Sadık Büyüksakarya
Yaşam manifestosu 1
Toplanın, size bir bildiri sunacağım.
Hayattan biri olarak hayata dair…
Buyurunuz:
Rabbini bilen kendini bilir ifadesini zihninizin her köşesine iyice bir bezeyin. Zira Rabbini bilmeyen bir insan kendini bilmekte ve bulmakta ziyadesiyle güçlük çeker. Önce kendim deyip sonra muhtelif şeylerin üzerine eğilmesi o insanı azami seviyede yorar ve takatsiz bırakır. Dolayısıyla önce Allah, sonrası sonra demeyi öğrenin.
Ün, şan, şöhret, makam, mevki sahiplerinin önünde iki büklüm olmayı rafa kaldırın. İnsana yakışan her şeyin Rabbimizin bir nimeti olduğunu da unutmayın. Para babalarına ayrı, yoksula, garibe ayrı muamele göstermeyi kendinize mürt bellemişseniz bunun da hoş bir şey olmadığını iyi bilin. Baş okşamayı, gönül almayı, dert dinlemeyi rutin haline getirin. Her ne kadar ‘modern hayatta’ enayilik olarak görülse de Allah ile aldanan aldanmaz deyin ve geçip gidin.
Ailenin her şey olduğunu sağlıklı bir şekilde özümsemeye çalışın. Ne yaşarsanız yaşayın, hangi durumda olursanız olun size ivazsız garazsız sahip çıkacak kişiler aile fertleriniz olacaktır. Varlıkta, yoklukta, hastalıkta, sağlıkta ve aklınıza dahi gelemeyecek birçok şey de hep onları bulup onları göreceksiniz. Ve ailenizi hiç kimseye değişmemeniz gerektiğini damıtılmış bütünlük sayesinde akıl edeceksiniz. Herhangi bir insan ya da varlık -adı ne olursa olsun- ailenize karşılık kafanızın içinde tercih sebebi oluyorsa bir saniye bile düşünmeden ailem deyin ve rahatlayın. İnanın pişman olmazsınız.
Bir şeyin her şeyini her şeyin de bir şeyini çok iyi bilin. Bilmek ciddi manada böyle oluyor çünkü. Bir şeyden birkaç tane, her şeyden de az az bilmek insanı ihya etmiyor bilakis bildiği zannına boca edip boşluğa sürüklüyor muhatabını. Ve o boşluk insanı usul usul zehirliyor. Mesleğiniz, sanatınız, zanaatınız ve dahi uğraşınız ne ise onun iyice derinlerine inin. Bir fikir ve ihtisas meclisinde şahsınıza soru yöneltildiği vakit çırak çıkmayın yani. Meşgalenin geçmişi, tarihi çok önemli. Benden evvel neler yapılmış, ben şu an ne yapıyorum ve gelecekte neler yapabilirim soruları o uğraşın kıymetli olmasına vesile olacaktır. Mühim mesele!
Arkadaş çevrenizi iyi seçin ve iyi belirleyin. Bataklıkta gül koklayamazsınız zira. Vizyon sahibi insanlarla oturup kalkın. En nihayetinde aynı masada yemek yiyecek aynı yolda yolculuk edeceksiniz. Bunun bir anlamı olmalı. Karşılık ve menfaat pahasına hiçbir şeye tahammül etmeyin. Ruhunuzu daraltan ve yozlaştıran insanlara kolaylıkla yol verebilmelisiniz bence. Böyle yaptığınız vakit inanın yaşam kaliteniz daha da artar ve ufkunuz genişler. Sizin katiyen bir kafese ihtiyacınız yok. Sadece ve sadece kanatlara imreniyorsunuz. İşte o kanatları bulun.
Muhakkak bir hobi edinin. Sizi siz yapacak olan ilgi alanlarınızın zenginliği ve kalitesidir. Örneğin ben deniz yazı yazarak zihnimi boşaltmayı çok seviyorum. Ve bu uğraşımı hiçbir şeye değişmem. Doğruları ve olması gerekenleri ahirete saklamak istemeyenler için müthiş bir terapi, şiddetle öneririm. Sizlerde mizacınıza ve hayata bakış açınıza denk düşecek uğraşlar edinirseniz daha cafcaflı bir yaşam sürersiniz. Hem hayatınızdaki boşluklar böylelikle kendini yavaş yavaş bir anlamın kollarına bırakmış olur. Anlamsız hayat olmaz. Müslümanın her adımı anlamlı olmalı. Iska geçme gibi bir lüksümüz yok bizim. Yürürken bile yol güzergahımızdaki karıncaları ürkütmemek niyetiyle adımlamalıyız. Varın gerisini siz düşünün.
Evet, bu yazı buraya kadar.
Allah kısmet ederse bir sonraki yazımızda da yaşam manifestosu başlığı altında konu işlemeye devam edelim.
Ben bu başlığın içini doldurmayı çok sevdim çünkü.
Selâmetle…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.