Sosyal bilimciler açıklıyor.

            Türk toplumunda olaylar en fazla 13 gün popüler kalıyormuş. 14. günden itibaren konular aktüalitesini kaybediyor ve daha sonra da unutuluyormuş.

            Zaten derler ya: Hafız-i beşer, nisyan ile malüldür.

            Öyle olmasaydı 2002 öncesini hiç unutmaz ve bugüne vesile olanlara da hep teşekkür ederdik.

            Bu konuda da en büyük pay, Recep Tayyip Erdoğan’ın.

AK Parti’ye oy veren kahir ekseriyet de zaten “RTE Markasına” oy vermektedir.

Kerameti kendinden menkul sanan kimi siyasetçiler bu faktörü unutmuş gibi davranmaktadırlar.

Rivayet odur ki, belediyelerden birinde zalim bir başkan yardımcısı varmış.

Bu zatı muhterem vatandaşlara etmediğini bırakmazmış.

Kimilerini makamından kovar, kimlerini azarlar, kimilerini de tehdit edermiş.

Bizar olan vatandaşlar başkana şikayetlerini iletecek olmuşlar. Başkan;

“Her filmin bir Erol Taş’ı olur. Bu adam da benim Erol Taş’ımdır” dermiş.

Vatandaşlar da başkana dua ederlermiş.

“Allah başkana zeval vermesin. Allah başkanın tuttuğunu altın etsin. Allah başkanın ne muradı varsa versin.”

Sormuşlar dua eden vatandaşlara.

“Başkana neden dua edersiniz ki?  Size eziyet eden adamı yerinde oturtuyor.”

“Nasıl dua etmeyelim” demişler.

“Başkan, bu adama Erol Taş rolü verdiği için dua ediyoruz. Erol Taş yerine bu adama Tecavüzcü Coşkun rolü verseydi biz ne yapardık?”

Kusura bakmayın.

“İnandık” diyenlerin bir çoğunun inandığına ben inanmıyorum.

İnanan, kul hakkından korkar. İnanan hesap gününün şiddetinden korkar. İnanan Allah’ın mutlak adaletinden korkar. İnanan, Allah’ın zalimler için yarattığı cehenneminden korkar.

Bu tipler korkmak bir yana Allah’a meydan okuyorlar.

İmam efendi soracak:” Hakkınızı helal ediyor musunuz?”

“Helal ettik” desek kurtulacaklar mı?