Aklı başında olması gereken, görünüşte haza adam kılıklı kişilerin halkın karşısında yaptığı konuşmalara baktıkça nutkum tutuluyor.

“Bu adamlar bu sözü nasıl söylüyor” aklım almıyor.

Tam bir çocuk inatlaşması. Akıl, mantık ölçülerinin tamamen dışında.

“İnadına” diyorlar.

İnadına olunca akıl, mantık, bilimsellik gibi şeyleri aramaya gerek var mı? Bunlar önemli şeyler değil anlaşılan. Önemli olan ne peki?

Önemli olan inadına olması.

“İnadına mini etek giyin. İnadına dekolte giyinin.”

Bunu söylüyor sol’u temsil ettiğini söyleyen sözde aydınlar. Hem böyle söyleyeceksin, hem de sol neden iktidara gelemiyor diye karaları bağlayacaksın.

Bu “İnadına” lafını duydu ya bizim karşı takım. Onların da bunlardan kalır tarafı yok.

Misliyle cevap veriyorlar.

“İnadına türban takacağız, inadına çarşaf giyeceğiz. Sarık takacağız…”

Bunlarınki de inadına.

Beyler akıllı olun. Bu kafayla sizden bir cacık olmaz. Salatalık olarak devam etmek zorunda kalırsınız ömür boyu.

Ne yaparsanız yapın. Ama inadına yapmayın.

Akıllı olun.

Yaptığınız her işin bir gerekçesi olsun. Neyi neden yaptığınızı iyi bilin.

Bunları her iki cenaha da söylüyorum.

Ne inadına türban takılır, ne inadına mini etek giyilir. Ne inadına sakal bırakılır, ne inadına şortla gezilir.

Bu aykırılıkları yapsanız bile yaptığınızdan ne hayır beklenir?

Mininin en minisini giydin. Nereye kadar gidecek bu? Affedersiniz ama bunun sonu kilotsuz gezmeye kadar gider.

Aman dikkat edin inadına diye diye ayazda kalmayın da.

Benden hatırlatması…