Şimdiki Zafer’deki Kırmızı Çarşının olduğu yerde terzi dükkanım vardı. Bir fiil terzilik yaptım on dokuz sene. Ayni sokakta  bir  apartmanda üç tane vali muavinlerinin lojmanı vardı. Ara sıra  uğrarlar sohbet yapar çay içerdik. Bunun yanında tanıştığım Emniyet Şube Müdürü Edip Varol’un oğlu Osman Varol, devamlı gelir dükkanda otururdu. Sonradan öğrendiğim  vali muavinlerinin oturduğu  apartmanın sahibinin kızı ile görüşüyormuş, bir müddet sonra kız Osman’la kaçar sonradan öğreniyorum. Zafer meydanında Ağabeyli İbrahim’in evinde saklanırlar. Ağabeyli İbrahim namı diğer zengin, rahmetli İsmet İnönü Konya’ya geldi mi onun evinde kalır. Ertesi gün Emniyetten geldiler beni ve kalfalarımı aldılar evlerimizi tek tek aradılar. Kaçakları arıyorlar, o günkü emniyet müdürünün karşısına çıkardılar. Müdür bana aynen söylüyorum seni tavuk vurur gibi vururum bu kaçakları bul diye hitap etti. Müdürüm bu olaydan benim haberim yok soğan yemedim ağzım koksun dedim. Bu işin içinde dahlin olursa seni perişan ederim dedi. Gene söyledim soğan yemedim ağzım koksun.  Çık dışarı fazla konuşma dedi.  Çıktım tekrar kapısını açtım, bu bir zengin kızı fakir birisi olsa bu kadar uğraşmazsın dedim. Avazı çıktığı kadar bağırdı, bütün polisler toplandı alın bunu nezarete atın dedi. Beni nezarete attılar. On beş yirmi dakika sonra tekrar çağırdı. Aldığımız istihbarata göre tanınan bir esnafmışsın dedi. Vali başmuavini Saffet Buğdaycıoğlu rahmetli, müdüre sen ne yapıyorsun kariyer sahibi bir esnaf o demiş. Müdür bana temenni ederim bu işin içinde olmazsın dedi. Üç ay sonra kaçaklar meydana çıktı, nikahları kıyılmış, halen mesutlar. Aradan bir iki ay geçti, stada gittim.  Stadın içinde bölge müdürü Tezcan Uzcan, ikinci ağır  ceza reisi Erduran Tezan dostum ve emniyet müdürü Nihat Kaner oturuyorlar. Tezcan’la kucaklaştık Erduran’la kucaklaştık müdür beyle tokalaştık. Müdürüm beni tanıdın mı dedim. Yok dedi. Kız kaçırma olayında terzi Hasan Büyükkeleş deyince ayağa kalktı, ceketi ilikledi çok özür dilerim kusura bakma dedi. Bende insanın başına böyle şeyler gelir dedim. O günden sonra devamlı selamlaşırdık. Aklıma şu söz gelir çok sevdiğin bir gün düşmanın olur, düşmanın da bir gün gelir dostun olur.