddianamede, aralarında Adem Soytekin, Ertan Yıldız, Hüseyin Gün, Murat Kapki, Ziya Gökmen Togay, Ali Nuhoğlu'nun da aralarında bulunduğu bazı şüpheliler hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanması talep edildi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, tutuklanarak İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun 849 yıl 6 aydan 2 bin 430 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İddianamede, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı "ihbar eden", Hazine ve Maliye, İçişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Tarım ve Orman bakanlıkları ile İstanbul Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Şişli Belediye Başkanlığı ise "suçtan zarar gören" sıfatıyla yer aldı.

İddianamede, tutuklu şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun "suç işleme amacıyla örgüt kurmak", "kişisel verilerin kaydedilmesi" "kişisel verileri ele geçirme ve yayma", "suç delilerini gizleme" "haberleşmenin engellenmesi", "kamu malına zarar verme", "rüşvet", "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma", "irtikap", "kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık" "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "ihaleye fesat karıştırma", "çevrenin kasten kirletilmesi", Vergi Usul Kanunu, Orman Kanunu ve Maden Kanunu'na muhalefet suçlarından toplamda 849 yıldan 2 bin 430 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

-Diğer şüpheliler

İddianamede, suç örgütü yöneticileri şüpheliler Fatih Keleş, Murat Ongun, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin, Ertan Yıldız ve Hüseyin Gün'ün örgütsel konumlarına uyan "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" uyarınca cezalandırılmaları, ayrıca şüphelilerin örgütün yöneticileri olması nedeniyle kendi sorumlu oldukları yapılanmalarını emir-komuta yetkisi bulunduğundan aynı Kanun'un 220/5'inci maddesi uyarınca örgütün kendilerine bağlı yapılanmalarının faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan ayrıca fail olarak cezalandırılmaları öngörüldü.

Örgüt üyesi konumundaki şüphelilerden Yakup Öner, Emrah Bağdatlı, Resul Emrah Şahan, Necati Özkan, Tuncay Yılmaz, Mustafa Akın, Mehmet Pehlivan, Seza Büyükçulha, Hüseyin Köksal, Ali Nuhoğlu, Ali Sukas, İbrahim Bülbüllü ve Melih Geçek'in örgütsel konumlarına uyan "suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak" suçundan cezalandırılmaları, ayrıca bu şüphelilerin "özel vasfı üye" konumunda oldukları anlaşıldığından kendilerine diğer örgüt mensubu şüphelilere nazaran alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini yapılması iddianamede istendi.

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması talep edilen şüpheliler

İddianamede, örgüt mensubu şüphelilerden Deniz Dörtyol'un gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verdiği anlaşıldığından hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması, örgüt yöneticisi şüphelilerden Adem Soytekin, Hüseyin Gün ve Ertan Yıldız'ın da yakalandıktan sonra örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verdikleri anlaşıldığından haklarında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması talep edildi.

Örgüt mensubu şüphelilerden Yakup Öner, Süleyman Atik, Sarp Yalçınkaya, Burak Korzay, Adem Başer, Cem Çelik, Gökhan Köseoğlu, Ali Nuhoğlu, Ümit Polat, Murat Kapki, Murat Abbas, Eyüp Subaşı, Vedat Şahin, Mete Maden, Naim Erol Özgüner, Veysel Erçevik, Serpil Altıntaş, Altan Gözcü, Ogün Soytekin, Ziya Gökmen Togay ve Bülent Yılmaz'ın yakalandıktan sonra örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verdikleri anlaşıldığından haklarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanması iddianamede öngörüldü.

Şirketlerin müsadereleri talep edildi

İddianamede, şüphelilerin kasten işlemiş oldukları suçlar nedeniyle belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaları, şu şüphelilerin İstanbul Sulh Ceza Hakimlikleri kararlarıyla el konulan, suçtan elde ettikleri haksız kazanç ve suçta kullandıkları şirketlerin müsadereleri istendi:

