"KENZEL KENDİSİYLE YARIŞIYOR" ÖZEL

"KENZEL KENDİSİYLE YARIŞIYOR" ÖZEL
Kenzel’i ofis mobilyaları sektöründe Konya’nın gururu olan bir marka olarak tanıyoruz. Zaman zaman reytingleri en üst seviyelerde olan dizilerde sponsor olarak, zaman zaman da Konya ekonomisine sağladığı katkılarla karşımıza çıkıyor.

Kenzel’i ofis mobilyaları sektöründe Konya’nın gururu olan bir marka olarak tanıyoruz. Zaman zaman reytingleri en üst seviyelerde olan dizilerde sponsor olarak, zaman zaman da Konya ekonomisine sağladığı katkılarla karşımıza çıkıyor. Bu ismi daha da yakından tanımak üzere Kenzel’deyiz. Genel Müdür Mithat Hancı bizi karşılıyor. Ama, alanı ofis mobilyaları olan bir firmaya gidince gözümüz de direk olarak kullanılan mobilyalara takılıyor. Bir yandan inceleme sürerken, Mithat Hancı da sorularımızı yanıtlıyor…

Kenzel kelime olarak ne anlama geliyor?

Kenzel Arapça’da “Hazine yeri” anlamında kullanılıyor. Biz de bu hazineyi bürolara, çalışma ortamlarına taşıyoruz.

2003 yılından bu yana Kenzel adıyla üretim yapılıyor. Bu süreçte felsefenizi ne üzerine kurdunuz?

Biz ofis mobilyaları sektöründe tasarım ve kalite üzerinde yoğunlaşmış bulunmaktayız. Aslında Kenzel’in yaşam felsefesini “Tasarımsa Kenzel, Kenzel’se kalite” olarak lanse ediyoruz. Üretime başladığımız günden bu yana daima taklit edilen bir firma olmanın gururunu yaşıyoruz. Kataloğumuzdaki ürünlerin tamamı kendi tasarımımız ve tasarım tescil belgeli. Bizi diğer firmalardan ayıran en önemli özelliğimiz de bu. Tasarım grubumuz tercih edilirliği her zaman yüksek olanı üretmeye çalışıyor. Ama bunun yanı sıra form ve fonksiyon olarak kalıcı, çağdaş, kaliteli tasarımlar oluşturmayı da ilke edinmiş durumda. 2 yılda bir katalog çıkarıyoruz.

Bildiğimiz kadarıyla pazarınızın büyük bir bölümünü yurt dışı oluşturuyor. Ülkelere göre model seçimi nasıl değişiyor?

Kenzel, Suudi Arabistan, Yemen, Irak, Cezayir ve Libya’dan Tanzanya’ya kadar Afrika’nın her bir bölgesi,  Türki Cumhuriyetler gibi ülkelere ürün satıyor. Mesela Suudi Arabistan’da genellikle gösterişli, şatafatlı ürünler rağbet görüyor. Aslında genelde Arap ülkelerinde böyle bir eğilim var. Bu da Türk dizilerinin oralarda çok takip edilmesinden kaynaklanıyor olabilir. Biz şu anda 21 diziye sponsorluk yapıyoruz.  Arap Ülkesinde bir iş adamı, “Kurtlar Vadisi dizisindeki Polat’ın ofis takımının aynını istiyorum” diyebiliyor. Ama tarz olarak da Arap ülkeleri gösterişli ürünleri seviyor. Önümüzdeki günlerde hazırlıklarımız devam ediyor Polonya’ya bir mağaza açacağız. Polonya’da ise tam tersine, sade, modern tasarımlar ön plana çıkıyor.

Bu sektörde oldukça başarılı olan Polonya’ya bir Konya firmasının mağaza açması kolay olmasa gerek?

Polonya gerçekten de bünyesinde bu sektörün en iyilerini barındırıyor. Kaliteli ve  güzel tasarımlarla her yere girmek mümkün. Aslında Kenzel bayilik sistemi ile çalışıyor. Konya’da, İstanbul’da birer yurt dışında Suudi Arabistan’da bir mağazamız mevcut. Polonya bu anlamda yurt dışında ikinci mağazamız olacak. Talep onu gerektirdi.

 

Genel anlamda baktığımız zaman Konya’da bir ofis, mobilyalarını ne kadar sürede değiştiriyor ve tercihi hangi modeller üzerinde yoğunlaşıyor?

Bizim gözlemlediğimiz kadarıyla ofis mobilyalarında önemli bir sirkülasyon söz konusu değil. Mesela kişi ofis mobilyasını değiştiriyor ve bunu alırken en az 8-10 yıl kullanmak üzere alıyor. Bazı durumlarda bilhassa kurumsal şirketlerde mobilyayı kullanacak kişinin değişmesiyle tüm ofis yenilense de sıkça rastlanan bir durum değil. Konya’da da genellikle gösterişli modeller tercih ediliyor. Bu seçim elbette kişinin işiyle, tarzıyla yakından alakalı. Özellikle son yıllarda iş ortamında da farklı bakış açılarını yansıtan, işyerinin kurumsal kimliğini ön plana çıkaran, mekan ve insanın birbirini etkilediği gerçeğiyle hareket edilen tercihler dikkat çekiyor.

Ev dekorasyonunda tercihi genellikle kadınlara bırakan erkek müşterileriniz ofislerini gönüllerince döşeyebiliyorlar mı? Yoksa burada da kadınların parmağı var mı?

Kadın müşterilerimiz de erkek müşterilerimiz de kendi gereksinimleri ve zevkleri doğrultusunda ürün beğeniyorlar. Ofis benim mekanım, kendim seçeyim diyenler de elbette var.  Ama sonuçta ihtiyaca cevap verecek, zevke ve bütçeye en uygun ürünü almak ana amaç oluyor.

Sektörde yaşadığınız en önemli sorun nedir?

En önemli sorunumuz kalifiye eleman. Bu tek bizim değil tüm sektörlerin sorunu. Yine pek çok sektörde olduğu gibi biz de iç piyasada zaman zaman vadeli satış ve tahsilat sorunu yaşıyoruz. Pazar sorunumuz yok diyebiliriz.

Son olarak rekabeti bol olan bir sektördesiniz. Burada hangi politikayı izliyorsunuz?

Biz tasarımımızla, kalitemizle hep taklit edilen bir marka olduk. Ürünlerimiz piyasaya çıkar çıkmaz taklitler başlıyor. Bu durumu şöyle okuyoruz. Demek ki biz iyiyiz ve taklitler gerçekten bizi yaşatıyor ve daha iyiyi yapma konusunda harekete geçiriyor. Kenzel aslında kendiyle yarışıyor. Hep daha iyisini, daha kalitelisini yapma gayreti içindeyiz.(Çiğdem Kurut)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.