Bugün hafta sonu kızdıracak küstürecek yazı konularımız arşive…

Rahat yazılar ile sizlerin hafta sonu tatilinizi zehir etmeyelim.

Önce dostumuz, okurumuz Abdurrahman Bey’in geçtiğimiz haftadan kalan şu güzel tespitlerini fotoğraflarla bir paylaşalım.

Abdurrahman Bey şöyle diyor;

“Benim Şehrim KONYA

Sevgili Uğur Bey, merhaba;

Bugün saat 11.00 suları; Ankara Yolu’ndan şehir merkezine doğru geliyorum. Taka Restaurant civarına konan yeni güzergah-zaman panolarında GAR için verilen zamanı okudum 5 dk. (Ek-1),

yolun devamında Fuar alanındaki panoda GAR için verilen zamanı okudum 7 dk.(Ek-2)

Fuar alanındaki pano GAR'a daha yakınken daha fazla zamanda gidileceğini göstermesi üzerine Konya tabiriyle üşenmeden hem buradaki panoyu hem de geriye dönerek Ankara yolundaki panoyu fotoğraflayarak size göndereyim istedim.

Siz gereğini yaparsınız.

Bu arada bu pano yatırımının an itibariyle öncelikli bir yatırım olup olmadığı konusunda da ciddi tereddütlerim olduğu ve “Benim Şehrim” diyebilmek için de yapılan yatırımın ne kadar olduğunu da öğrenmek isteriz.

(Malum olduğu üzere KONYA BŞ Belediyemizin borçluluk anlamında 4. sırada olduğu söyleniyor. Bu durumda öncelik arz etmeyen bir konuda yapılan yatırım ile de israf yapılıyor kanaatindeyim)

…………….

Bir diğer konuda yine bugün saat 11.30 civarında Ek-3 ve Ek-4 de fotoğrafladığım

Şehrin göbeğindeki Kılıçaslan Parkı’nın sanki çölün ortasındaymış gibi boş ve ruhsuz oluşu beni çok üzdü.

“Benim Şehrim” teması gereği bu konuda da sizin aracılığınızla Kılıçaslan Meydanımızın şenlenmesi ve cıvıl cıvıl olması için bir girişim başlatalım isterim.

Saygılarımla…”

Abdurrahman Bey’e şehrimiz ve şehrin insanları adına en içten ve samimi teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sizler iyi ki varsınız. Siz ve sizin gibi dikkatli ve duyarlı okurlarımız dikkat çektiğiniz konular ile bizim de görüşlerimize pencereler açıyorsunuz.

…………..

KOMÜNİSTLER TUNCELİ’YE

80 İhtilali öncesinin lise öğrencisi ihtilal sonrasının üniversite öğrencisi olarak Türkiye’nin Konya’mızın cadde ve bulvarlarında okul önlerinde en çok atılan slogan “KOMÜNİSTLER MOSKOVA’YA” idi. 

…………..

Bu son seçimlerin ardından sosyal medyanın fenomen kişilerinin başında Türkiye’nin yeni komünist Başkanı Maçaoğlu geliyor.

Malum biz PUSULA’da yerel bir gazetede, yerel bir gazeteciyiz. Konya dışına asla çıkmayız.

O zaman bu komünist Başkan ile Konya’nın dolayısıyla Uğur Özteke’nin işi ne? diyenlere aşağıdaki satırları iletmek istedim.

Bugün cumartesi ya, kızmak ve kızdırmak yok.    

“Tunceli Ovacık'ın Komünist Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu'nu ve “Komünist Belediyeciliği” anlatan “Ovacık'tan Yeşeren Umut: KOMÜNİST BAŞKAN” adlı kitap Siyah Beyaz Yayınları'ndan çıktı.

Gazeteci Erdal Emre'nin Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile yaptığı nehir söyleşiden oluşan kitapta Maçoğlu'nun çocukluğu, Okul yılları, ailesi, siyasi kişiliği ve büyük ilgi uyandıran belediye başkanlığı dönemleri anlatılıyor.

Kitabın telif geliri Ovacıklı öğrencilere eğitim desteği olarak bağışlanacak.

Kitapta, Komünist Başkan'ın yaşamından ilginç ve renkli kesitler yer alıyor.

Fatih Maçoğlu, ortaokul yıllarından itibaren çevresinde iyi futbol oynaması ile biliniyor. Futbol, aynı zamanda görev yaptığı yerlerde kitlelerle, özellikle gençlerle iletişim kurmasında da önemli bir role sahip. Profesyonel düzeyde futbol becerisine sahip olan Maçoğlu, Trabzonspor'u destekliyor.

SÜLEYMANCILARIN KÖYÜ'NDE BİR KOMÜNİST FUTBOLCU

Sağlık Meslek Lisesi'ni bitirdikten sonra Konya'nın Bozkır İlçesi Hisarlı Köyü'ne sağlık memuru olarak atanan Maçoğlu, o dönemde köyde Süleymancılar olarak bilinen tarikatın güçlü olduğunu anlatıyor.

Köyde önce yadırgandığını ancak görevini iyi yapması ve gece gündüz çalışması nedeniyle zamanla tüm köylüler tarafından çok sevildiğini ifade eden Maçoğlu, köyde bir futbol takımı kurduğunu belirterek o yılları şöyle anlatıyor:

“Konya'da köyde bir futbol takımı kurdum. Köy takımı ile bölgede herkesi yenmeye başlamıştık. Köyler ve yaylalar arası müsabakalar yapıyorlardı. Yaylalardan gelirlerdi 50 km 60 km. Beni maça götürür, geri getirirlerdi. Maçlarda ödül koyarlardı. Koyunlarına, kuzularına, büyük koçlarına oynuyorlardı. Hiç unutmuyorum, sağda arkadaş indi bir tane top attı, ben böyle yatarak vurmuştum gol olmuştu.

Köyün tamamı üstüme çullandı. Nefes alamıyorum, bağırıyorum ama sesimi kimse duymuyor. Herkes sahaya inmişti. Köylüler, yaşlılar, çocuklar... 2-0 yenmiştik. 2 gol atmıştım. 200-300 haneli yaylada geziyorum ayaklarım yere basmıyor. Herkes bana böyle minnet ediyor. Herkes bana güzel sözler söylüyor. Bu nasıl futbolcudur falan filan.

Bozkırspor vardı 3. Ligde.

“Lan siz bunu niye al-mıyorsunuz?” falan diyorlardı onlara.

O süreç hayatımda çok güzel geçti. Süleymancılardı, inanç farklılıkları çok fazlaydı ama çok doğallardı ve çok temiz bir köydü.”……….

……………..

İyi tatiller…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Toprağın üzerinde adımız yazacak sadece, altında aynı çürümüş beden olacak.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dilenen çocuklara bir dur diyenimiz olduğu zaman daha iyi ADAM oluruz.