"Ekrem İmamoğlu, Fatih Keleş, Murat Ongun, Ertan Yıldız, Adem Soytekin, Murat Gülibrahimoğlu, Emrah Bağdatlı, Hüseyin Köksal, Mustafa Nihat Sütlaş, Tuncay Yılmaz, Ömür Yılmaz, Murat Kapki, Fatoş Pınar Türker, Hakan Karanis, Serhat Kapki, Vedat Şahin, Necati Özkan, Eyüp Subaşı, Gülşah Subaşı, Ahmet Köksal, Alihan Aydın, Alper Aydın, Alperen Aydın, Ali Kurt, Serpil Kadıoğlu, Sarp Yalçınkaya, Seza Büyükçulha, Ali Nuhoğlu, Berat Çağrı Kapki, Elif Kapki, Yiğit Çam, Baran Gönül, Hasan İmamoğlu, Zeynep Ayten Gözdem Ongun, İbrahim Bülbüllü ve Mehmet Selim İmamoğlu."

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, örgüt şemasında "örgüt elebaşı" konumunda şüpheli Ekrem İmamoğlu yer alırken, şüpheliler Murat Ongun, Fatih Keleş, Ertan Yılmaz, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün ise "örgüt yöneticisi" olarak gösterildi.

Örgütün yapısının, işleyişinin ve şemasının detaylıca anlatıldığı iddianame, mali nitelikli suçların işlenmesi yoluyla elde edilen sermayeyle maddi zenginleşmenin yanı sıra örgüt lideri şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun mensubu olduğu CHP'nin ele geçirilmesi ve sonrasında gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örgüt liderinin aday gösterilmesi için fon oluşturulması amacıyla 2014 yılı yerel seçimleri sonrasında yapılanmaya başlayan "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" kapsamındaki örgüt mensupları ile bağlantılı oldukları şahısların eylemlerini konu alan 7 ayrı bölümden oluşuyor.

İmamoğlu'nun İBB Başkanı olduğu dönemde eylemlerinin "ahtapotun kolları gibi" yayıldığı benzetmesi

İddianamenin birinci bölümünde örgütün yerel yapısı ve özellikleri, ikinci bölümünde soruşturmanın genel özeti, üçüncü bölümünde örgüt lideri İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde gerçekleştirdikleri eylemleri, dördüncü bölümünde "örgüt liderinin İBB Başkanı olduğu dönemde örgütün tıpkı bir ahtapotun kolları gibi ilimiz geneline yayılan eylemleri" benzetmesi yer aldı.

Beşinci bölümde örgütün İBB'ye bağlı iştirak şirketleri eliyle gerçekleştirilen eylemleri, altıncı bölümde örgüt mensubu olan şüphelilerin örgütsel konumlarına dair tahlilleri ve yedinci bölümde ise hakkında kamu davası açılan şüphelilerin üzerine atılı eylemlerle ilgili suç tasnifleri ve sevk maddelerine iddianamede yer verildi.

İddianamede örgütün şeması çizildi

Örgütün şemasının çizildiği iddianamede, "örgüt elebaşı" konumunda şüpheli Ekrem İmamoğlu yer aldı.

Şüpheliler Murat Ongun, Fatih Keleş, Ertan Yılmaz, Murat Gülibrahimoğlu, Adem Soytekin ve Hüseyin Gün de "örgüt yöneticisi" olarak şemada gösterildi.

Şemada Ekrem İmamoğlu'na doğrudan bağlı 10 örgüt üyesinin olduğu, 77 örgüt üyesinin Fatih Keleş'e, 35'inin Murat Ongun'a, 8'inin Ertan Yılmaz'a, 7'sinin Hüseyin Gün'e, 6'sının Murat Gülibrahimoğlu'na ve 6'sının Adem Soytekin'e bağlı olduğu gösterildi.

Örgüt elebaşı İmamoğlu'na doğrudan bağlı şüpheliler, Mehmet Murat Çalık, Resul Emrah Şahan, Tuncay Yılmaz, Mustafa Akın, Yakup Öner, Mehmet Pehlivan, Yiğit Oğuz Duman, Cevat Kaya, Seza Büyükçulha ve Baki Aydöner olarak şemada yer aldı.

"İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" ilk görüntüsünü CHP'deki "para sayma" görüntüleriyle verdi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" iddianamesinde, Ekrem İmamoğlu'nun 2014'te Beylikdüzü Belediye Başkanı olduktan sonra bir yapılanma kurarak örgütün temelini attığı, CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alma sürecindeki "para sayma" görüntüleriyle örgütün ilk görüntüsünü verdiği değerlendirmesi yapıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik yürütülen soruşturmada 105'i tutuklu 5'i "müşteki şüpheli" toplam 407 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, örgütünün kuruluşu ve yapılanmasına yer verildi.

