İtandje'nin Hoyratlığı...

Ligin ikinci yarısına iyi bir sükse yaparak başlayan ve kamuoyunun dikkatini çeken T.Konyaspor'un, Elazığspor karşısındaki futbolu ve aldığı mağlubiyet ağır eleştirilere neden olmuştu. Bu ağır yükün altından kalkmak da; tabii ki teknik direktör Mesut Bakkal ve futbolcuların göreviydi. Bu niyetle çıkılan ve yine taraftar desteğini arkasına alan temsilcimiz, bir önceki haftaki hataya düşmedi. Şiddetle puana ihtiyacı olan Gençlerbirliği'nin ilk dakikalarda, Elazığspor gibi yükleneceğinin iyi hesaplanması Konyaspor'un lehine oldu. Çünkü, erken gol bulup üzerine yatma hesapları yapan Mehmet Özdilek ve Gençlerbirliği'nin bu hesabı tutmadı.

Elazığ karşısındaki ağır darbenin nelere mal olacağını iyi kavrayan yeşil-beyazlıklar, savunmada ciddi olunca işler tersine döndü. İlk yarının sonlarına doğru gelen goller Konyaspor'u çok rahatlattı. Ara transferde belki de 18 takım içerisindeki en iyi transfer olan ve Konyaspor yönetiminin son yıllardaki en akılcı seçimi olan Hleb'in takipçiliği ve özellikle ikinci golde ki profesyonelliği ve kalitesine yakışır hareketleri görülmeye değerdi. Bir gol atıp, bir golünde neredeyse yüzde 90'nına ortak olan bu futbolcunun emeği ne yazık ki uçup gitti. Tabii diğer futbolcuları da unutmamak gerekir. Kaleci İtandje hariç...

Şunu anlamak da zorluk çekiyorum..

Elazığ karşısında 2-0 geriye düşüp, ikinci yarı bir direnç gösterip 2 gol bulup skoru 2-2'ye getiren bir takım, 2-0 öne geçtiği bir karşılaşmada nasıl bir direnç gösteremez. Mutlaka ki bir hakem faktörü var. Penaltı ile alakası olmayan bir pozisyonda beyaz noktayı gösteren, Djalma'nın şortunun çekilmesini hiç bir şekilde cezalandırmayan, yine Djalma'nın arkadan ayağına kramponlarla 'neredeyse delik açılmasını' görmeyen hakemleri es geçmeyeceğiz. Ne olursa olsun futbolcuların hatalı bir penaltının arkasına sığınmamaları gerekiyor diye düşünüyorum. Bir de tabi ki kalecimiz var. Geldiği günden buyana anlayamadık nasıl bir kaleci.. Şöyle bir bakıyorum da; kurtardığı bir maç var mı? Kaleci takımın yarısı demek.. Onun başarılı olması önünde oynayan arkadaşlarının özgüveninin artmasına neden olur. Biran için aklıma eski kalecilerimizden Lugusiç geldi.. Ne güzel plonjon yapardı..  Ona güvenen diğer oyuncular da daha rahat ve ha güvenli oynardı.

Mesut hocaya uyarımız olacak. İtandje'yi artık kenara almalı. Kimse vazgeçilmez değildir. Çünkü İtandje, diğer arkadaşlarının emeğini çok kolay harcıyor, defalarca bunu gördük, oynamaya devam ederse görmeye de devam edeceğiz. İtandje'nin hoyratlığı bırakıp kendine bir çeki düzen vermesi gerekiyor. Kulübede bekleyen bir Kaya var. Bu Kaya ki; Play-Off maçlarındaki üstün performansı, yeşil beyazlıların bugün süper lige oynamalarında büyük etken olmuştu.

Konyaspor'un hoyratça puan kayıplarına ihtiyacı yok.

Her şeye rağmen, deplasmandan alınan bir puan altın değerindedir. Şimdi bu pazar oynanacak olan Trabzonspor maçına odaklanmalı ve 3 puan nasıl alınır bu sorunun cevabı aranmalıdır... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Murat Dönmez Arşivi

Kabus sona erdi...!

15 Mayıs 2018 Salı 00:01

Sergen Yalçın ve Konyaspor...

24 Nisan 2018 Salı 00:03

Zor hem de çok zor maçtı...

16 Nisan 2018 Pazartesi 00:01

Bu takım kesinlikle düşmez!...

10 Nisan 2018 Salı 00:01

Bu iyi olmadı...

02 Nisan 2018 Pazartesi 00:01

Bir puan yetmez ama önemli...

06 Şubat 2018 Salı 00:01

Güzel günler yakın...

03 Şubat 2018 Cumartesi 00:01

Kalka(va)n mı, Kalkan mı?

23 Ocak 2018 Salı 00:01

Kupa da kazansan hikaye...!

18 Ocak 2018 Perşembe 00:01

Spora siyaset girerse...

26 Aralık 2017 Salı 00:02