Empati yapmak istiyorum.

Diyorum ki, hayatımızın şu son 15 yılında iktidarda AK Parti değil de diyelim ki CHP olsaydı.

Biz de -onların bugün yaptığı gibi- yapılan her icraata itiraz eder, saldırgan bir tavır mı gösterirdik?

Düşündüğümüz zaman onlara hak vermiyor değilim.

Kolay değil.

Bir kere bile normal yollarla iktidara gelememişsin. Rakip kaleye jeneriklik bir golün nasip olmamış. En fazla çizgiden çıkarılan top hakem kararıyla gol sayılmış. Siyasi hayatında gol ya da goller atmak yerine gol yememek için sadece defans yapmışsın. Böyle bir durumda sana gönül vermiş taraftarlarının haleti ruhiyesini düşünebiliyor musun?

İstanbul’da taksicilerin can ve mal güvenliğini sağlamak için taksilerde kamera uygulaması öngörülmüş.

Başta Baro olmak üzere CHP ile birlikte malum çevreler hemen itiraza başlamışlar.

“Özel hayatın gizliliğine aykırı” diyorlar. Oysa o kayıt edilen görüntülere taksicilerin müdahale etme şansı olmayacak. Gerektiğinde Emniyet yetkilileri o görüntülerden yararlanacaklar.

Ayrıca bu kamera sistemi İngiltere’de uygulanmaktadır.

İngiltere’de “Özel hayatın gizliliğine aykırı” olmayan sistem, neden bizde aykırı oluyor acaba? Aykırılık sistemde mi, bakan gözde mi?

Yeni alınan bir kararla resmi nikah kıyma yetkisi müftülüklere de verilmiş.

Zorunlu değil. İsteyen müftülükte kıydıracak, isteyen beş yıldızlı otelde.

“Müftülük nikahının resmileşmesi laik düzeni doğrudan tehdit etmektedir” diyor Metin Feyzioğlu.

Avrupa’da Papazlar nikah kıydığında laik düzene bir şey olmuyor da, bizde müftüler nikah kıyınca laik düzene neden tehdit oluyor?

Bakın hâlâ defans yapıyorlar.

Bu kadar defans yapan bir takımın galip gelmesi zor. Hatta imkansız.

En iyisi mi siz, ananızın liginde oynayın.