İddianamede, İmamoğlu'nun ilkokul, ortaokul ve liseyi Trabzon'da tamamladığı, sonrasında ise KKTC'de Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümünü okuduğu, ailesinin 1987'de Trabzon'dan İstanbul'a taşındığı, 1991'de Beylikdüzü'nden ilk arsasını aldığı, Trabzonspor ve Beylikdüzü spor kulüplerinde yöneticilik yaptığı anlatıldı.

İmamoğlu'nun KKTC'de iki yıl eğitim gördükten sonra 1990'da İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümüne yatay geçiş yaparak öğrenimine burada devam ettiği aktarılan iddianamede, "1994 yılında mezun olduğuna dair bilgiler olsa da, mezun olduğu üniversite ve mezuniyet diplomasının sahte olduğu ve bu sahte belgeyi bilahare kullandığı gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame neticesinde kovuşturmasının devam ettiği" ifadelerine yer verildi.

İddianamede, yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra 2009'da CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığına atanan İmamoğlu'nun, 2014 yerel seçimlerinde CHP'nin Beylikdüzü Belediye Başkanı seçildiği belirtilerek, İmamoğlu'nun belediye başkanı olarak göreve başladıktan sonra, yetki alanındaki inşaatlardan ruhsat, imar, iskan izni gibi belediye işlemlerinde çeşitli usulsüzlükler yaparak firma sahiplerinden maddi menfaat temin eden bir yapılanma kurduğu iddia edildi.

İmamoğlu'nun belediyede kurduğu iddia edilen yapılanma üzerinden yetkisini kötüye kullanarak proje ve arsa sahiplerine usulsüz izinler verilmesiyle maddi menfaat sağladığı öne sürülen iddianamede, örgüt yöneticilerinden şüpheliler Fatih Keleş ve Adem Soytekin'in, İmamoğlu'nun talimatlarıyla firma sahipleriyle görüşüp rüşvet alımında rol oynadığı, dönemin imardan sorumlu başkan yardımcısı Mehmet Murat Çalık'ın da söz konusu işlemlerde etkili olduğu, Tuncay Yılmaz'ın ise yapılanma içinde yer aldığı belirtildi.

İddianamede, imar izni, yapı ruhsatı, iskan verilmesi için kişilerden maddi menfaat elde etmek amacıyla bir araya geldikleri iddia edilen şüphelilerin, bu şekilde ekonomik çıkar sağlamak üzere suç örgütünü kurduklarının anlaşıldığı değerlendirmesi yapıldı.

İmamoğlu, eylemlere bizzat iştirak etti

İddianamede, 2015-2019 arasındaki örgütün kuruluş dönemine denk gelen süreçte İmamoğlu'nun çıkar amaçlı suç örgütünün rüşvet ve suç gelirlerinin aklama suçları başta olmak üzere muhtelif suçlara vücut veren eylemlerinin tespit edildiği, eylemlerin tümüne şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun bizzat iştirak ettiği, örgüt yöneticileri ve üyelerini yönlendirdiği ifade edildi.

Şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun kurmuş olduğu çıkar amaçlı suç örgütünün Beylikdüzü Belediyesi'nde yapmaya başladığı usulsüzlüklerle örgütün temellerini attığı, bahse konu suç örgütünün eylemleri neticesiyle elde ettiği maddi menfaati ise 2019'da İBB başkanı seçilebilmesi amacıyla kullandığı öne sürüldü.

İmamoğlu'nun, İBB Başkanı olduktan sonra imkan ve yetkilerinin artmasıyla örgütün faaliyet alanını genişlettiği ve suçtan kaynaklanan kazancını artırdığı, örgüt yöneticilerini belirledikten sonra her bir örgüt yöneticisine bağlı hareket eden örgüt üyesi sayısını da artırarak faaliyetlerini sürdürdüğü vurgulandı.

