Abdullah Yıldırım

Abdullah Yıldırım

Partilerin seçimi

Partilerin seçimi

Ülkenin ana akım üçpartisi, seçim için kullanacakları türkü ve şarkıları belirlemeye başladı. Kiziroğlu Mustafa Bey isimli türküyü önce MHP 1999 seçimlerinde kullandı, şimdi AKP sözlerini değiştirerek kullanmaya başladı. Bu arada CHP de türkünün kullanım haklarını satın aldığını açıkladı.

Kiziroğlu Mustafa bey türküsü, gerçek bir kahramanlık öyküsünün sonucu, orada ağan kim, paşan kim, beyin kim, pehpehpeh diyerek kurulu düzene ve haksızlığa başkaldırı var. Anlaşılmayan ise partilerin ağzına kadar, ağa, paşa, bey dolu iken, devletide şimdiye kadar bu partiler yönetmişken, bu sözler kime? Bugün siyasi partilerde mertlikten söz edilebilirmi? Açık yazmak gerekirse mert insanların partilerde yükselme şansı varmı?

Bırakın yükselmeye, bir ilçe başkanı olmak için bile nelerin döndüğü malum, hele milletvekili olmak içinnelerin yapılacağınıaday olanlar bilir ama asla mertlikle bu işlerin bağdaşmayacağınıkesinolarak söyleyebiliriz. Aslında partiler, böyle kahramanlık türkülerini değilde, atlayıver çekirge gibiveya Ankara’nın Bağları gibi türküleri seçseler, milletvekili adaylarının işlerini kolaylaştırmış olurlar. Girilen labirentlerde, fasit dairenin içinden çıkmanın, asla ve asla mertlikle, hele hele kurulu düzene karşı gelmekle olmayacağınıgörürler.

Türk milleti aslında mert adamları çok severmiş gibi görünür amauygulamadapek öyle olmaz. Doğrunun ne olduğu esen rüzgara göre değişir. Bazen siyah beyaz olur, bazen çok sevilenkişinin bile, baştaki kimse sevmediği zaman, bir anda ne kadarsevimsiz olduğu keşfedilir!

Bizdeki bazı atasözleride bunları maalesef doğrular; ‘Bana dokunmayanyılan bin yaşasın’veya‘İte dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak iyidir’, ‘At binenin (iş bilenin), kılıç kuşananın’ gibi açık gözlülüğü öven yüzlerce atasözümüzhemen akıllara gelir.

Sözlerin güzel olması, bunların uygulanacağı manasına gelmez. Gerçi bu durumlar tarih boyunca böyle olmuştur. Entrikanın olmadığı dönemler hemen hemen hiç yok gibidir.Maalesef en yaygın olduğuyerlerde doğu toplumlarıdır. Bu bölgelerde ifrat ve tefritte sınır yoktur. Öyleki şeyh uçmaz ama müritleri şeyhi uçurur.

Partilerde aslolan lidere sadakattir. Her ne olursa olsun, tüm platformlarda sonuna kadar lideri savunmak, bir partili için her zaman gelecek açısından istikbal vaat eder. Olurda yanlışlıkla 40 yılda bir eleştirirseniz ve o eleştiri liderin kulağına giderse siyasi ikbalinizeveda edebilirsiniz.

Aslında bu olay sadece partilerde değil, odalarda, tarımsal kooperatiflerde, üniversitelerde bile makamda kalmanın veya yükselmeninyolu, başta kim varsa onu duyacağı şekilde devamlıbüyük insan muamelesi yapmaktan geçer. Onun için Türkiye’yison 50 yıla bakın, hep aynı insanların ve yanındakilerin yönettiğinigörürsünüz. Hata yapmayan yani başta kim varsa ona bağlı olanlar, yerlerini korumayı başarmışlardır.

Bu durumlar övünülecekveya bir yerleri bir şekilde elde eden kişileride yoldan çıkaracaknoktaya gitmesiuygun değildirama bunları kime anlatacaksın! Çünkü devran böyle gelmiş, maalesef böyle gidecektir. Çünkü yıllardan bu şekilde gitmiştir, yakın bir zamanda değişmeside olasıdeğildir.

Onun için, kahramanlık türküleri değilde, biz şu Ankara’nın Bağları’nıbir daha çaldıralım, olmaz diyeceklere de önerimiz Kazak Apdal’ın Ferhat Paşa’ya yazdığı ‘Eşşeği Saldım Çayıra’türküsünüde öneririz. Sözlerini tam okursak ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldırım Arşivi
SON YAZILAR