İzmir BB'de grev sonrası işçi kıyımı!
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde geçtiğimiz hafta biten grev sonrası süreçle ilgili açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, bin 30 civarında çalışanın işten çıkarılacağını açıkladı. Sendikanın talep edilen yüksek ücretler konusunda geri adım atmaması sebebiyle zorunlu olarak işten çıkarma kararı alındığını belirten Başkan Tugay, sendika yöneticileri ve akrabalarının da işten çıkartılacağını ifade etti.
"Belediye 34 bin 218 çalışana sahip"
An itibarı ile belediyede 34 bin 218 çalışan olduğunu söyleyen Başkan Tugay, "2019 yılında Sayın Kocaoğlu görevi bıraktığında 26 bin 500 civarında çalışan vardı. 2024'te ben devraldığımda 37 bin 700 çalışan vardı. O günden bugüne bazı personel hareketlilikleri yaşandı. Ben, sendika yöneticileri ve basında bazı açıklamalar yapan kişilerce "personel aldın" diye suçlandım. Bazı pozisyonlar var, oralarda personel eksiği ile hizmet edebilmeniz mümkün değil. Benim kent yönetimi vizyonu çerçevesinde kabul edemediğim park-bahçeler, yol tamiri gibi konularda personel eksikliğini kabul edebilmemiz mümkün değil. Otobüs şoförü azalınca yeni personel almak zorundasınız. Hizmet eksiği olmaması adına elbette alım yaptık. 37 bin 700 personelle aldığım belediye 34 bin 218 çalışana sahip" dedi.
"Eksideyiz"
Belediyenin ekside olduğuna vurgu yapan Tugay, "Bu bir eleştiri konusu olabilir ancak Temmuz ayında hazineden ve iller bankasından gelen gelirimiz 3 milyar 800 milyonluk bir kalemdi. Temmuz ayında ödeyeceğimiz maaşlar 3,5 milyar TL. 850 milyonu da memurlara ve kadrolu işçilere verilecek. Bütçe en çıplak hali ile bu. Bunun yanında hangi geliri kısıp bütçeyi rahatlatabiliriz bilmiyorum ancak böylesine bir oran sürdürülemez bir şey. Eksideyiz yani. Bunun sürdürülemez olduğunu benim kadar herkes idrak edebilir. Burada bir önlem almak zorundayız. Sendika ile anlaşmazlığımızın temel noktasını anlatmaya çalıştım" dedi.
Bin 30 çalışan işten çıkartılıyor
Başkan Tugay, çaresiz kaldıkları için bin 30 çalışanı işten çıkartacaklarını söyleyerek, "Bizden önce imzalanmış olan artışın günün şartlarına uygun olmadığını ve güncellenmesi gerektiğini söyleyerek dava açtık. Ancak bu tür konularda mahkemeler müdahil olmuyor. Bu nedenle beklediğimiz sonucu alacağımıza umuyorum. Bu durumu düzeltmezseniz üyeniz olan bazı çalışanlarla yolumuzu ayırmak zorunda kalacağız dedik sendika temsilcilerine. Şu ana kadar olumlu dönüş yapan olmadı. İlgili iş yasasından aldığımız mevzuat hakkı ile yasal hakkımız kullandık. 1 ay öncesinden bildirimde bulunduk, şirket yönetim kurulları kararlar aldı. Bugün bin 30 civarında çalışanla yollarımız ayırmak için resmi prosedürü hayata geçirmeye başlıyoruz. Eğer Belediye İş Sendikası, belediye ve halkı düşünmeden kendi ekmeklerini kazandığı bu kurumu düşünmeden ısrarla anlayışsız noktada olursa bundan sonra işten çıkarılacak arkadaşlarımızın sorumlusu sendikadır. Biz değiliz. Sendika belli çalışanların yüksek maaş almasına devam ettirmek için bir grup çalışanı feda ettiriyor. Arkadaşlar işlerine devam etsin istiyorlarsa anormal ücret artışını durdurmaları ve sorumlu tutum içine girmeleri gerekiyor. Bunu yapmazlarsa onların yüzünden bazı çalışanlarımız işlerini kaybetmek zorunda kalacaklar. Çaresiz kaldığımız için bazı çalışanlarımızın işine son vermek zorunda kalacağız" açıklamasında bulundu.
"Sendika artışı durdursa işten çıkarma olmaz"
Başkan Tugay, açıklamasında, "Öncelikle sendikadan mart ayı artışını iptalini talep ettik. Sonra Eylül'de yapılacak artış var, onun durdurulmasını talep ediyoruz. Eğer sendika artışı durdurursa, "en düşük 120 bine çıkacak rakamları yüksek buluyoruz" derlerse işten çıkarmaları düşünmeyeceğiz" sözlerine de yer verdi.
Sendika yöneticilerinin yakınlarının tamamı ve akrabalar işten çıkarılacak
Sendika yöneticileri ve akrabalarının da işten çıkartılacağını vurgulayan Başkan Tugay, "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan özellikle geçen dönemde işe alınmış olan sendika yöneticilerinin yakınlarını tamamını işten çıkaracağız. Hiçbiri belediyede çalışmayacak. halkımız bunu benden istiyor. Asgari ücretin bu kadar kötü olduğu ortamda, İzmir sokaklarına döküldüğünüz gibi üzerinize düşeni yapmalısınız. Sadece içinde bulunduğumuz durumun fırsatlarından faydalanarak yakınlarınızı belediyeye sokmaya çalışmamalısınız. 5 yılda işe alınan sendika yöneticilerinin yakınlarının tamamını işten çıkartacağız. Bu benim görevim. Üzerimize düşeni yapacağız" dedi.
Tugay'dan Soyer'e: "O sorumsuz imzanın eseri"
Tugay sendikanın sorumluluğu almak zorunda olduğunu belirterek, "Belediye-İş Sendikası yöneticisi "önce bankamatikleri işten çıkartsın" demiş. Benim bildiğim belediyede bankamatik yok, benim bilmediğim bir ismi biliyorsa söylesin hemen çıkartayım. Böyle bir iftirayı kabul etmiyorum. Böyle sorumluluktan kurtulamazlar. Türkiye'de kimsenin almadığı bu maşaları diğer işçileri mağdur edemezler. Bu seçimden önceki sorumsuzluktur. Eğer birileri işini kaybediyorsa bilinsin ki bir o sorumsuz imzanın ve diğer tarafın eseridir. Biz İzmir'e yakışır bir belediye hizmeti sürdürmek zorundayız ve başka çaremiz kalmadığı için bu kararı alıyoruz. Halkımızın haklı isyanı ve itirazları oldu. İhtiyaç olmadığı halde belediyenin personel alındığı söylendi. Bana belki on binlerce vatandaşımız bunu söyledi" dedi.