İmamoğlu'nun, İBB Başkanı olduktan sonra, İBB'nin sorumluluk sahası da dikkate alındığında suç örgütünün "ahtapotun kolları" gibi geliştiği belirtilen iddianamede, ilçe belediyelerinin sorumluluk sahasına giren konularda dahi suç örgütü üye ve yöneticilerinin karar alma yetkisine sahip olduğu kaydedildi.

İddianamede, örgütün, 2019'da CHP'nin İstanbul İl Binasının satın alınması sürecinde o dönemki il başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu saf dışı bırakarak binanın satın alınma sürecini bizzat yürüttüğü anlatılarak, "Cumhuriyet Halk Partisinin yönetimine talip olduğuna ilişkin ilk gövde gösterisini yapmıştır. İl binasının satın alımı sürecine ait 'para sayma' görüntüleri kamuoyuna yansımasıyla Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan suç örgütü ilk görüntüsünü kamuoyu nezdinde vermiştir. Bu görüntüler üzerine gerek Cumhuriyet Halk Partisi gerek İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü binanın 'bağış' olarak toplanan paralarla satın alındığı algısını oluşturmaya çalışsa da gerçekte durumun farklı olduğu, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından bağış olarak toplanan miktar dışında kalan tutarın örgütün suçtan elde ettiği kazançla karşılandığı anlaşılmıştır." tespiti yapıldı.

"İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" iddianamesinde kamu zararları anlatıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 143 eyleme ilişkin kamu zararının suç tarihleri itibarıyla yaklaşık 160 milyar lira ve 24 milyon ABD doları olduğu kaydedildi
- Suç örgütünün kurulduğu 2014'ten günümüze kadarki faaliyetleri anlatılan iddianamede, 143 eyleme ilişkin elde olunan menfaatle sebep olunan kamu zararının gayrimenkul olarak da İstanbul ile ülke genelinde 95 taşınmazdan ibaret olduğu değerlendirildi
- İBB tarafından 14 yurt dışı finansmandan başka, raylı sistemlerde kullanmak üzere toplamda 69 milyar 516 milyon 54 bin kredi alındığı belirtilen iddianamede, kredinin bir kısmının yurt dışı finansal kuruluşlara, bir kısmının iştirak şirketleri, bir kısmının da örgüte bağlı şirketlere aktarılarak toplamda 39 milyar 872 milyon 870 bin lira kamu zararına sebep olunduğu vurgulandı

160 milyar lira zarar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" iddianamesinde, 143 eyleme ilişkin kamu zararının suç tarihleri itibarıyla yaklaşık 160 milyar lira ve 24 milyon ABD doları olduğu belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik yürütülen soruşturmada 105'i tutuklu, 5'i "müşteki şüpheli" olmak üzere toplam 407 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.

İddianamede, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı ihbar eden, Hazine ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı ve Şişli Belediye Başkanlığı suçtan zarar gören, 16 kişi de müşteki olarak yer aldı.

Suç örgütünün kurulduğu 2014'ten günümüze kadarki faaliyetleri anlatılan iddianamede, "İddianameye konu 143 eyleme ilişkin elde olunan menfaatle sebep olunan kamu zararının suç tarihleri itibarıyla (Güncel değeri hariç) toplamda menkul olarak yaklaşık 160 milyar Türk lirası ve 24 milyon ABD doları, gayrimenkul olarak ise İstanbul ile ülke genelinde 95 taşınmazdan ibaret, (Örgüt lideri ve yöneticilerini suç gelirlerinden elde ettikleri mal varlıkları hariç) olduğu." değerlendirmesi yapıldı.

Kaçak hafriyat dökümünden 2021-2025 arasında 31 milyar liranın üzerinde suç geliri elde edildi

İddianamede, örgütün 2021-2025 yılları arasında kamu zararı ve suçtan elde ettiği menfaatin detaylarına yer verilen iddianamede, örgüt yöneticisi şüpheli Murat Gülibrahimoğlu koordinesinde kaçak hafriyat sistemi ile 185 milyon 877 bin 621 ton izinsiz hafriyat dökümü gerçekleştirildiği, maden ruhsatlı alanlara yapılan kaçak hafriyat dökümünden 2021-2025 arasında 31 milyar liranın üzerinde suç geliri elde edildiği kaydedildi.

