Hava raporlarına göre inşallah bugün aylardır beklediğimiz yağmura kavuşacağız. Bu hafta içinde kar beklentisi de var.

Mevsimlerin birbirine girdiğini konuşuyoruz. Konya Ovası’nda en geç ekim ayında sebze üretimi biterken bu yıl kasım sonuna kadar üretim devam etti.

Dengeler değişti. Ekim’den Mayıs’a kadar yer altı suları asla kullanılmazdı. Yağmur ve kar sularıyla birlikte her yıl belirli bir oranda artış sağlanır ve tarımsal anlamda sorun ortadan kalkardı.

Bu yıl maalesef bunlardan söz etmek imkansız. Ocak ayında yağmurlama ile sulama yapılıyor ovada.

Konya, Toroslardan  gelen içme suyumuz sayesinde rahat gibi görünse de meselenin aslı öyle değil. Evet, Mavi Tünel’in şehre ciddi kazanımları olduğu gerçek. Lakin hazıra da dağ dayanmayacağını hepimiz biliriz.

Cumhurbaşkanına bu bağlamda önemli sunumlar yapılmış olmalı ki; Bakanlar Kurulu’ndan sonra Kuraklık ve su tasarrufuyla ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. Umarım tüm Türkiye’de özellikle Bakanlık ve DSİ (Devlet Su İşleri) nezdinde girişimler hızlanır ve bir an önce verimli çalışmalara başlanır!

Verimli çalışmalar derken neden bahsediyorum?

Daha evvel birkaç kez dile getirdim. Yetkililer  ile konuştuğumuz her ortamda da söylüyorum.

Konya için mısır ve ayçiçeği gibi türlere destek vermek ovayı katletmekle eş anlama geliyor.

Konya’nın kurak ilçeleri bile verilen teşvikten ötürü mısır ekimine ağırlık vermiş durumda.

Karapınar cenahına gidiyorsunuz obruklar almış başını gitmiş Meke kurumuş ama mısır ekiliyor. Güneysınır tarafında doğru düzgün su yok ama mısır almış başını gitmiş.

Sarayönü’nde 250 metrede su bulup mısır ekimi başlamış. Merkez ilçelerdeki mısır çılgınlığını hiç söylemiyorum.

Diğerlerini söylemiyorum bile, kuraklıkla mücadele eden birçok ilçede bunlardan söz edebiliriz.

Tarım Bakanlığı acilen daha az su harcanan buğday ekimine olan teşviki Konya için ön plana almalı. Fazla su isteyen bitkilerin ekimi durdurulmalı. Azaltılmalı. Suyu ve yağışı bol bölgelere mısır teşviki artırılmalı. 

Kaçak su kuyuları bir an evvel kontrol altına alınmalı. Vahşi sulama yöntemlerine ağır cezalar verilmeli. Yoksa yakın gelecekte kendi ayağımıza sıktığımız farklı sıkıntılardan bahsedeceğiz. Her bölgenin kendi doğal iklimine uygun türlere ağırlık vermek zaruri!

Konya’nın tarımsal geleceği ile oynamaya hiç kimsenin hakkı yok! 2 milyondan fazla insanın hakkından bahsediyoruz neticede!

Tüm bunları söylerken şehirde neler yapılıyor bununla ilgili de kısa bir araştırma yaptık tabii...

VALİ ÖZKAN’IN ÖZEL EĞİLDİĞİ KONULARIN BAŞINDA

Kuraklıkla mücadele Konya Valisi Sayın Vahdettin Özkan’ın bir süredir özel olarak çalıştığı konular arasında yer alıyormuş. Nitekim dün bununla ilgili olarak Tarımsal Kuraklık Eylem Planı (TAKEP) kapsamında tüm taraflar ile online ortamda bir toplantı yapıldı. Önümüzdeki günlerdeki yağışlar bir nebze çare olacak olsa bile kuraklıkla mücadele artık bıçağın kemiğe dayandığı noktada!

Bu yüzden yapılan toplantı ve alınan kararlar daha fazla önem arz ediyor. Uygulama ise en can alıcı noktası.

Kurak Dönemlerde Kuru, Sulu Tarım Alanlarında Alınacak Önlemler ve Mera Alanlarında planlama, İçme ve Kullanma Suyu Planlamaları, İl Tarımsal Kuraklık Eylem Planının güncellenmesi, TAKEP kararlarını izleme biriminin kurulması ilgili konulardan birkaçı…

Vali Özkan, koordinasyonundaki toplantı sonrasında bir açıklama yayınladı: ‘Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Eylem Planı’nda önceliğimiz, her bir il müdürlüğümüze, belediyelerimize, kamu kurum ve kuruluşlarımıza, meslek kuruluşlarımıza, üniversitelerimize ve araştırma birimlerimize verilen görevleri belirlemek ve bütün personelimizi kuraklık konusunda seferber ederek eylem planlarını uygulamaya koymaktır.’ dedi. Aslında meselenin ne kadar elzem olduğunu ifade ediyor bu cümleler.

Bugün yaptığımız her şey vebal kapsamında. Konya’nın geleceği hepimizi ilgilendiriyor.