Yazdıklarımızın beğenilmesinden elbette mutlu oluruz.

            Kimin nefsi övgü dolu sözlerden mayışmaz? 

            Kendimiz çalıp, kendimiz oynayacaksak bu sütunları neden işgal edelim ki?

            “Soylusun, boylusun” diyenlerden nefsimiz azacak, kontrolsüz bir güç haline dönüşecekse bırakın sarhoşu yıkıldığı yere kadar gitsin.

            Okuyucularımızdan, yazdıklarımızı beğenenler çıkacağı gibi, beğenmeyenler de olacaktır. Olmalıdır da.

            Klavyenin arkasına sığınıp ucuz kahramanlık yapmadığı sürece, hakaret etmediği sürece her türlü eleştiri başımızın tacıdır.

            Bu tür eleştiriler bize değer verildiğini gösterir. Fikrimizin önemsendiğinin bir nişanesidir. Bizi önemseyen insandan biz de gocunmayız. Eleştirilerini dikkate alırız.

            Bize yaptığınız tenkitleri konu ediyorsak, biliniz ki biz de siz okuyucularımızı önemsiyoruz.

            Yoksa amacımız size laf yetiştirmek değildir.

            “Fanatikliği bırakıp objektif olun” diyen “Gazi” rumuzlu okuyucumuz Akşener’le ilgili düşüncelerimizi belli ki beğenmemiş. Saygı duyarım. “Size kalsa mevcut iktidardan başka hiçbir hükümet yönetemez. Halimiz ortada gönlünüzden geçeni yazmışsınız” diye de eklemiş.

            Şundan emin olabilirsiniz. “Daha iyisini bulduğum için, eskisinin hükmü yoktur” diyecek kadar gerçekçi olduğumuzu bilen bilir. Ülkemin gerçekleri fanatizme kurban edilemeyecek kadar kıymetlidir.

            “Merkez sağda umut olarak geliyor” demiş Akşener için “Amenna” rumuzlu kardeşimiz. “Halep burada değilse, arşın burada” yaşayıp göreceğiz.

            Hatırlatmakta fayda var. “Başbuğ” Alpaslan Türkeş’in oğlunun partisi bile “Tabela partisi” olmanın ötesine geçemedi.

            İşin başında gaz veren çok olur. Geleceği kısmen de olsa okuyabilen siyasetçi bu gazlara değer vermez. Haddini bilir.

            Başarılı siyasetçiler milletimizin engin ferasetine saygı duyarlar. Bilmeyenler de sazan gibi atlar, boyunun ölçüsünü alır.

            Mevcut iktidarın da hataları, yanlışları vardır. Biz de gördüğümüz eksikleri, yanlışları zaman-zaman yazılarımızda dile getiriyoruz.

            Ama gönül ve akıl terazimize günahları da sevapları da koyuyor, hangi taraf ağır basarsa ona göre amel ediyoruz. Yani körü körüne “kara kaş kara göz” sevdalısı değiliz.

            Fanatizmin her türlüsü ayağımın altındadır. Çünkü fanatizm, insana aklını kullandırtmaz. Allah, aklımızı bize aksesuar diye vermedi.

            Tüm okuyucularımıza saygılar, sevgiler, muhabbetler…