Yapılan kaçak döküm neticesinde maden sahalarının zarar görmesine sebep olarak 81 milyar lira kamu zararı oluşturulduğu ifade edilen iddianamede, İBB tarafından 14 yurt dışı finansmandan başka, raylı sistemlerde kullanmak üzere toplamda yatırıldığı kur günü göz önüne alındığında Türk lirası karşılığı 69 milyar 516 milyon 54 bin kredi alındığı, bu kredinin amacı dışında 19 milyar 846 milyon 967 bin lirasının yurt dışı finansal kuruluşlara gönderildiği vurgulandı.

Yine bu kredinin 13 milyar 836 milyon 609 bin lirasının ise iştirak şirketleri üzerinden soruşturmaya konu örgüte bağlı veya yakın olduğu tespit edilen şirketlere aktarıldığı anlatılan iddianamede, 6 milyar 189 milyon 294 bin lirasının da örgüte bağlı yakın olduğu tespit edilen şirketlere aktarılarak örgütün yurt dışı finansmanları üzerinden toplamda 39 milyar 872 milyon 870 bin lira kamu zararına sebep olunduğu aktarıldı.

İETT ihalelerinde yüklenici firmalardan alınan payların suç örgütü yöneticilerine aktarıldığı iddiası

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, tutuklanarak İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu elebaşılığında kurulan suç örgütünün İETT ihalelerinde yüklenici firmaları önceden belirlediği ve firmalardan pay istediği iddiası anlatıldı.

İddianamede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü "Aziz İhsan Aktaş suç örgütü" soruşturmasında yer alan İETT ihalelerinde, sözleşme bedelinin yüzde 10-12 oranındaki payın firmalardan istenildiği, bu payın her hak ediş döneminde suç örgütü yöneticilerine teslim edildiğinin belirlendiği ifade edildi.

Ödemelerin çoğunlukla Beylikdüzü'nde bulunan ofiste alınarak, suç örgütü yöneticisi şüpheli Fatih Keleş'e iletildiği iddianamede yer aldı.

İddianamede, Ulaşım İç ve Dış Ticaret AŞ sahibi şüpheli Remzi Baka'nın ifadesinde, ihaleye girdikten sonra İETT danışmanı olduğunu belirten şüpheli İbrahim Bülbüllü ile tanıştığını ve bu kişinin kendisine büyük çaplı işler için havuza katkıda bulunmaları gerektiğini söylediğini belirttiği kaydedildi.

Baka'nın, 2021 yılında İETT'den aldığı hizmet alımı ihaleleri için toplam 340 milyon lirayı ve metrobüs alımı ihaleleri için de ayrı ödemeleri Bülbüllü'ye Beylikdüzü'nde bir rezidansın ofisinde teslim etmek zorunda kaldığını ifadesinde söylediği iddianamede aktarıldı.

İddianamede, Vizyon Ulaşım Servis Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. sahibi şüpheli Caner Vural'ın ise ifadesinde, 2016'dan 2024'e kadar İETT'nin bazı araç bakım ihalelerini yürüttüğünü, 2019'dan sonra hakedişlerin gecikmesi ve baskı ortamı nedeniyle sürecin yönetilemez hale geldiğini belirttiği ifade edildi.

Şüpheli Yusuf Yadoğlu'nun da, İETT'nin 9 garajının 6'sının Ulaşım AŞ, 3'ünün ise Aziz İhsan Aktaş'a ait "Bilginay" firmasına verildiğini söylediği iddianamede yer aldı.

İddianamede, Yadoğlu'nun ihalelerde belirlenen firmalar dışında başka firmaların iş alamadığını ve teklifleri geçerli olan firmaların sürece müdahale edemediğini söylediği kaydedildi.

Bilginay firmasının aldığı ihalelerde çok sayıda firmanın doküman indirdiği ancak az sayıda firmanın teklif sunduğu, teklif verenlerin çoğunun belge eksikliği nedeniyle geçersiz sayıldığının belirtildiği iddianamede, belgelerin eksik veya sembolik tutarlarda olması nedeniyle ihalelerin suç örgütünün istediği şekilde sonuçlandığı vurgulandı.

İddianamede, örgütün faaliyetlerinin başkanlık konutu ve Beylikdüzü'ndeki ofis üzerinden organize edildiği ve ihalelerin önceden belirlenen şekilde sonuçlandırıldığı anlaşıldığı ifade edildi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.