AK PARTİ İL BAŞKANI SAYGILI: "YANLIŞLARIN BEDELİNİ, GARİBAN EMEKÇİLERE ÖDETİYORSUNUZ"
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediyesindeki toplu işten çıkarmalara yönelik, "Bugün belediyenin içine düştüğü mali kriz, bizzat CHP'li yönetimin yıllardır süregelen savurganlığının, liyakatsiz kadrolaşmasının ve siyasi hesaplarla yapılan keyfî işe alımların sonucudur. Milletvekillerinizin, genel başkan yardımcılarınızın ve Ankara'dan gelen talimatların etkisiyle belediyeyi bankamatik personelle doldurdunuz. Şimdi bu yanlışların bedelini, gariban emekçilere ödetiyorsunuz" açıklamasında bulundu
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki toplu işten çıkarma kararı sonrası AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı'dan açıklama geldi. Başkan Saygılı, "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan toplu işten çıkarmalar, CHP Belediyeciliğinin iflas ettiğini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Binlerce emekçiyi bir gecede ya da zamana yayarak işinden, aşından etmek; ne bir yönetim başarısıdır ne de vicdana sığar! Sayın Cemil Tugay, göreve gelir gelmez, önceki dönemin yanlışlarını gerekçe göstererek emekçiyi kapının önüne koymakla sorumluluktan kaçamaz. Bugün belediyenin içine düştüğü mali kriz, bizzat CHP'li yönetimin yıllardır süregelen savurganlığının, liyakatsiz kadrolaşmasının ve siyasi hesaplarla yapılan keyfî işe alımların sonucudur. Siz, belediyeyi partinizin arka bahçesi hâline getirdiniz! Milletvekillerinizin, genel başkan yardımcılarınızın ve Ankara'dan gelen talimatların etkisiyle belediyeyi bankamatik personellerle doldurdunuz. Şimdi bu yanlışların bedelini, gariban emekçilere ödetiyorsunuz. Tunç Soyer döneminde, siyasi sadakat esas alınarak yapılan binlerce keyfî atama, CHP'nin İzmir'i nasıl yönettiğinin en somut göstergesidir. Sayın Cemil Tugay da bugün, geçmiş dönemin tüm bu sorumsuzluklarının faturasını işçiye kesmeye çalışmaktadır" dedi.
"İzmirlinin parasını bu kişilere maaş olarak öderken vicdanınız neredeydi?"
Belediyede çalışmadan maaş alan bankamatik personelinin olduğunu, bu kişilerin CHP genel merkezindeki üst düzey isimlerin referansıyla işe girdiğini belirten Başkan Saygılı, "Sorumlu işçi midir? Elbette hayır! Sorumlu sizsiniz! Buradan soruyorum: Belediyenin kasası boşaltılırken siz neredeydiniz? Başka bir siyasi partide miydiniz? Madem belediyede bankamatik personel vardı göreve gelişinizin üzerinden geçen bir yılı aşkın sürede, İzmirlinin parasını bu kişilere maaş olarak öderken vicdanınız neredeydi? Bu atamaların talimatını veren milletvekilleri ve genel merkez yöneticileri şimdi neden susuyor? CHP'li belediyecilik, İzmir'de sınıfta kalmıştır. Ne halkı ne de emekçiyi kandırabilirsiniz. Yönetemiyorsunuz, batırıyorsunuz; sonra da birbirinize suç atarak halkın aklıyla alay ediyorsunuz. Şimdi basın toplantısı düzenleyip hangi bahanelerle kendinizi aklamaya çalışacaksınız? Eski yönetim mi, ekonomi mi, hükümet mi diyeceksiniz? Saklandığınız bahanelerle İzmirlileri kandıramazsınız. Göreve geldiğiniz ilk günden bu yana anlattığınız bu söylemlerle, ancak kendinizi kandırırsınız. AK Parti olarak bu işçi kıyımının takipçisi olacağız. İzmir halkı da yapılan bu büyük vebalin hesabını, günü geldiğinde sandıkta soracaktır. Hiç şüpheniz olmasın" ifadelerini kullandı.

Kaynak:İhlas Haber Ajansı

Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.