Prof. Dr. Recep Dikici

Prof. Dr. Recep Dikici

İstanbul Fethi'nin getirdikleri

29 Mayıs Salı günü öğleye doğru kır atının üstünde, yanında hocaları ve ordu kumandanları olduğu halde muhteşem bir alayla Topkapı'dan İstanbul'a giren genç hükümdar, doğruca Ayasofya'ya gitti. Fâtih adıyla anılmaya hak kazanan 21 yaşındaki Sultan Mehmet, Bizanslıların alkış ve tezâhüratı, Türk askerlerinin dört bir taraftan göklere yükselen ezan ve tekbir sesleri arasında Ayasofya önüne geldi. Ayasofya, ağzına kadar kadın-erkek Rumlarla doluydu. Bizanslıların hüngür hüngür ağlamalarından hâsıl olan gürültüyü susturarak sükûtu sağlayan Fâtih Sultan Mehmet, Ayasofya'ya şükür namazı kıldı. Yerlere kapanan ahâli, râhip ve eski Ortadoks patriğine karşı; "Kalkınız! Ben Sultan Mehmet, sana ve bütün ahâliye söylüyorum ki, bugünden itibâren ne hayatınız ve ne de hürriyetiniz hususunda benim gazabımdan korkmayınız." hitabında bulundu.

Eshâb-ı kirâmdan Hazret-i Ebû Eyyûb-i Ensârî'nin kabri, Fâtih'in hocalarından Akşemseddîn Efendi tarafından keşfedilip, daha sonra buraya türbe ve câmi yapıldı.

Fâtih Sultan Mehmet, yüzyıllardır Hıristiyan âleminin doğudaki en kuvvetli dayanağını yıkarak, Türk-İslâm gücünü bütün dünyaya göstermiştir. Fâtih Sultan Mehmet, Rumları, onların Ortadoks kilisesini ve patriğini kendi himâyesi altına alması, onlara esaslı haklar vererek, vicdan serbestliği tanıması, dış âleme de Türklere karşı olan akımları ve Bizans'ı düzeltmeye kalkışma niyetlerini önlemiş oldu. Kilise üzerindeki bu otorite, Osmanlı hudutlarını da taşarak Ortadoks olan bütün kavimlerin Osmanlı İmparatorluğuna dolaylı da olsa bağlanmasına vesîle oldu. İstanbul'un fethi; toplam alanı on yedi kilometreyi geçmeyen bir şehrin elde edilmesi değil, çağ açan ve bir çağı kapatan büyük hâdisedir.

Fetihle beraber İstanbul sefâhat yeri olmaktan çıkarılmış, dünyanın ilim ve kültür merkezi hâline getirilmiştir. Derhal devrin ilk, orta ve yüksek dereceli öğretim müesseleri olan medreseler kurulmuş, bunlarda ilâhiyat, hukuk, tarih, coğrafya, edebiyat, tıp, güzel sanatlar, matematik, geometri, astronomi, fizik dallarında değerli pekçok kimse yetişmiştir. Osmanlıların her gittiği yerde olduğu gibi, İstanbul'da da kütüphâneler kurulmuştur. En mühimi bu fetihle doğudan batıya ve batıdan doğuya yapılabilecek her türlü askerî harekâta doğrudan müessir bir toprak parçası Türklerin eline geçmiştir.

Hıristiyan Avrupa'da kültür ve medeniyet değişti. Doğu ticaret yollarının bütünüyle Türk ve İslâm ülkelerinin eline geçmesi, Avrupalıların ihtiyaçlarını temin için yeni yollar aramaya sevketti. Ticarî yollar aramak için keşiflere çıktılar. Yeni ülkeler keşfettiler. Gemicilik gelişip, denizaşırı ülkelere açıldılar. Keşif ve buluşlar da bulunup, teknik, kültür ve medeniyette büyük gelişmeler oldu.

Netice olarak Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi vesellem); "İstanbul muhakkak fethedilecektir. Bu fethi yapacak hükümdar ne güzel hükümdar ve onun askerleri ne güzel askerlerdir." müjdesine, Türkler Mazhar olmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Recep Dikici Arşivi

Yarına yaparım

03 Aralık 2025 Çarşamba 13:36

Böyle zehirlenir

26 Kasım 2025 Çarşamba 00:05

Dünyada en değerli şey

19 Kasım 2025 Çarşamba 00:03

Büyük ihmal

12 Kasım 2025 Çarşamba 17:17

Neme lazım

05 Kasım 2025 Çarşamba 16:10

Başlıca kuvvet

29 Ekim 2025 Çarşamba 17:34

Başıma geleceklerden korkuyorum

22 Ekim 2025 Çarşamba 11:09

Kaçış yoktur

15 Ekim 2025 Çarşamba 12:46

Kudüs

08 Ekim 2025 Çarşamba 10:46

Cenazesi yıkanırken!

01 Ekim 2025 Çarşamba 16:20